İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davanın; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunu'nun 24 vd. maddelerine dayalı iptal davası olduğu, davaya konu taşınmazların dava, devir ve keşif tarihindeki değerleri hususunda rapor aldırıldığı, davacı vekili tarafından Dışkapı Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 10/10/2018 tarihli yazıları ile borçlu T4 daireye olan borcunu ödediğini bildirildiğini, T1 09/11/2018 tarihli yazılarından; mükellef olan davalının borçlarını 6736 SK kapsamında yapılandırarak ödediği, daire'ye borcunun kalmadığının anlaşıldığı, getirtilen tapu kayıtları, vergi borcuna ilişkin kayıtlar, yapılandırmaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerden; davalı T4, davacı T1'na 31/12/2014 tarihi itibariyle vadesi gelmiş borçlarının bulunduğu, ancak amme borçlusunun 6183 SK'nun 24 vd. maddelerinde belirtildiği şekilde tasarruflarda bulunduğu, davanın bu yasa kapsamında açıldığı, ancak daha sonra 6736 SK kapsamında borcun yapılandırılarak, borçlunun davacıya olan borcunu ödediği...
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70’inci ve mülga 506 sayılı Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davalı Kurum tarafından 21.04.2008 tarihinde diğer davalı ...’ın şahsi borcu ile ilgili olarak yapılan haciz sırasında, davacı tarafından davalı ...’ye kira sözleşmesi ile teslim edilen menkul malların haczedildiği, haczedilen malların kendilerine ait olduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasının dava edildiği anlaşılmaktadır....
Kabule göre de 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin yazılmış olmasına karşın mahkemece nisbi vekalet ücreti tayini de usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 2.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi hükmü ile 04.06.1958 gün 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; maddi olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hâkime aittir. Davacı, davalı Vergi Dairesi’nce konulan haczin kaldırılmasını isterken mahçuz mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunmuş olduğundan, dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunu’nun 66 ve izleyen maddeleri hükmünde düzenlenmiş istihkak davasıdır. Aynı Kanunun 67. maddesi hükmü gereğince istihkak davalarında haczi koyan tahsil dairesinin bulunduğu yer Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesi değere göre görevli ve yetkilidir. 15.H.D. 2010/3355 2010/4096 Uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenebilmesi için idari eylem ve işlemden ya da vergi uyuşmazlığından kaynaklanmış olması zorunludur....
Aynı Kanunun 124.maddesinde de vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddmlunanların şikayet yoluyla Maliye Bakanlığınaq müracaat edebilecekleri 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24.maddesinin 1.fıkrasının (j) bendinde de Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da dava açılabileceği kurala bağlanmıştır. Bunların dışında ödeme emri tebliği, haciz uygulaması gibi 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan hallerde de dava açılabilir. Olayda ise yükümlünün 5.6.1989 tarihinde Vergi Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçesinde borcunun olmadığının tesbitini, icra takibatının sona erdirilmesini, icra dosyasının iptal edilmesini talep ettiği anlaşılmakta olup, idari yargıda böyle bir dava türü bulunmamaktadır....
Şti’nin borcundan dolayı 24/11/2021 tarihinde icra müdürlüğünce müvekkiline ait işyerine hacze gelindiğini, hazır bulunan müvekkilinin işçileri tarafından bu yerin, adı geçen borçlunun borcundan dolayı Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2019/110447 esas sayılı takip dosyasından ihaleye çıkarıldığı ve Kahve Tat Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından tüm malların ve makinelerin satın alındığını, bu şirketten de üçüncü şahıs olan müvekkili şirketin söze konu malları kiraladıklarını, iş yerinin ve içersindeki mamül ve mamül olmayan ham maddelerin tamamının müvekkiline ait olduğunun beyan edilmesi ve işyerine ait vergi levhası ile tüm belgelerin ibrazına rağmen müdürlükçe usul ve yasaya aykırı olarak haciz ve muhafaza işlemi gerçekleştirildiğini, istihkak iddiaları bulunmalarına rağmen İİK. 99 madde hükümleri uygulanması gerekirken müdürlükçe İİK. 97 madde hükümleri uygulanarak istihkak davası açmaları için taraflarına 7 günlük süre verildiğini, söz konusu haciz ve süre işlemlerinin usul ve yasaya...
Bu yönüyle uyuşmazlık 6183 sayılı Yasanın 66.vd.maddelerine dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı yasanın 68.maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olduğundan hakimin bu hususu yargılamanın her aşamasında görevi nedeniyle re'sen gözönünde bulundurması zorunludur. Şu durumda, davalısı Vergi Dairesi olan icra takibi yönünden dosyanın tefrik edilerek, icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi, davada gösterilen değere göre (mahcuz malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise o değere göre) davanın görevli Asliye veya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, bu davalı yönünden dosyanın esasının incelenerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2016/13418 E. , 2019/6183 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkiline ait malların haczedildiğini açıklayarak davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
DAVA TÜRÜ : İstihkak K A R A R Taraflar arasındaki üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine; verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen Geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dairemizce verilen 11.06.2020 tarihli ve 2019/395 Esas, 2020/3341 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Şti. aleyhine 05/10/2012 gününde verilen dilekçe ile 6183 Sayılı ... Alacaklarının ... Usulü Hakkındaki Kanunun 67. maddesi kapsamında istihkak iddiasının kaldırılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/11/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 03/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....