WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmayıp davacıdan alacaklı olduğunu, fatura alacakları hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmesi sebebiyle-------. sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açtıklarını, müvekkilinin imal edip davacıya sattığı üründen dolayı garanti taahhüdünde bulunmadığını, ihbarın satıştan 11 ay sonra yapıldığını, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ürünlerin ayıplı olduğuna dair tespit bulunmadığını savunarak, davanın reddine, %20'den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ayıplı iddiasına dayalı ilamsız icra takibine vakiiptali istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının yurt dışına ihraç etmek üzere kendilerine numune siparişi verdiğini, numuneleri yurtdışına gönderen davalının, malın siparişini başka firmalara verdiğini, ancak ürettirmiş olduğu numune bedelini kendilerine ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, her ne kadar bilirkişi raporunda müvekkili şirketin ayıplı mal zararı açıklaması ile düzenlemiş olduğu fatura ve 22.12.2014 tarihli ... nolu sevk irsaliyesin de teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalanmadığı, ayıplı malın davacı şirkete iadesine ilişkin davalı tarafça ispat edici bir vesikanın dosyada mevcut olmadığı, ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı şirketin kendi kayıtlarında davacı şirkete 8.689,40 TL borçlu olduğu mütalaa etmişse de daha önceki kök raporda bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere davalı müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığı gibi ayıplı mal zararı sebebiyle 4.033,95 -TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline teslim edilen ayıplı mallara ilişkin davacıya gerek sözlü gerekse yazılı (mail) olarak ayıp ihbarı yapıldığını ve söz konusu ayıba ilişkin ... nolu sevk irsaliyesi düzenlendiğini, ancak davacının ayıplı malları teslim almaktan ve sevk irsaliyesini imzalamaktan imtina ettiğini, hal böyle olunca...

        Aynı yasanı 23/1-c maddesinde satılan malın ayıplı olduğu açıkça belli değil ise, alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190/1 maddesinde yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir....

          Davalı vekili, davacıya teslim edilen makinanın ayıplı olmadığını, meydana gelen arızaların kullanımdan kaynaklandığını, davalının servis hizmetini kusursuz yerine getiridiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, dava konusu fotokopi makinasının 25.02.2011’de satın alındığı, ayıpla ilgili ilk ihtarnamenin 20.10.2014 tarihinde gönderildiği, bu süreç içinde davacının rutin bakımlar dışında malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı herhangi bir servis hizmeti almadığı, yaklaşık dört yılın sonunda meydana gelen arızaların kaynağının ayıplı üretim olmayıp makinanın kullanım ömrü ile ilgili olduğu, makinanın ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, taraflar arasındaki sözleşmede makinanın kullanım ömrünün dolmasıyla ilgili olarak yeni veya indirimli makine verileceğine dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            Tüm dosya kapsamında, Davacı - Karşı Davalı tarafın Davalı tarafa ürünlerine paketleme işlemleri yaptırarak ürünleri ------ firmasına teslim ettirdiği, daha sonra ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek zarardan kaynaklı-------fatura kestiği, ----- düzenlenen raporda, Söz konusu sıvı deterjanlara ait paketleme yaparken bir veya bir kaçının kapak kısımlarının seri üretimden kaynaklı ayıplı olarak üretilmesi nedeni ile akıntı yaptığı, davaya konu ------ malzemelerinde sorun olmadığı, söz konusu problemin ambalajlamadan kaynaklanmış olduğu belirtilmişse de, Tacirler arası satıma konu paketlenmiş ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak oluşan zararın tahsili isteminde, 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

              Esas Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin;12.903,30-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/12/2023 KARAR TARİHİ : 19/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin fatura alacağından dolayı davalıya karşı ...4....

                  makul sınırların dışında kaldığı, bunun bir imalat ve kesim hatası olduğu, ayıplı imalat bedelinin 4.800,00 TL + KDV olduğu..." şeklinde rapor ve tespit edilmiştir....

                    İtirazın iptali davalarına ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından itirazın iptali davasının ıslah ile alacak davasına dönüştürülmesi mümkündür. İtirazın iptali davaları, itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Davacı takip alacaklısına itirazın tebliğ edildiğine dair dosyada kayıt bulunmadığına göre, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Bu durumda davanın alacak davasına ıslah edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf teslim edilen ürünlerin ayıplı olduklarını savunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1- c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu