İİK’nun 168/5. maddesinde; “Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 26.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise bu tarihten itibaren yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 03.11.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Mahkeme'ce dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı ve icra emrinin usulüne uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK.nun 33/1. maddesine göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.”...
Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut ... Dairesinde veya ... Mahkemesinde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ... geri bırakılır..." hükmü yer almaktadır. Somut olayda karara esas alınan ......, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir. Karşılıklı edimler içerdiğinden, bu hususların gerçekleşip gerçekleşmediği genel mahkemede yargılamayı gerektirmektedir. O halde, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre takdik edilmiş yahut ...... Dairesi'nde veya ...... Mahkemesi'nde veya Mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde ......nın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklının da kabul ettiği 31.05.2011 tarihli taahhütname başlıklı belge içeriğinden, taraflarca kabul edilen borcun taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı (borcun vadelendirildiği), borcun ödendiğini gösteren nitelikte bir belge olmadığı gibi borcun imhal edildiği anlamını da içermediği görülmektedir. Bu nedenle Mahkemece, İİK'nun 33. maddesi kapsamında borcun ödendiğine dair varsa taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle ......nın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
Somut olayda, mahkemenin esas kararının itfa itirazı ile beraber meskeniyet şikayetine de ilişkin olması nedeniyle, hem miktar hem de içerik yönünden temyizi kabil bir karar olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ilişkin 27.02.2015 tarih ve 2014/176 E.-2015/49 K. sayılı ek kararın oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra borçlunun esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu, icra emri tebliğine göre yedi günlük itiraz süresinden sonra takip konusu alacağın takip tarihinden önceki bir tarihte ödendiği iddiasında bulunmuştur. Mahkemece ödeme iddiasının yasal süre içinde yapılmadığı nazara alınarak itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi doğru değil ise de sonuçta itiraz reddedildiğinden sonucu doğru İcra Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....
TMK'nun 327. maddesinde ''Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır'' İİK'nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; alacaklıya ait hesap hareketleri incelendiğinde tazminat miktarına uymayan ve tazminat adı altında ödenmeyen nafaka harici (alacaklının nafaka alacağını aldığına dair kabulü karşısında) kısmi ödemelerin çocuk için yapılan ahlaki ödemeler olarak kabulü gerekir....
Dava; iflasın kaldırılması talebine ilişkin olup, İİK.nun 182.maddesinde ; " Borçlu bütün alacaklılarının taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya aktolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için malların kendisine iadesine karar verir." düzenlemesi mevcut olup, iflasın kaldırılmasına iflas kararı veren mahkemece bakılması gerektiğinden ve müflis şirketin ---------- sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş olduğundan ilgili mahkemeye dosyanın gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İİK.nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ibraz ettiği ibra belgesindeki imza alacaklı tarafından kabul edilmiştir. Bu belgenin ibra amacıyla değil, evlilik süreci içinde başka amaçla kullanılmak üzere imzalı ve boş olarak verildiği yolundaki alacaklı iddiası, icra mahkemesince dinlenemez. Bu durumda mahkemece, belgenin İİK.nun 33/1. maddesinde belirlenen vasfa sahip olduğu kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....
. - 2004/313 karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiğini, müvekkili bulunduğu şirketin iflas kararı verilmesine neden olan borçlarının kesinleşmiş sıra cetvelindeki büyük bir kısmını itfa ettiğini beyan ederek İİK m. 182 ' ye dayanarak iflasın kaldırılmasını talep etmişlerdir. Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/06/2004 tarihli ve 2001/881 E. - 2004/313 karar sayılı ilamı ile .... Giyim San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında iflas kararı verildiği ve dosyada tasfiye işlemlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Müflis...Giyim San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilince; sıra cetvelindeki büyük bir kısmını itfa ettiğini belirtelerek iflasın İcra İflas Kanununun 182. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilmesi talep edilmiş ancak tevzi bürosunca dosyanın sevhen mahkememize tevzii edildiği anlaşılmıştır. İİK madde 254'e göre – Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir....