"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1, 2-b, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusuru bulunmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın karıştığı trafik kazasında katılanın hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı olacak şekilde yaralandığı tespit olunduğu halde, sanık hakkında tayin edilen temel cezanın 89/2 maddesi gereğince artırılması sırasında uygulama maddesinin TCK'nın 89/2-b-e maddesi şeklinde gösterilmesi yerine TCK'nın 89/2-b maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412...
Davacı tarafından açılan menfi tespit davası, yargılama sırasında borcun ödenmesi sonucu, İİK'nun 72/6. maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğünden, davanın kabulüne karar verilmekle borçlu davacı yararına, haksız ve kötü niyetle takip yapan ve aynı şekilde yargılama sırasında ödeme yapılmasını sağlayan davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu istemin yazılı gerekçelerle reddinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
karar verilip, sürücü belgesinin 10 ay süreyle geri alınmasına karar verilerek, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesi, 2- İddianamede, TCK'nın 89/3-b. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan, sanık hakkında TCK'nın 89/1-3-b maddesi uyarınca ceza tayin edilmesi, 3- Sanığa ait sürücü belgesinin geri alınması sırasında uygulanan kanun maddesinin TCK'nın 53/6. maddesi yerine sehven TCK'nın 58/6. maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1, 89/2-b, e, 89/3-b. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, Sanık hakkında belirlenen temel cezada katılanın vücudunda meydana gelen kemik kırığı nedeniyle artırım yapılırken, uygulama maddesi olarak TCK'nın 89/3-b maddesi yerine 89/2-b,e,89/3-b maddesinin gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. mddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, istirdat davasıdır. Davalı vekili, istirdat davalarında takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, İİK.'nun 72/8. maddesi gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarının takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği, icra takibinin ......
.TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan delillere göre, HMK'nun 10. ve 6098 sayılı TBK'nun 89/1 maddesi uyarınca davalı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafından D..marka araç bedeli için 20.000 USD'nin davalıya havale edildiği, ancak araç bedelinin tamamen ödenmemesi nedeniyle aynı aracın 32.000 TL'ye dava dışı başka bir şahsa satıldığı, davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 818/1- s bendi yollamasıyla aynı yasanın 763.maddesi gereğince dava konusu edilen ve müvekkilinin zilyetliğindeyken kaybolduğu iddia edilen çekin elinde bulunduğunu iddia eden Yavuz Selim Yemenici'e karşı iade (istirdat) dava açması için 2 haftalık kesin süre verildiğine ilişkin ihtaratlı ve meşruhatlı davetiye çıkarılmış,davacı vekili tarafından istirdat davası açıldığı ve Mahkememizin 2021/753 esas sayılı dosyasında davanın devam ettiği bildirilmiştir. Mahkememizin 2021/753 esas sayılı dosyasının incelenmesinde dava konusu çek yönünden davacı tarafından Yavuz Selim Yemenici'e karşı istirdat davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Kaybolduğundan bahisle zayi nedeniyle iptali istenen dava konusu çekle ilgili istirdat davası açılmış olduğu anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmi ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
nın iş yerinde gereken dikkat ve özeni göstermeyerek iskelenin üzerine koşarak atlaması nedeni ile asli kusurlu olduğuna, sanığın kusurunun bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkındaki temel ceza tayin edilirken uygulama maddesinin TCK'nın 89/1. maddesi yerine TCK 89/2-b olarak yanlış gösterilmesi, kemik kırığı nedeni ile artırım yapılması ve adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddelerinin gösterilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki hükmün 1. paragrafındaki “TCK'nın 89/2-b” ibaresi çıkartılarak yerine “TCK'nın 89/1”, 2. paragraftaki “anlaşıldığından” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK'nın 89/2-b maddesi gereğince”, 5. paragrafın başına “TCK'nın 52/4....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak; Mağdurun olay nedeniyle hayati tehlike geçirip, vücudunda kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralandığı TCK'nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın aynı Kanunun 89/2-a-b maddesi gereğince arttırılmasına karar verilmesi gerekirken 89/b-d maddesi uygulanması, İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “ duyularından birinin zayıflamasına neden olunmasından dolayı TCK'nın 89/2-B-D” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “ kemik kırığı oluşturacak...