ye ait birçok evrakın görüldüğü, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, istihkak iddia eden şirket yetkilisi ve ortağı (borçlu şirketin borcun doğumundaki ortağı) Arif Köseoğlu'nun mahalde hazır bulunduğu, borçlu ve 3.kişi arasında organik bağın mevcut olduğunu, borçlu ve istihkak iddia edenin aynı faaliyette bulunduğu, istihkak iddiasının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülmüş ise de; İcra hukuk mahkemesi bu tür şikayetlerde sınırlı yetkili bir mahkeme olarak, daha çok şekli hukuka göre inceleme yaptığından, maddi hukuka (genel hükümlere) göre inceleme yapılabilmesi için, kanunda bu konuya ilişkin açık bir yetki bulunması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlu aleyhine Batman İcra Müdürlüğünün 2010/18 sayılı dosyasından yapılan takipte uygulanan 13.1.2010 tarihli haciz işleminde, haczedilen mahcuzlar hakkında borçlunun kardeşi olan davalı 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Bakırköy 4.İcra Müdürlüğü’nün 2010/4940 Takip, Eyüp 1.İcra Müdürlüğünün 2010/1266 talimat sayılı dosyasından 10.3.2010 tarihinde haczedilen mahcuzlarla ilgili davalı 3.kişi şirketin istihkak iddiasında bulunduğunu,davalı borçlu ile 3.kişi şirket arasındaki muvazaalı işlemler nedeniyle 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı 3.kişi şirket vekili,dava konusu mahcuzları 1.3.2010 tarihinde borçlu şirket ortağının eşine kiraladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Borçlu savunma yapmamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/4576 talimat sayılı dosyası ile haczedilen taşınır eşyaların vekil eden firmaya ait olduğunu, istihkak davası ile kesinleşmiş olduğunu, taşınır malların yerine taraflarınca yatırılan 1.900,00 TL teminat tutarının taraflarına iade edilmesi gerektiğini, aynı talimat dosyası ile haczedilen 27.500,00 TL'nin vekil eden firmaya ait olduğunu, istihkak davası ile kesinleştiğini, haczedilen 27.500,00 TL'nin taraflarına iade edilmesi gerektiğini, yine aynı talimat dosyası ile haczedilen 5.113,00 TL'nin vekil eden firmaya ait olduğunu, istihkak davası ile kesinleştiğini, taleplerine ilişkin olarak icra müdürlüğünce bir karar verilmediğini, şikayet başvurularının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istihkak iddiası ile haczedilen mallar üzerinde istihkak davası neticelenmeksizin tasarrufta bulunmamasının ve hacze konu nakit paranın icra müdürlüğünün kasasında muhafaza edilerek istihkak davası sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerektiğini, alacaklıya ödeme...
Buna göre; istihkak iddia eden davalı şirketin ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmamış olması, faturalara konu menkullerin bedelinin istihkak iddia eden davalı şirket tarafından icra dosya borçlusu şirkete ödendiğine ilişkin bir ödeme kaydı olmaması nedeniyle ticari defterlerin istihkak iddia eden şirket lehine delil olarak kabul edilemeyeceği açık olup, üçüncü kişi şirket tarafından muhcuza ait sunulan fatura da, delil niteliği taşımadığından, ispat yükü üzerinde olan davacı alacaklı tarafından yasal karinenin aksinin ispatlandığı anlaşılmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. İspat yükü üzerinde olan davacı alacaklının iddiasını ispat için mahkemece, davacı 3. kişinin tutması zorunlu ticari defterlerinin getirtilerek incelemesi yapılmasında usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından davalı üçüncü kişinin istinafında isabet bulunmamaktadır. Davalı üçüncü kişi borçlu EC T4 A....
Davalı alacaklı yanca süresinde ileri sürülen yetkisizlik itirazı üzerine mahkemece, davanın takibinin yapıldığı Beyoğlu İcra Mahkemesinde açılması gerektiği nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık, hacizli malın bulunduğu yerde istihkak davası açılıp açılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Olayda uygulanması gereken HUMK'nun 512/1 maddesi hükmüne göre, istihkak davası " eşyanın bulunduğu ve yahut haczin vazolunduğu" yerde açılabilir. Bu özel yetki kuralları HUMK'nun 9. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturur. İİK'nun 50. maddesi hükmü gereği HUMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulanır. Bu ilkelerden hareketle, hacizden kaynaklanan taşınır mallara ilişkin istihkak davaları (İİK'nun 97-99) aşağıda gösterilen yerlerde açılabilir. 1-Haciz, İcra takibinin yapıldığı yerde konulmuş ise üçüncü kişi veya alacaklı yanca istihkak davası icra takibinin yapıldığı yerde açılabilir....
Kişi şirketin çalışanı olduğunu iddia eden Yalçın Erol tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, şirket çalışanı tarafından yapılan istihkak iddiasının geçersiz olmasına rağmen haczin İİK'nun 99. Maddesine göre yapıldığını ve kendilerine dava açmak üzere süre verildiğini, borçlu şirket ile istihkak iddiacısı şirketin hakim ortağının Nafi Ağaoğlu olması nedeniyle her iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu ve haciz adresindeki iş yerinin duvarında asılı olan Mersin Büyükşehir Belediyesi geçiş yolu izin belgesi'nin borçlu şirket adına olduğunun tespit edildiğini, mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğunu belirterek haczin İİK'nun 97/a maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Haciz tarihinden bir gün sonra 3. Kişi şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ise de bu istihkak iddiası nedeniyle istihkak prosedürünün işletilmesi gerektiği, haciz sırasında 3....
Kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerektiği, eldeki dava her ne kadar İİK.nun 99. maddesine göre alacaklı tarafından açılmış istihkak davası ise de, ispat külfeti istihkak iddia eden 3. şahısta olup istihkak iddiacısı tarafından İİK.nun 97. maddede geçen mülkiyet karinesinin aksinin ispatlanamadığı belirtilerek, davanın kabulü ile Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2017/881 esas sayılı takip dosyasında 05/10/2018 tarihinde haczedilen mallar üzerinden 3. Kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı -birleşen davada davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Fatih 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/4067 Esas, Silivri İcra Müdürlüğü'nün 2007/708 talimat sayılı dosyasından, davalı borçlunun borcu nedeniyle 17.05.2007 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirket ile aralarında organik bağ bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulüyle haczin kaldırılmasını, %15 tazminatın tahsilini birleştirilen davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddini istemiştir....
İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür.(İİK'nun 96/1, 85/2) Somut olayda, Bafra İcra Müdürlüğü'nün 2016/2348 Esas sayılı dosyasında alacaklı vekilinin talebi üzerine, borçlu şirkete karşı "Hacınabi Mah. Nuri İbrahim Cd. No: 15 Bafra" adresinde 05.09.2016 tarihinde yapılan haciz işleminde, haciz yerinde bulunan Hüseyin Genç, haciz yapılan işyerinin davalı T3'e ait olduğunu bildirip onun lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Yukarıda izah edildiği üzere; Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür....