İİK 67 maddesi gereği kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için; geçerli bir ilamsız takibin bulunması, süresi içinde usulünce itiraz edilmiş olması, yasal süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacının takibinde ve itirazın iptali davası açmasında haksız ve kötü niyetli olması, açılmış olan itirazın iptali davasının reddedilmiş olması ve davalı tarafça kötü niyet tazminatının talep edilmiş olması gerekir. Yine itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi halinde davacı kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulamaz. Somut dosyada davacı tarafın sözleşmeye imzası bulunan ve husumet yokluğu nedeniyle hakkındaki dava reddedilen ... hakkında başlattığı takipte ve itiraz iptali davası açmakta kötü niyet iddiası ispat edilemediği anlaşılmakla davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HMK'nın 355....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ... 24.İcra Müdürlüğünün 2011/3463 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 8.260,00 TL olmak kaydı ile 8.260,00 TL üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, simsarlık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. maddesindeki (Eski BK md 404.) şartlara uygun geçerli bir simsarlık sözleşmesidir. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca, davalı, şartların gerçekleşmesi halinde davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur. Taşınmaz Emak Komisyonculuğu sözleşmesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin %2’ü+KDV oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, TBK'nın 520. maddesi gereğince simsarlık sözleşmesi kapsamında ücret alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul- kısmen reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında, davacı ve davalılardan ...'ın imzasını taşıyan 12.01.2017 tarihli emlak gösterme formunun imzalanmış olduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir....
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK. m. 520/1'e göre simsarlık (tellallık) ; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. 520/3. madde taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için geçerlilik şekli düzenlemiştir....
O (simsar), iş sahibi için yerine getireceği faaliyetin karşılığında ücret alacaktır. b) Simsarlık faaliyetinin konusu, çeşitli işlere ilişkin sözleşmelerin kurulması hususunda aracılık etmektir. Bu aracılık faaliyeti, bir sözleşme kurma fırsatı vermek şeklinde olabileceği gibi bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmek şeklinde de olabilir. Simsarın kural olarak iş sahibini temsil yetkisi yoktur; fakat sözleşme ile kendisine bu yetki verilebilir. c) Simsarlık ilişkisi, simsar ile iş sahibi arasında yapılan bir sözleşme ile kurulur. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz"....
davalının her iki işlemi de nedensiz olarak sözleşme ile sonlandırmadığını, davalı ile yapılan simsarlık sözleşmesinden sonra daire alıcısı olan Ayça Aklar Çörekçi ile aynı sitede bulunan 374 nolu bağımsız bölümün 630.000 TL bedelle satılması için sözleşme düzenlendiğini, anılan kişinin 334 nolu taşınmazının satılması için bu kez alıcı olarak da Fatma Nuray Suabatmaz ile simsarlık sözleşmesi düzenlenerek kapora alındığını, davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin bu sözleşme ve sözleşmeye bağlı diğer sözleşmeleri sonuçlandıramaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, cezai şart ve kazanç kaybı alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/629 Esas KARAR NO : 2021/692 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/12/2018 KARAR TARİHİ : 28/10/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynak- lanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan ... tarihli sporcu sözleşmesi uyarınca davalının ... tarihinde ödemesi gereken 19.000,00 TL+ KDV olmak üzere toplam 22.450,00 TL simsarlık ücretinin ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafından ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satım talebi aracılık sözleşmesi uyarınca satıcının kendisine gelen başvuruları aracıya bildirmesi ve tüm işleri aracının aracılığıyla yapmakla yükümlü olduğunu, ancak sözleşme devam ederken satıcı olan davalının müvekkilini aradan çıkararak satışı gerçekleştirdiğini, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan ve dosyaya delil olarak sunulan 20.04.2016 tarihli, "Emlak Komisyoncusu İle Müşteri Arasındaki Ön Akit ve Taahhütname" başlıklı belge ile davalıya simsarlık hizmetine konu taşınmazın satışı için gösterildiğini, satış bedelinin 425.000 TL olduğunu, sözleşmenin davacı ve davalı tarafından imzalandığını, buna göre taraflar arasında geçerli bir simsarlık sözleşmesi bulunduğunu, ancak davacının taşınmazı kendisini devreden çıkararak eşi adına satın alındığını ileri sürerek, sözleşme uyarınca %3 + KDV simsarlık ücretine hak kazandığını ileri sürmüştür. Simsarlık ücret alacağının doğması için öncelikle geçerli bir tellallık sözleşmesinin bulunması gerekir. Çünkü, TBK'nın 520/3. maddesi uyarınca, taşınmazlara ilişkin simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması geçerlilik şartıdır. Bu maddede öngörülen yazılı şekil, geçerlilik şartı olup bu şarta uyulmadan yapılan tellallık sözleşmesi geçersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı emlakçı, davalı ile aralarında 16/04/2014 tarihli emlak görme belgesi başlıklı tellallık sözleşmesi imzalandığını, evin de davalıya aynı tarihte gösterildiğini, taşınmazı gören ve beğenen davalının taşınmazı gördükten sonra kendisini saf dışı bırakarak daireyi sahibinden satın aldığını, davacı ile aralarında yapılan tellallık sözleşmesi hükümleri gereğince taahhüt ettiği %6 + KDV bedeli ödemek zorunda olduğu halde ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....