Ancak menfi tespitin konusu adi veyahut kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti olması halinde durum değişir. Bu durum da kural olarak ispat külfeti yer değiştirir ve senedin aksini iddia eden davacı borçluya geçer. Ancak imza inkarı halinde bu genel kural uygulanmaz. Somut olayda olduğu gibi davacı borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesi halinde, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti davalı alacaklıya aittir....
Davacı bu davada, 18.03.2011 tanzim tarihli, " İBRANAMEDİR " başlıklı belge altında yer alan kaşe ve iki ayrı imzanın sahte olduğunu, kendisinin eli ürünü imzalar olmadığını ileri sürerek, 18.03.2011 tanzim tarihli, "İBRANAMEDİR" başlıklı belgenin sahteliğinin tespitini istemiş, mahkemece de ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dosyasında da dava konusu edildiği, ... Kurumu'dan alınan 28.03.2013 tarihli rapora göre dava konusu "İBRANAMEDİR" başlıklı belgede ...'ya atfen atılı imzaların ...'nun eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.... Kurumu raporuna davacının itiraz ettiğine göre, hukuk davalarında ... son inceleme merci de olmadığından, yeniden inceleme yaptırılması gerekir. Ayrıca belirtmek gerekirse de, dar yetkili olan İcra Mahkemesinde alınan raporla yetinilerek karar kurulamaz....
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olaya gelince, ipotek alacaklısı banka taşınmazın aile konutu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imzanın davacı kadına ait olup olmadığı anlaşılamasa da, ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile aile konutu niteliğini bildiği açıktır ve artık eşin açık rızasını geçerli bir şekilde alma yükümlülüğü altındadır. Tacir olan banka, Kanunun (TMK m. 194) açık rıza alınmasını istediği bu konuda kendisine sunulan muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe aidiyetini belirlemek ve sözleşmenin hakim tarafı olarak objektif özen yükümlülüğünün bir gereği olarak imzanın sıhhatini denetlemek zorundadır....
Asliye Ticaret Mahkemesince duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, imzanın davalıya ait olmadığına dair iddianın yargılamayı gerektirdiği, bu durumun İİK'nın 265. maddesindeki itiraz nedenlerinden olmadığı, borçluya ait taşınmazların asıl borçlu şirketin borcunun teminatı olarak ipotek edildiği, ihtiyati haciz kararının müteselsil kefil sıfatına dayandığı, İİK'nın 45/1 maddesine aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı ..... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
lik davacı tarafından verilmiş senet bulunduğunu söylediğini, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun olmadığını, senet de imzalamadığını, böyle bir senedin sahte olduğunu ya da imzanın başka bir yerden taşındığını ya da imzanın kötüye kullanıldığını, tüm bu hususların araştırılmasını istediklerini, davalının bu arada bu sahte senede dayalı olarak takip başlattığını belirterek, senedin sahteliğinin ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 100.000 TL. manevi ve 10.000 TL. de maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunu, davacının ortaklıkla ilgili beyanlarının dava konusu senedin bu ortaklıktan kaynaklandığının ikrarı mahiyetinde olduğunu, davacının iddialarını senede karşı senetle ispat kuralı doğrultusunda kanıtlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı taraf takibe dayanak kambiyo senedinde borçlu olarak Akif Ergün'ün bulunduğunu, senedi davalıya vermediğini, kimseye kefil de olmadığını, kambiyo senedindeki imzanın da kendisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit sonrasında istirdat talebinde bulunmuş, davalı taraf davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkündür. İhale bedelinin, İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu, 3519 parsel 6 nolu bağımsız bölüm üzerinde, haciz tarihinden önce, Akbank lehine ipotek tesis edilmiş olduğu görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, dava ve takip konusu kambiyo senedindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötüniyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın iddialarını kabul etmemiş, davanın reddi ile % 40 oranında icra inkâr tazminatı istemiştir. Mahkemece, alınan ... Kurumu raporuna göre dava ve takip konusu senette davacıya ait uygunluk ve benzerlik gösteren imza bulunmadığı, senetten dolayı borçlunun sorumlu tutulabilmesi için senetteki imzanın borçluya ait olması gerektiği, takip alacaklısının senedin lehtarı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takip ve dava değeri üzerinden % 20 oranında kötüniyetli takip tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü lehtar konumunda olan davalıya aittir. 29/03/2012 tarihli ... Raporu'nda bono üzerindeki imzanın keşideciye ait olup olmadığının belirlenemediğine dair görüş bildirilmiş, itiraz üzerine alınan 13/03/2015 havale tarihli Güzel Sanatlar Fakültesi'nden verilen raporda ise imzanın keşideciye ait olduğu bildirilmiştir. 2 rapor arasındaki çelişki giderilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ipotek tesisine ilişkin talep dilekçesi üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olduğu, ipotek tesis edilen taşınmazların davacı adına olduğu ve davalılardan .... yararına ipotek tesis edildiği, ipotek senedinin memur önünde düzenlendiği, ipotek tesis talep dilekçesinde belirtilen.... TL'yi almadığını iddia eden davacının bunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren.. gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .....tarihinde oybirliğiyle karar verildi....