Bununla birlikte ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında alacaklının itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmasının dava şartı olup olmadığı konusunda da öğretide çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Prof. Dr....
Bina Yöneticiliği’ne 13.05.2016 tarihli icra emri gönderildiği ve şikayetçi borçluların icra emrinin usule aykırı olduğu ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; kat mülkiyetinden ana taşınmazın giderinden nihai olarak tüm kat malikleri sorumlu olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmolunduğu görülmektedir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava ve birleşen dava kira alacağının tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....
İtirazın iptali davası İİK ' da düzenlenmekte ise de her iki tarafında tacir sıfatıyla mahkememize açtığı bir alacağa ilişkin takibe yapılan itirazın iptali ile ilgili olduğundan konusu bir miktar paranın ödenmesi niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinden zorunlu arabuluculuk itirazın iptali davası içinde bir dava şartıdır. Davacı tarafından zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilip uyuşmazlık tutanağı dosyaya sunulmadan ve böyle bir başvuruda bulunulmadığı da belirtilerek açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin itirazın iptali davasında davanın reddine karar verdiği, kararın kesinleştiği, kesin hükmün tüm mahkemeleri bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kesin hüküm olarak kabul edilen ilk itirazın iptali davası 24.05.2001 tarihinde açılmış olup itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle 18.03.2011 tarihinde red edilmiş, red kararı 14.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Mahkemesince itirazın süresinde olduğuna karar verilmesi üzerine 02.08.2011 tarihinde iş bu dava açılmıştır. Borçluların icra takibine 09.04.2001 tarihinde itiraz ettiği kabul edildiğine göre 02.08.2011 tarihinde açılan itirazın iptali davası süresinde açılmamıştır. Mahkemece davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuç itibariyle davanın reddine karar verildiğinden hükmün gerekçesi değiştirilerek onanması uygun görülmüştür....
KARAR Davacı davalıdan 25.1.2000 tarihli sözleşme ile devre mülk satın aldığını,sözleşmedeki 10.madde hükmüne dayanarak 2.yılın sonunda almaktan vazgeçenlerin sözleşme tarihi itibarıyla mark bazında ve % 30 karıyla ödenen parayı geri alabileceğine ilişkin kararlaştırma nedeniyle ödediği 120.000 DEM bedelin 10.maddeye göre karıyla birlikte tahsili için takip yapıldığını ,açılan itirazın iptali davasının ödeme emrinin usulü sebeplerle iptali nedeniyle talebi gibi yeni çıkartılan ödeme emrine itirazın iptali olarak devam edilmeyerek, konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini,bu kararın 15.5.2006 tarihinde kesinleştiğini,itirazın iptali davası için 1 yıllık sürenin dolması nedeniyle BK.nun 137.maddesinde düzenlenen 60 günlük ek süreden yararlanarak eldeki davayı açarak itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Bu dava türü bakımından kabul gören belirli temel ilkeler ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için belirli önşartlar bulunmaktadır. İtirazın iptali istemiyle dava açılabilmesi için herşeyden önce, davalı borçlu aleyhine başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunması, davalı borçlunun bu takibe itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmuş olması gerekir. Davacı alacaklı tarafından usulünce başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunmadığı ya da davalı borçlunun itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmasına karar verilmediği bir durumda ve zamanda, itirazın iptali davasının varlık kazanması da mümkün olmayacaktır. İtirazın iptali davası, ilamsız ... takibine konu edilen alacağın miktarına göre belirlenen nisbi harcın yatırılması ile açılabilen bir dava türüdür. Nisbi harca tabi olan davalarda, alacak miktarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç yatırılmadan dava açılmasının mümkün olmadığı; bu şekilde açılmış davanın usulden red ile sonuçlanacağı da her tür izahtan uzaktır....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....
Davacı, davanın kredi kartı kullanım bedelini ödememesi nedeniyle başlattığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, itirazın iptali davasına dayanak icra takibi hakkında icra müdürünün yasal sürede işlem yapılmaması nedeniyle icra dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği gerekçe gösterilerek konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kural olarak ilamsız icra takibinde borçlunun itirazı ile icra takibi durur.İtirazın iptali için alacaklının icra hakimliğinde itirazın kaldırılması davası veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekir.Bu sayılan mahkemeler karar verinceye kadar icra dosyasında herhangi bir işlem yapılamaz.Buna göre, icra müdürlüğü tarafından bu husus gözetilmeksizin verilen işlemden kaldırma kararı esasa etkili değildir.Kaldı ki icra takibi her zaman yenilenebilir.Mahkemece taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm...