Sonuç olarak; davacı vekilinin maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat miktarı, şahsi ilişki süresine yönelik istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2019/692 Esas - 897 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek müvekkiline verildiğini, davalı-davacı anne ile şahsi ilişki kurulduğunu ancak, davalı-davacının pavyon denilen eğlence merkezlerinde aktif olarak konsamatris olarak çalıştığını, ikamet adresinin belli olmadığını, genellikle apart otellerde kaldığını, şahsi görüş zamanlarında çocuğun sağlığından ve psikolojisinden endişe duyduğunu, davalı-davacının müşterek çocukla ilgilenmediğini, müşterek çocuk için endişe duyduğunu, bu nedenle kişisel ilişki kararının iptal edilmesini istediğini belirterek, davalı-davacının yaşam koşullarını düzeltene kadar tüm yatılı kalma günlerinin bulunduğu ibarelerinin kaldırılmasına, covid tehlikesi geçene kadar anne ile çocuğun kişisel ilişki kurma saatlerinin ivedilikle durdurulmasına, tehlikenin son bulduğu andan itibaren her ayın 1 ve 3. haftası cumartesi günü sabah saat 10.00 ile akşam saat 17.00 arası, dini bayramların 2....
Anne ile Avusturya'da yaşayan müşterek çocuğun babayla şahsi ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir halin ispatlanamadığı, şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına olduğu, babanın cezaevinden tahliye olduğu anlaşılarak çocukla baba arasında şahsi ilişki kararı kurulmuş, davacının şahsi ilişki kararına yönelik istinaf talebi kabul edilmiştir. Davalı erkeğin sürekli gelirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek davacı kadının iştirak-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Erkeğin ceza evinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Aksi düşünce, yoksulluk nafakası alacaklısının haklarının ileriye dönük olarak kaybedilmesine sebep olur. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün ekonomik durumu, ancak nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır....
Çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı)....
düşük kaldığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının nafaka, tazminat, şahsi ilişki tesisi yönünden kaldırılarak, davacının davasının reddine, karşı davanın kabulüne, müvekkili lehine 1.000 TL müşterek çocuklar lehine 1.500'er TL, tedbir- yoksulluk ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000'er TL maddi ve manevi tazminata, müşterek çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişki tesisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı-k.davacı kadın vekili, 17/06/2020 tarihli dilekçesi ile annenin müşterek çocuklar ile görüşmenin haftada 1 olacak şekilde düzenlenmesi yönünde talepte bulunmuş ise de, yerel mahkemece yargılama sırasında 21/06/2018 tarihli ara karar ile çocukların geçici velayetinin babaya verildiği, anne ile çocuklar arasında ayın 1.ve 3.cumartesi saat 10:00'dan Pazar 17:00'ye kadar şahsi ilişki tesis edildiği, bu şekilde kurulan şahsi ilişkinin yargılama boyunca devam edeceği, her hafta çocuklarla şahsi ilişki kurulmasının çocukların düzenini bozacağı, ayrıca davanın reddi kesinleştiğinde, velayet ve şahsi ilişki konusundaki kararın ortadan kalkacağı anlaşılmakla, bu talebin reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak taraf vekillerinin tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kdz....
Taraflar boşanma ve sonuçlarına yönelik müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisini de içerecek şekilde ortak iradelerini yansıtan protokolü mahkemeye ibraz etmişlerdir. Buna karşın mahkemece çocukla kişisel ilişki tesisi hususunda tarafların müşterek iradeleri alınmaksızın değişiklik yapıldığı, bu durumun gerekçeli kararda açıklandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların üzerinde mutabık kaldığı konulara müdahale edilmesi durumunda bu durumun tarafların hazır bulunduğu duruşma sırasında ortaya konulması ve tarafların muvafakatinin alınması gerekirken, gerekçe belirtilmeksizin şahsi ilişkinin gerekçeli kararda değiştirilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezinde şahsi ilişki tesisine” ilişkin hükmü ise infaza elverişli olmayıp usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca kişisel ilişki sırasında mekan sınırlandırılması getirilmesi kişisel ilişkiden beklenen amaca uygun değildir. Mahkemece, infazda tereddüt oluşturmayacak ve çocuğun üstün yararını tehlikeye düşürmeyecek ve amaca da uygun şekilde kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu sebeple mahkemece yapılacak iş, üç kişilik uzman heyetinden rapor alınmak suretiyle, infaza elverişli ve amaca uygun şekilde hüküm kurulması zorunludur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2015 (Perş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, şahsi ilişki tesisine ilişkin olup, 2.Hukuk Dairesinin geri çevirme ilamı gereği yerine getirilerek temyiz incelemesi için dosya gönderilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2014 NUMARASI : 2012/428-2014/246 Dava, çocukla şahsi ilişki kurulması ve nafaka azaltım talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....