İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ : Davacı vekili 24/11/2020 tarihli dilekçe ile cebri icra satışını engelleyecek mahiyette tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 24/12/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, dava konusu İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Koza mahallesi 382 ada, 43 parselde kain A Blok, bağımsız bölüm no 653 olan taşınmazın tapu kaydı üzerine icrai satışı da engeller mahiyette tedbir konulmasına karar verilmiş, ihbar olunan Akbank vekili ihtiyati tedbir kararına itirazla ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece itirazın duruşmalı yapılan incelemesi sonucu 24/05/2021 tarihli celsenin 5 nolu ara kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, gerekçeli ara kararı yazılmış ve tebliğ edilmiştir....
Davacı tarafça, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz uygulanması talep edilmiştir. Mahkemece, “davanın muhtemel dava konusu alacağı karşılayacak mal varlığı üzerinden ihtiyati tedbir konulmasına, davalı tarafça teminat gösterilmesi durumunda tedbirin teminat üzerinden konulmasına,” karar verilmiştir. Temyiz uyuşmazlığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik verilen kararın bozulması istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 'nun 21/02/2014 tarih 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. O Halde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin verilen red kararıyla ilgili olarak temyiz incelemesinin yapılamayacağı açık olup, davalı vekilinin temyiz talebinin reddi cihetine gitmek gerekmektedir....
itirazın iptali davasının derdest olması, davacının halen daha eksiklikleri ve ayıpları gidermediği ve bu hususun bilirkişi incelemesi ve keşifte açıkça ortaya konulacağı dolayısıyla yaklaşık ispatın yerine getirilmediği açık olduğundan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, aksi kanaat halinde ise müvekkillerinin şuan itibariyle dahi mağduriyetinin büyük olduğu göz önünde bulundurulduğunda teminatsız verilen ihtiyati tedbir kararının telafisi güç zararlara yol açacağını ve müvekkillerin zararının teminatsız kalacağı hususu da dikkate alındığında taşınmazların rayiç bedeli üzerinden teminat alınması gerektiğini, yerel mahkemece usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbir kararına itirazlarının incelenmemesi yanında verilen ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesine ilişkin itirazlarının da değerlendirilmediğini, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinin belirli şartlara bağlandığını, ayrıca mahkemenin teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekçesini açıkça...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/477 Esas sayılı dosyasında verilmiş bulunan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İlk derece mahkemesi, 07/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verdiği, ara kararda HMK 389. Madde uyarınca ihtiyati tedbir koşullarının halen mevcut olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddi ile ihtiyati tedbir kararının devamına dair karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesinin ara kararı yasal süre içerisinde ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen üçüncü kişi ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen üçüncü kişi ... vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif üyesi tarafından kooperatife alacak ve tescil talepli dava açıldığını, açılan bu davada 2005 senesinde tedbir kararı verildiğini, müvekkiller ..., ... ve ... tarafından Gaziosmanpaşa 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, 6769 sayılı SMK'nın 159. maddesindeki düzenlemeye rağmen ihtiyati tedbir isteyen tarafça ispat şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kanuna aykırı bir şekilde verildiğini, müvekkili markasının dayanaktan yoksun iddia ve talepler ile kısıtlanmasının mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini, ihtiyati tedbir isteyen tarafın HMK'nın 125. maddesi gereğince seçimlik yetkilerinin bulunması hususu da dikkate alındığında ivedilikle müvekkili markası üzerindeki soyut ve hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, müvekkili başvurusu ile ihtiyati tedbir isteyen tarafın markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını veya müvekkilinin zarar görme ihtimaline binaen uygun bir teminata hükmedilmesini istemiştir....
tarafından tedbire dayanak delillerin neler olduğunun açıkça belirtilmediğini, mahkemenin de hangi delillere dayanarak ve hangi gerekçe ile tedbir kararının kabulüne ilişkin hüküm tesis ettiğinin anlaşılamadığını ihtiyati Tedbir istemi ile kabul kararının koşulları oluşmadığından, haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının müvekkil kurumun işleyişini zorlaştıracağından ve kurumu zarara uğratacağından tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Alacaklının, yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istememesi ya da mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde, ihtiyati haciz hükümsüz kalır (m.264,IV); icra takibi ise, (ihtiyati haczin hükümsüz kalmasına rağmen) derdest kalmakta devam eder. Alacaklı derdest icra takibine devam edebilmek için, altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir (m.68,I;m.68/a,I) veya bir yıl içinde itirazın iptali davası açabilir. TTK'nın 1376. maddesinde, İİK'nın 264/1. ve 2. fıkralarında öngörülen süreler gemilerin ihtiyati haczinde 1 ay olarak uygulanır, şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, itiraz dilekçesi ve durma kararının alacaklı vekiline 07/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafça Marmaris....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/419 E. sayılı dosyası üzerinden 21.05.2019 tarihinde verilen ara karar ile 3.800,00 TL'lık teminat mektubuna konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinden sonra, Davalı bankanın tedbir kararının kendisine tebliğ edilmesine müteakip dosya içeriğindeki karşılıklı beyan bilgilerine göre 10.07.2019 tarihinde 3.800,00 TL'lık teminat mektubu bedelini ... nezdinde davacı kurum hesabına EFT havalesi yoluyla gönderdiği somut dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca HMK m.399 maddesinde de lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararının tazminine yönelik ayrıca ve özel olarak düzenleme bulunduğu da görülmektedir....
Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak (kanunen gerektiği için) açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçelerinde tedbir talebinde bulunması nedeniyle tensiple tedbir talebinin kabülüne yönelik ara kararlarının verildiği, bu kararlarla ilgili olarak davalı Miyase vekilinin itirazda bulunduğu, itirazın reddi sonucunda davalı Miyase vekili ile fer'i müdahil vekilinin istinaf yoluna başvurdukları anlaşılmaktadır....
Davalı vekilince 31/08/2022 tarihli dilekçe ile tedbirin üçüncü kişilerin mülkiyet hakkını kısıtlar nitelikte olduğunu, davanın tarafı olmayan şahıs adına tedbir konulmasının istemesinde davacının kötüniyetli olduğunu, gerek mevzuat gerek yargı kararları nazara alındığında taraf olmayan kişi adına tedbir kararı verilemeyeceğinin sabit olduğunu, mezkur karar ile üçüncü kişinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....