Nolu 24.12.2008 tarihli hisse devrinden doğan alacak bedeli" açıklaması ile borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçlu ...’a 02.01.2013 tarihinde tebliğinden sonra borçlunun 08.01.2013 tarihinde takip dosyasına verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, ayrıca icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı belgenin kayıtsız şartsız bir para borcuna ilişkin olmayıp ödeme makbuzu niteliğinde olduğunu, alacaklının alacağını nakden ve tamamen aldığını noter huzurunda kabul ettiğini, bu sözleşmenin borcun bulunmadığının delili olduğunu, ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olarak değerlendirilip icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
ilişki gereği de müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle dava şartı arabuluculuk konusu ile dava konusunun farklı oluşu nedeni ile usulüne uygun arabuluculuk başvurusu bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, davacı şirketin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
İİK'nun 33/2. maddesinde, “İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş; itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda; Vakıf Banka ait dekont, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü harcama talimatı ve ödeme emri belgelerinden hareketle, dosya borcunun kalmadığı iddia edilmektedir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, alacaklı vekilinden, belirtilen ödemelere karşı beyanları sorularak bu beyanlar ve İİK 33/2 maddesi kapsamında ödeme belgelerinin kabul edilebilirliği değerlendirilip bilirkişi aracılığı ile denetime elverişli rapor aldırılarak dosyada bakiye borcun bulunup bulunmadığının tespitinden ibarettir. Bu hususlarda eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlular, istenen % 130 oranındaki faizin usulsüz olduğunu ve takip sonrasında yapılan ödemeler ile borcun itfa edildiğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkeme, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda borcun itfa edilmediğinden bahisle şikayetin reddine karar vermiştirHükme esas alınan bilirkişi raporunda; icra takibinde talep edilen alacağın, itiraz edilmeden kesinleşmesine rağmen icra takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti için yeniden hesaplama...
İcra Müdürlüğünün 2015/1341 Esas sayılı dosyası ile nafaka alacağı için takip başlattığını belirterek takibin durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece itirazın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
A R A R Borçlu vekili, alacaklı ile yapılan harici görüşmeler neticesinde, müşterek çocuğun eğitim masraflarının okulun hesabına yatırıldığını, ayrıca şahsi harcamalar için de yüklü miktarda ödemeler yapıldığını belirterek, nafaka borcu bulunmadığından takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili, borçlunun nafakayı eksik ödediğini, geçmişteki ödemeler yönünden haklı olabileceği kabul edilse dahi son ödemeden dava tarihine kadar geçen süre içerisinde ödenmemiş nafaka borcu bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamındaki belgeler incelenmiş, yapılan tüm ödemeler toplam borçtan mahsup edilerek, itirazın kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İİK'nun 16/2. maddesinde belirtilen süresiz şikayet halleri dışında, borçlunun icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet sebeplerini ya da İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca borcun zamanaşımına uğraması, imhal veya itfa edilmesi sebebiyle icranın geri bırakılması talebini icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Başvuru süresi icra emri tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçlu şirkete gönderilen icra emri bila tebliğ iade edilmiş olup, icra emrinin tebliğe çıkartılmış olduğu ve alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun şikayet hakkı vardır. O halde mahkemece, borçlunun takibe ve borca yönelik şikayet ve istemleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ödeme belgesi olarak sunulan makbuz, anılan ödeme belgelerinden olmadığı gibi belge üzerindeki imza da alacaklı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce imza incelemesi yapılması olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, itirazın inceleme yapılmaksızın reddi gerekir ise de; sonuçta itiraz reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ödeme belgesi olarak sunulan makbuz, anılan ödeme belgelerinden olmadığı gibi belge üzerindeki imza da alacaklı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce imza incelemesi yapılması olanağı bulunmamaktadır. İnceleme yapılmaksızın ret kararı verilmesi gerekir. Mahkemece şikayet reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....