WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Somut olayda, borçlu aleyhine yapılan takip genel haciz yolu ile ilamsız takip olup, borçluya ödeme emri 08.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal itiraz süresinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının 2577 sayılı Kanunun 6532 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinin 2. fıkrasına aykırı şekilde, idareye yazılı şekilde başvurmaksızın kanuna aykırı şekilde icra takibi başlatmış olduğundan takibin iptalini talep etmiştir. Borçlu kesinleşen takibin iptalini ancak İİK'nun 71. maddesinde belirtilen nedenlerle ve anılan maddeye dayalı olarak icra mahkemesinden isteyebilir....

    Ancak icra emrinin tebliğinden sonraki ödemelere dayalı icranın geri bırakılması talebi İİK'nun 33/2. maddesine göre her zaman ileri sürülebileceğinden bu kapsamdaki ödemeler değerlendirilerek icranın geri bırakılmasına karar verilebilir. b) İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için, yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

      İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. Takip dayanağı çek, ibraz süresinin bitim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK' nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresine tâbidir. İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2. ve 33a/1. maddelerine göre; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, resmi belgelere dayalı olarak incelenir....

        Yönetim A.Ş'ye temlik edildiği, temlik alan alacaklı tarafından dosya alacağının yenilendiği ve 28.05.2014 tarihinde haciz istenildiği, borçlunun 01.08.2014 tarihinde icra mahkemesine takibin taliki veya iptali talebiyle yaptığı başvurusunda temlik eden alacaklı ING Bank ve temlik alan alacaklı F...V.. Yönetim A.Ş'ye birlikte husumet yöneltiği ve icra dosyasında düzenlenen taahhütten sonra borcunu ödediğine ilişkin itirazda bulunduğu, bu itirazından sonra icra dosyasına temlik alan alacaklı F... V.. Yönetim A.Ş tarafından borcun ödendiğinden temlik eden alacaklının bilgi vermesiyle haberdar olunduğuna dair 04.11.2014 tarihinde haricen tahsil beyanında bulunulduğu, bunun üzerine yargılama sonunda mahkemece temlik alan F... V... A.Ş aleyhine açılan davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik hüküm kurduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait İİK.nun 71.maddesi kapsamında itfa itirazıdır....

          Noterliği'nden düzenlenmiş olan ... no.lu ihbarname ile de borcun ödendiğini bildirdiğini belirterek takibin iptali talep etmiştir. Mahkemece takip konusu alacak miktarının alacaklının hesabına 19/11/2015 tarihinde EFT yapıldığı, alacaklı tarafından borçlu hakkında 20/11/2015 tarihinde takip başlatıldığı, takip konusu ödemenin takip tarihinden önce yapıldığı gerekçesiyle itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Başvuru, bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. (Eski 818 sayılı BK 84.) maddesinde ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir '' hükmü yer almaktadır. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle ... 2. Noterliği'nden düzenlenmiş olan ... no.lu ihbarnamenin tebliğ tarihinin araştırılmasıdır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, itfa ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından İİK'nun 33. maddesine dayalı olarak takipten sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 33/2 maddesine göre itfa veya imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesi gerekmektedir....

            İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Somut olayda, borçlu taraf, ödemeye ilişkin herhangi belge sunmamış, temlik alacaklısı ....'nin ise borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra 3.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiasını kabul etmediği görülmektedir. Mahkemece alınan 07/07/2014 havale tarihli ve 29/09/2014 havale tarihli raporlarda bilirkişinin, ödemeye ilişkin herhangi bir tespitinin olmadığı anlaşılmaktadır....

              Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/10/1994 tarihli 1994/251- 593 sayılı kararında da benimsendiği üzere, dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda, takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; takasa konu alacağın İİK'nın 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Davacı, takip alacaklısı davalının, takibin dayanağı ilamda hükmedilen KDV alacağının mahsuben iadesinin esas olduğunu, nakden iadenin belli şartların varlığı halinde istisnai olarak düzenlendiğini belirterek, icranın geri bırakılmasını istemiş olup, yukarıda belirtildiği şekilde kesinleşmiş veya ilama dayalı bir alacaktan söz etmediğinden, takas-mahsup koşulları oluşmamıştır....

              görüldüğünü, 15.000,00 TL'lik 8042373 nolu çek takibe konu borca karşılık verildiğini, ödeme belgelerinden takibe konu borç ödendiğini, borcun ödenmesinin ödeme emrinin ve takibin iptali gerektiğini, Denizli 1.İcra Dairesi 2017/2098 Esas sayılı dosyası hakkında Denizli 1....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kambiyo senedine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde takibin kesinleşmesinden sonra itfa nedenine dayalı şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK.nun 71 . maddesi,6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 132., 183-194. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                UYAP Entegrasyonu