nun 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayetinde bulunmuş, mahkemece borçlu .... yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. İİK.nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere itfa şikayetinin noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Takip dosyasının incelenmesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/33 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı gereğince diğer borçlulardan ..... hakkında takibin tedbiren durdurulduğu ve bu tedbir kararının 19.02.2014 tarihli müzekkere ile takip dosyasına bildirildiği, 26.02.2014 tarihinde diğer borçlulardan ....'...
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki akaryakıt istasyonu kira sözleşmesi uyarınca dava ve takip konusu 2 adet toplam 50.000 USD bedelli bonoların davalıya verildiği, bilahare bonoların icra takibine konulması üzerine taraflar arasında düzenlenen protokoller ile her biri 34.800.00 YTL bedelli 3 adet bono verilerek borcun yenilendiği davalının borcun yenilenmesi üzerine verilen bonoları takibe koyması gerekirken önceki takibe konu bonoları takip konusu yapmasının borcun itfa edilmiş olması nedeniyle yerinde olmadığı icra hukuk mahkemesince sonraki takibin itfa nedeniyle iptal edildiği borcun yenilenmesi üzerine verilen bonolar ödenmediğinden davalının takibinde haksız ve kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların davalıya dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tesbitine, iptal edilen takip nedeniyle yeniden karar verilmesine...
Bu durumda, İİK'nun 4. maddesi gereğince, söz konusu takibe ilişkin olarak İİK'nun 71. maddesine dayalı itfa şikayetinin incelenmesi yönünden, bu icra müdürlüğünün bağlı olduğu ... İcra Hukuk Mahkemesi yetkilidir. O halde, mahkemece, itfa şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istem yönünden de yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Burada ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda; takip dayanağı senetin ön yüzünde lehdarının ..., keşidecisinin ... ve aval vereninin ... olduğu, anılan senetin aval veren-alacaklı ...’e ciro edildiği görülmektedir. Her ne kadar ödeme iddiasını ispat için dosya kapsamına 10.09.2013 tarihli ve ... imzalı bir belge sunulduğu görülse de, anılan belgenin taraflar ile ilgisinin ispatlanamadığı ve alacaklı tarafından da söz konusu belgenin kabul edilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, aleyhine yapılan kira alacağı ve tahliye talebine ilişkin takipte, takibin kesinleşmesinden sonra itfa şikayetine ilişkin olarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yasal süre içinde icra mahkemesine başvurarak, senet bedelinin ödendiği yönünde itfa itirazında bulunmuş, mahkemece, borçlunun borcu ödediği gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir. İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince, borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir....
İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince borçlu icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı 28.04.2014 tarihli "Anlaşmadır" başlıklı belge içeriğine göre "28.02.2014 vadeli 30.000 TL lik senetten 15.000 TL'si tahsil edilip bu senetten tahsil edilen dahil 33.000 TL dir" ifadesinden takip konusu bonoya atıfta bulunulduğu, 28.02.2014 vadeli 30.000,00 TL bedelli senedin 15.000,00 TL'lik kısmının tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafın sunduğu 10.09.2014 tarihli cevap dilekçesi içeriğine göre de bahsi geçen belgedeki imzanın alacaklıya ait olduğu ikrar edilmiş durumdadır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait itfa iddiasına ilişkin olup, yasal dayanağı İİK'nun 71/1. maddesidir. Buna göre itfa iddiasının kabul edilebilmesi için borçlunun dayandığı belgenin, noterden tasdikli veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge olması gerekir. Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 101. maddesine göre, borçlunun, ödeme belgesinde ödemeyi hangi borç için yaptığını belirtmemesi halinde, alacaklı, yapılan ödemeyi istediği borca mahsup edebilir. Somut olayda,borçlunun itfa iddiasına dayanak yaptığı 40.000 Euro'luk ödeme dekontunda, ödemenin hangi borç için yapıldığı açıklanmadığından, ödemenin şikayete konu takip dosyası için yapıldığı sonucuna varılamaz.Ancak alacaklı vekilinin icra mahkemesine sunduğu 04.06.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde, ödemenin bir kısmının bu takip dosyasına mahsuben yapıldığının kabul edildiği görülmektedir....
KARAR Dairemizin 11/12/2018 tarih, 2018/1788 Esas, 2018/11978 Karar sayılı ilamı ile "incelenmesine gerek görülen varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için" karar verilmiş ancak mahkemece davalı tarafa yazılan müzekkerenin cevabı beklenmeden ve sadece davacı tarafın dilekçesi eklenip gönderilmek suretiyle geri çevirme kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. Hal böyle olunca varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin ( tahsis edilen konut için toplam ne kadar ödediği ) bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın yeniden mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü yer almaktadır. Borçlunun ödemeye ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediği anlaşıldığından mahkemenin red kararı vermesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....