birlikte taşınmaz üzerine her türlü takip ve icra işlemleriyle taşınmazın satılmasının ve devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini, tüm takyidatlardan ari taşınmazın davacı adına tesciline ve taşınmaz üzerindeki davalı Akbank ve T3 tarafından konulan ipotek ve diğer hacizlerin terkinine karar verilmesini, tapu iptali ve ipotek feklerinin kabul görmemesi durumunda rayiç bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti ve müteselsil kefiller T1 ve Hüseyin Sarı olduğu tespit edilmiştir. Sözleşme ekinde mevcut, hacizli ek 2 listede kefiller Hüseyin Sarı ve T1 adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılacağı belirtilmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....
Mahkemece ipotek tesis işleminin geçerli olduğu, şirket müdürünün üçüncü şahıslar lehine ipotek vermeyeceği konusunda herhangi bir yetki kısıtlamasının olmadığı, davacı şirket temsilcisinin şirketin borçlarının teminatı olarak veya üçüncü şahıslar lehine ipotek, rehin, her türlü kefalet ve teminatı verebileceği, verilen ipoteklerin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması yerine gerekçeli kararda "bedelin ipoteğe ve hacze yansıtılmasına" karar verilmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın beşinci satırındaki "bedelin ipoteğe ve hacze yansıtılmasına" ibaresi çıkartılarak yerine "ipotek ve hacizlerin bedele yansıtılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmamış olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın dördüncü satırındaki "tespitine" sözcüğünden sonra gelmek üzere "ipotek ve hacizlerin bedele yansıtılmasına" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca konkordato geçici mühleti içinde takip yapılamayacağından ve haciz uygulanamayacağından, hacizlerin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İİK'nın 287. maddesi gereğince konkordato talebi üzerine İİK'nın 286. maddesindeki belgelerin eksiksiz mevcut olması halinde mahkemece derhal 3 ay süre ile geçici mühlet verileceği, İİK'nın 288. maddesine göre ise, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, bu bağlamda kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen İİK'nın 294/1. maddesi uyarınca mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Hakkındaki Kanuna göre yapılanlar da dahil olmak üzere, hiç bir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış olan takiplerin duracağı, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının uygulanmayacağı, zamanaşımı ve hak düşüren sürelerin işlemeyeceği düzenlenmiştir. İzmir 3....
İcra Hukuk Mahkemesi 16.07.2020 tarih, 2020/127- 494 sayılı kararı ile yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesinin Bakırköy olduğuna hükmedildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararı sebebi ile icrai hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması yönünde mahkemece karar verilmediğinden talebi reddine karar verildiği, borçlu tarafından yetkisizlik kararının verilmesi ile yetkisiz icra müdürlüğünce konulan hacizlerin hükümsüz kalacağından ve hacizlerin kaldırılması için yetkisizlik kararının kesinleşmesi gerekmediği beyan edilerek icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle icra müdürlüğünün 15.08.2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icrai hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne ve müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı tarafça yetkisizlik kararının sonucu beklenilmeden hacizlerin kaldırılmasının hatalı olduğu, davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması taleplerinin...
DELİLLER : Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Dekontlar, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın ipotek ve hacizlerden (takyidatlardan) arındırılmış şekilde tescil, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....
raporda; taraflar arasındaki sözleşmeye konu hissenin sözleşme tarihi olan 02/03/2006 tarihi itibariyle rayiç değerinin 37.337,50 TL olduğu, rayiç değerinin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanmasında; takip tarihi olan 04/06/2012 tarihi itibariyle 97.668,45TL (hesaplamada takip tarihi itibariyle değer 87.668,45 yazılması gerekirken 97.668,45 yazılmıştır) olduğunun belirtildiği; mahkemece, karar gerekçesinde raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu belirtildikten sonra davalı hissesinin sözleşme tarihindeki tespit edilen rayiç bedelinden icra dosyasına yapılan ödeme mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne 31.087,50 TL asıl alacak ve 1.487,09 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verildiği; yine denkleştirici hesabının konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından yapıldığı; ayrıca davacısı aynı olan emsal dava dosyalarının (rayiç ve denkleştirici hesaplamalarında) dikkate alınmadan karar verildiği anlaşılmaktadır....