WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki “istirdat, tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.2014 tarihli ve 2014/710 E., 2014/436 K. sayılı karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 20.06.2016 tarihli ve 2016/4867 E., 2016/10954 K. sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece direnme kararı verilmiştir....

    Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı ise toplam takip miktarı olan 38.207,21TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının fazlaya dair menfi tespit talebinin REDDİNE, 2-Davacının her iki davalıya yönelik 10.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat ve 10.600,00 TL istirdat taleplerinin REDDİNE 3-Menfi Tespit Davası yönünden Alınması gereken 2.660,64 TL, Maddi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, Manevi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, İstirdat Davası Yönünden 179,90 TL olmak üzere toplam 3.200,34 TL nispi karar ve ilam harcından davacı taraftan peşin harç olarak alınan 1.380,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.819,94 TL harcın davalı temlik alan ... A.Ş'den alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA, -Davacı tarafından yatırılan 840,80 TL harcın davalı temlik alan ......

      nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalının %50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44-Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44-Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise; banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşularının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar taraf...

        Mahkemece birleştirme kararı verilerek yargılamaya devam edilmiş, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda takip tarihi itibariyle davacının 20.488.92 TL alacaklı bulunduğunun kanıtlandığı ve davalının belirtilen bu tutarı ödediğini kanıtlayamadığından bahisle esas davanın kısmen kabulüne, davalının 20.488.92 TL’ye yönelik itirazının iptaliyle, takibin bu tutar üzerinden %23 oranı aşılmayacak şekilde yasal faiz uygulanarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, hükmolunan asıl alacak tutarının %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine, yine benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanca açılan ve kanıtlanamayan istirdat davası ile davacı (karşı davalının) tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Bu durumda artık davacının, dava konusu icra takibinden dolayı, menfi tespit davası değil istirdat davası açması mümkün olup, hukuki niteleme hakime ait olduğundan, davanın istirdat davası olarak görülmesi gerekmektedir. 2-İstirdat davasının maddi hukuka ve takip hukukuna ilişkin şartları mevcut olup, bu davanın maddi hukuka tek şartı, davacının borçlu olmadığı bir parayı ödemiş olmasıdır. Davacı istirdat davası açabilmek için, maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı bir parayı, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmalıdır. Geri verilmesi istenen paranın maddi hukuk bakımından geri istenmesinin mümkün olması gerekir. Burada borçlu yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup, bu parayı yanılarak (hata ile) kendisini borçlu sanıp ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. İstirdat davası, bir yıl içinde açılabilir. Bir yıllık dava açma süresi zamanaşımı değil hak düşürücü süredir. Bu nedenle mahkemece kendiliğinden gözetilir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2018/378 ESAS - 2019/627 KARAR DAVA KONUSU : İSTİRDAT VE MANEVİ TAZMİNAT KARAR : Antalya 3....

            Şti'nin iş yerine hacze gelindiğini, haciz ve muhafaza tahdidi altında kalan müvekkili, mallarının muhafaza altına alınması halinde büyük zarar göreceği için istirdat ve maddi ve manevi tazminat hakkı saklı kalmak kaydı ile ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket borçlarla ve borçlu ile ilgisinin olmadığını ispatlayan izahlar yapmasına ve iş yerinin ve malların kendisine ait olduğuna dair belgeler sunmasına rağmen haciz işlemi tatbik edildiğini, bu hacze ilişkin olarak müvekkili tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, İstanbul Anadolu 14....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı manevi tazminat davasının reddine, istirdat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafın müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak icra takibi başlattığını, sözkonusu çekin keşide tarihinde tahrifat bulunduğunu ve davalının bu çeki haksız olarak ele geçirdiğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında icra dosyası borcunun tamamını ödemek zorunda kaldığını ve manevi yönden zarara uğradığını belirterek, müvekkilinin ödediği 5.560-TL'nin davalıdan istirdatına ve 5.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Çünkü, davanın asıl (kökeni) menfi tespit davasıdır ve menfi tespit davası borçlunun iradesi dışında (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşmüştür. Bu dönüşmenin, borçlunun menfi tespit davasında sahip olduğu tazminat alma hakkını ortadan kaldırmaması gerekir. Kaldı ki, takip konusu borcun ödenmesi (paranın alacaklı tarafından alınması) ile alacaklı kötüniyetini devam ettirmiş ve alacaklının haksız ve kötüniyetle yaptığı takip nedeniyle borçlunun zararı daha artmıştır. Yukarıdaki nedenlerle, m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davayı kazanan borçlu lehine m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre tazminata da hükmedilmesi gerekir kanısındayım." (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, 2003, Ankara, s.193-194) Buna göre, mahkemece, doğrudan açılan istirdat davaları için doğru olan gerekçeyle, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasında davalının kötüniyet tazminatı talep edemeyeceğinin kabulü doğru olmamıştır....

                Somut olayda; davalı tarafından 23.617,04 TL kaçak elektrik bedelli faturanın haksız olarak davacıya tahakkuk ettirildiğinden bahisle mahkememizde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, bilirkişi tarafından sunulan rapora göre; dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura için yapılan incelemelerde; 31.10.2019- 29.11.2019 tarihleri arası için kaçak elektrik tüketimi hesabında dikkate alınacak tüketim miktarının 5748,380 kWh olduğunu, EPDK tarafından ticarethane tarife grubu için belirlenen fatura dönemi olan 31.10.2019-29.11.2019 tarihleri arası geçerli birim bedelleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucu dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura bedelinin 7.734,27 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davanın mahiyeti ve tarafların sıfatı dikkate alınarak manevi tazminatın unsurlarının oluşmadığı da dikkate alınarak maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu