Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....
kullanılamadığının dosya içeriği delillerden anlaşıldığı, 2 yıl kullanıma dayalı %20 bedel indirimi yapılmasına ilişkin bilirkişi görüşünün yerinde görülmediği, dava konusu yapılan ...-...-... tesisat numaralı ve L1, L2 ve L3 olarak belirtilen 3 adet asansörün davalıya iadesi ile bunlara ilişkin olarak davacı ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/261 ESAS - 2021/306 KARAR DAVA KONUSU : Ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat istemi KARAR : Kdz....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönme, bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden sözleşmeden dönme, bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarakta davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle koltuk takımının satış tarihi olan 2018 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması gerekli 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesinde belirtilen seçimlik haklarından hangisini seçtiği, taleplerini hangi seçimlik hakka hasrettiğinin açıkça sorulup, hasıl olacak sonucuna göre karar verilmemiş olmasının yukarıda bir kısmı belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usul ve yasaya uygun bulunmadığı görülmüştür....
Davacı iş sahibi ruhsat alma yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve tek taraflı irade beyanıyla sözleşmeyi feshetmiştir. Bu durumda sözleşmenin 8. maddesine göre davacı iş sahibinin dönme cezası ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur....
Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme sözleşmenin feshi davasının konusu kalmadığından redddine, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, kira bedeli iadesi ve yoksun kalınan kar kaybı talebinin reddine, 9.875 TL faydalı ve zorunlu masraf alacağının davalı site yönetiminden tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili ve davalı site yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin ödenen kira bedellerinin iadesi ve sözleşmenin iptali istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde, yanlardan her biri hem alacaklı ve hem de borçlu durumundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Dava konusu bilgisayarın ayıplı olduğu ve davacı tüketicinin 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereği bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ayıplı bilgisayarın halen davacı yedinde olduğu dosya içeriği ile sabit olup, mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Davacı sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesini istediğine göre kendi yedinde olan bilgisayarı da davalıya iade ile yükümlüdür. Bilgisayarı iade etmedikçe bedelin istirdadınıda isteyemez. Davacı bu kararın infazını icra müdürlüğünden talep ettiğinde bilgisayarıda satıcıya iade etmedikçe kararı bedelin istirdarına ilişkin kısmının infazı mümkün değildir. Hal böyle olunca davacı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün değildir. Faizin başlangıcının bilgisayarın iadesi tarihi olması gerektiğinden kararın faiz başlangıcı ile ilgili kısmının bilgisayarın iade tarihi olması gerektiğinden çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....
Ne varki davacı bedel iadesi, olmadığında değiştirme talebinde bulunmuştur. Davacıdan talebini bedel iadesi veya değiştirme taleplerinden birisine hasretmesi istenerek tercih ettiği hak yönünde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 5.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....