Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...un maliki olduğu 26.03.1954 tarihli 119, 120 sıra nolu ve 29.01.1960 tarihli 83 sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiğini, taşınmazın çeşitli kadastral parsellere revizyon görerek imar uygulaması sonucu oluşan dava konusu 7624 ada 9 nolu imar parselin murisin oğlu, davalıların ise babası olan ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, mirasbırakan babası ... ile sonradan ölen annesi ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311.maddesinde, “Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. 3.2.2 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 3.2.3 Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311.maddesinde, “Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. 3.2.2 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 3.2.3 Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir....
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının muris muvazaası hukuksal nedenine değil hile hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; aldatma (hile), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. maddesinde (881 sayılı Borçlar Kanunu'nun (B.K. 28/l. maddesinde) açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Ne var ki somut olayda; davacının ilk isteği olan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği bakımından bir değerlendirme yapılmış değildir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda davacı tarafın öncelikli talebi olan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği bakımından değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile terditli tenkis isteğinin incelenmek suretiyle sonuca gidilmiş olması doğru değildir. Kabul tarzı itibariyle de; Bilindiği üzere; hükmün gerekçesi, davada tespit edilen maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü vazifesi görür. Hakim; hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve hükmünü niçin bunlara dayandırdığını gerekçesi ile ortaya koyar. Yargıtay, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde anlayabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...’nın 109 ada 29 parsel sayılı taşınmazını davalı kızı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....
Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacı Ahmet yönünden feragat, diğer davacılar yönünden de zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Davada istek, ayna yönelik olup, mülkiyetten kaynaklanan hak istekleri ile vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı ayın istekli davaların bir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi olanaklıdır. Bu nitelikteki davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığı da kuşkusuzdur. Bilindiği üzere, Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet bağıtını düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır....