in borçtan şahsen sorumlu tutulamayacağını ve senedin kambiyo vasfı taşımadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, dosya üzerinde inceleme yapılarak itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle Adana Genel İcra Dairesinin 2021/802 Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamlı icra takibinde ödeme iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemi ve takibin iptali talebine ilişkindir. Alacaklı Emin Ete vekili tarafından borçlu Hayri Kent hakkında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/599 Esas, 2020/341 Karar sayılı kararına dayalı ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 02/06/2021 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK. Nun 33/1. Maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı ve takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair şikayet niteliğindedir....
Mahkemece, alacaklı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanları dikkate alınarak dayanak senedin genel kredi sözleşmesi kapsamında alındığının alacaklı tarafça da kabul edildiği ve bu durumda karşılıklı edimleri içeren kredi ilişkisi sebebi ile verilen senetten doğan alacağın varlık ve miktarı ile tahsilinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmiş, dairemizce borçlular vekilinin dilekçesinde borca kısmi itirazın kabulü ile ödemeler miktarınca takibin iptaline karar verilmesini istediğine göre, borcun varlığını kısmen kabul ettiği ve bu durumda, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilemeyeceğinden bahisle, borçlunun itfa ve sair itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur....
İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bir diğer anlatımla takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içeresinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz nedenlerini ileri sürdüğü, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
Değerlendirme 1.Somut olayda, takibin 27.05.2016 tarihinde başlatıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde geçen "Borç İbra Protokolü" başlıklı belgenin ise 29.09.2016 tarihinde takipten sonra düzenlendiği, bu nedenle takipten sonra düzenlenen bu belgenin borca itiraz tarihi itibari ile var olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, tarafların diğer istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2.Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Çocukla şahsi münasebet tesisine ilişkin Aile Mahkemesi ilamına dayalı olarak başlatılan takibe karşı ilam borçlusu baba, İcra Hukuk Mahkemesine başvurusunda, Aile Mahkemesinde velayetin çocuğun menfatleri nedeniyle değiştirilmesi talebiyle dava açtığını bildirip bu dava sonucuna kadar icra takibinin durdurulmasını talep etmiş, Mahkemece talep kabul edilerek, velayetin değiştirilmesi davası sonucuna kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir. İlama dayalı takiplerde icranın geri bırakılması şartları, İİK'nun 33....
Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin, takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, senetlerin tahsilatına ilişkin olarak borçluların sunduğu Halkbank'a ait banka dekontlarında, takip konusu 05.11.2014, 05.12.2014 ve 05.01.2015 vadeli senetlere atıf olduğu ve takip tarihinden önce ödeme yapıldığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçluların borca itirazlarının kısmen kabulü ile 05.11.2014, 05.12.2014 ve 05.01.2015 vadeli senetler yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....