GEREKÇE : Davanın konusu, TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı taraf istinaf dilekçesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek kararın kaldırılması ve boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, geçmişte yaşanan ve af / hoşgörü kapsamında kaldığı anlaşılan olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez....
Hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde (HMK m. 31) davacı kadına talep edilen ziynet alacağı ile maddi tazminat miktarlarının sorularak tespiti ile; dava konusu ziynetlerin dava tarihi itibariyle nitelik ve değerlerinin açıklattırılması, boşanma davasının fer’isi olmayan ve ayrı bir talep olduğu gözetilerek ziynet alacağı talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmü yönünden, 2. bentte gösterilen sebeple ziynet alacağı yönünden BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2017 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; zinaya dayalı boşanma isteminin reddine, şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma isteminin kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davacı kadına verilmesine, aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karar yerinde erkek tam kusurlu kabul edilmiş, erkeğe; kadına ve ailesine hakaret, kadına fiziksel şiddet uygulama ve kadını tehdit etme kusurları yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından, davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, zina olmadığı taktirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve fer'i istemlere ilişkindir....
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizlik bulunmadığını, müvekkilinin eş ve baba olarak yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirdiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, mahkemece boşanmada ağır kusurlu eş yararına nafakaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ziynet eşyalarının neler olduğu ve zorla alındığının ispat edilemediğini tüm bu nedenler ile birlikte yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ferileri ile ziynet ve maddi tazminat alacağı istemine ilişkindir İleri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun aşağıdaki bent harici esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden kurulamaması hukuki nedenine, (TMK 166/3), kadının birleşen davası ise şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Davacı davalı erkek kadın aleyhine Beyşehir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/613 esas sırasına kayden boşanma davası açmış, 10.02.2015 tarih 2012/613 esas 2015/124 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar 24.03.2015 tarihinde kesinleşmiştir....
Mahkemece; "Tarafların 1996 yılında evlendikleri, bu evlilikten ikisi reşit olmak üzere üç çocuklarının bulunduğu, davanın şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre, davalının sık sık alkol aldığı, eve alkollü geldiğinde eşini birçok kez darp ettiği ve "seni öldüreceğim" diyerek tehdit ettiği, silah tehdidi ile eşini zorla dükkanına götürdüğü, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyerek evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği anlaşılmakla, bu hali ile davalının tamamen kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamı davacıdan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının davalı müvekkili ile müvekkilinin kızları hakkında ileri sürdüğü iddiaların asılsız ve soyut olduğundan kabul etmediklerini, tarafların evlenmesinin üzerinden 2 ... geçtikten sonra davacının kıskançlıkları yüzünden şiddetli geçimsizlik yaşamaya başladıklarını, davacının iddialarını kabul etmediklerinden evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2019 tarih ve 2017/356 Esas, 2019/230 Karar sayılı kararı ile; kadının boşanma ve ziynete yönelik davaların kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir. B....
Dava, TMK'nun 166/1- 2 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı vekilinin dosyaya Uyap üzerinden gönderdiği 11/06/2021 tarihli dilekçesinde, 21/11/2019 tarihinde Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2019/785 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtıklarını, tarafların aynı olması nedeniyle birleştirme yapılması gerektiğini, ancak bu dosyanın istinaftan dönüşünün beklendiğini bildirmesi üzerine Mersin 2. Aile Mahkemesi ile yapılan yazışmadan, eldeki bu davadan sonra davacı T4 tarafından davalı T1 aleyhine 21/11/2019 tarihinde TMK'nun 166/1- 2 m.lerine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin dava açıldığı, davanın Mersin 2. Aile Mahkemesinin 2019/785 Esas numarasını aldığı, davanın derdest olduğu, duruşmasının 26/10/2021 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2017/752 ESAS - 2019/154 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, geçimsizlik nedeni olarak da davalıyla farklı kültürlere ve dünya görüşlerine sahip olmalarını, bu sebeple kavga edip anlaşamadıklarını bu nedenle açılan davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ile çeyiz ve ev eşyası alacağı davasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin sürekli olarak “sen sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, sen karışma” şeklinde sözler söylerek eşini aşağıladığı, eşine devamlı olarak “beğenmiyorsan annenin evine git” dediği, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği ve en son eşini annesinin evine bırakarak birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....