WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ismidir. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. HMK'nın 73, 81, 82, 83., Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır....

Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü, takip konusu senedin tamamen sahte olarak mı yoksa başka bir evrak imzalatılmak suretiyle imzalatıldığının belli olmadığı yönündeki iddiası, dolandırıcılık suçuna ilişkin olup, bu iddia dar yetkili icra mahkemesinde incelenemez. O halde, mahkemece imzaya itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, düzeltilerek onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 19/12/2016 tarih ve 2016/8423 Esas - 2016/25614 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2017/7042 Esas sayılı dosya borcunun taksitli ticari krediden kaynaklı 123.126,81 TL'lik kısım ve çek depo bedelinden kaynaklı 23.550,00 TL'lik kısım yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/2. maddesinde; ''İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir'' hükmüne yer verilmiştir....

      Maddesi gereğince itfa nedeniyle iflasın kaldırılması için 16/06/2020 tarihli dilekçe ile yapılan başvuru üzerine mahkemece davanın harca tabi olarak açılması gerektiğine hükmedildiğini, ara karardan dönülmesi talebinin de reddedildiğini, bu nedenle ayrı bir dava olarak dava açıldığını belirtmiş ve itfa sebebiyle HMK 182. Maddesi gereğince iflas kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. KABUL VE GEREKÇE : Dava, iflasın kaldırılması istemine ilişkin olup, talebin yasal dayanağı İİK. 182. maddesidir. Eldeki davada, davacı şirket hakkında Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği ve iflasın 23/12/2010 günü saat: 11:58 itibariyle açılmasına hükmedildiği, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin Ankara .......

        Bu bakımdan icra mahkemesinde görülen şikayet dosyası da İİK 364. maddesi anlamında satışa engel bir dava olarak değerlendirilmediğinden icra emri iptali hakkında görülen davada karar kesinleşmeden satış yapılamayacağı iddiası yerinde değildir. İcra emri tebliğinin somut dosyada borçluya yeni bir itiraz hakkı tanımaması nedeniyle takip kesinleştiğinden icra dosyasından yapılan işlemler ve hacizlerin geçersizliği iddiası da süresinde olmayıp yerinde görülmemiştir. Şikayetçi tarafça borcun ödendiği yönünde itiraz ileri sürülmüş ise de, takip dayanağı ilama ilişkin kesinleşmiş bir yargı kararı mevcut olmadığından müdürlükçe satış işlemlerine devam edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır....

        Mahkeme kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, dayanak belgenin başlığında yer alan talimat, vekilin bir makbuz veya ibranameyi düzenlenmesine ilişkin talimat olmayıp, asilin imzaladığı ibranameyi icra takip dosyası ibrazına yönelik vekiline verilen talimat olduğunu, dayanak belge hakkında sahtelik iddiası bulunmadığını, belgenin kesin delil oluşturan geçerli ve kesin bir itfa ve ibra belgesi niteliği taşıdığını, belge başlığını ''avukatıma talimatımdır'' ibaresinin işçi olan müvekkilinin yanıltıcı olduğunu, ödenmediği iddiası ile senede karşı senetle ispat etmesi gerektiğini, dosya alacaklısının yapılan ödemeden sonra dosya borçlusu ile kandırmasının söz konusu olduğunu, ödenen bedelin istirdadı ile kötü niyet tazminatı hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, 2 adet bonoya dayalı kambiyo yolu ile takipten dolayı, borcun itfa ve ibra edildiğinden bahisle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. HMK'nun 355....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin takibin geri bırakılmasını sağlayacak bir belgeye dayanmadığını, davadaki itfa iddiasının taraflar arasında akdedildiği ifade edilen tediye makbuzu isimli belgeye dayandırıldığını, bu belgenin ilamlı icranın geri bırakılmasına imkan sağlayan bir niteliğinin bulunmadığını, sunulan belgeler altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, belge itfa niteliğinde bir belge olmadığından mahkemece imza incelemesi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, borçlunun ödeme iddiasını kabul etmediğini, işveren tarafından işçilere yapılacak ödemelerin banka aracılığı ile yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Dairesi 2015/4330 ve 4143 sayılı aynı takip dosyası yönünden, itfa 08/04/2016 tarihli av. T4 tarafındandüzenlendiği belirtilen ibranameye dayanılarak icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin04/10/2018 tarih ve 2017/381 E.-2018/708 K. sayılı kararı ile yapılan yargılama sonucunda şikayetin reddine karar verildiği, iş bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmadığı görülmektedir. İstinafa konu işbu dosyada, borçlunun başvurusu, İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin04/10/2018 tarih ve 2017/381 E.-2018/708 K. sayılı dosyasına konu ibra belgesine dayanan itfa itirazı olup İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazıdır. Bu durumda, bu belgeye dayanan itfa itirazı yönünden kesin hüküm sözkonusu olduğundan, davacının itfa itirazına ilişkin İİK.nun 71/1. Maddesine uygun başkaca belge de sunmadığından şikayetin kesin hüküm nedeniyle reddi gerekecektir....

          İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispat ettiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri bakımından, iddiayı ispata elverişli belgeler belirtilmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından (2) adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borcun itfa edildiğinden bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği, mahkemece istemin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Takip dayanağı çekler için bono verilmesi, tek başına itfa anlamına gelmez....

              UYAP Entegrasyonu