Somut olayda mahkemece aldırılan Jandarma Kriminal Daire Başkanlığının 05/10/2017 tarihli uzmanlık raporunda özetle; takibe konulan kambiyo senedindeki imzanın davacı ... eli ürünü olduğu hususunda kanaat bildirildiği, borçlunun rapora süresinde itirazı üzerine dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, ATK'nun 16/01/2019 tarihli raporunda özetle; takibe konulan kambiyo senedindeki imzanın davacı ... eli ürünü olmadığı hususunda kanaat bildirildiği, alacaklının rapora itirazı üzerine dosya 3 kişilik grafoloji uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmak üzere Ankara İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/19 Talimat sayılı dosyasından aldırılan 24/05/2019 havale tarihli heyet bilirkişi raporunda özetle; kambiyo senedindeki imzanın davacı ... eli ürünü olduğunun kabulünün mümkün görülmediği yönünden rapor alındığı, takibe konulan bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı bildirildiği anlaşılmaktadır....
ilişkinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle takibe dayanak kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olmaması sebebi ile imzaya itirazları cihetinde davalarının kabulü ile takibin borçlu taraf yönünden durdurulmasına, takibin davacı yönünden iptaline haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
DAVA Davacı; 08.11.2004 tarihli mehir senedinin gerçeği yansıtmadığını, bu senedin babasının vefatından sonra düzenlenmiş olduğunu, imzanın babasına ait olmadığını ileri sürerek, 08.11.2004 tarihli mehir senedinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı; mehir senedinin 08.11.2004 tarihinde tanıklar huzurunda düzenlenerek imzalandığını sahte imza iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporu ile 25.02.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda iptale konu edilen mehir senedindeki imzanın ...'ın el ürünü olmadığı tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibine dayanak müşterek ve müteselsil borç senedindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, bu senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu alacağın miktarının 10.800,00 TL olduğunu, bu durumda davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerektiğini, kaldı ki davacının açtığı itirazın iptali davasının da reddolunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibine dayanak olan 09.02.2000 tarih ve 4594 sayılı müşterek ve müteselsil borç senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı gibi davacının davalıdan kredi aldığının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı,davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir....
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; icra takibine esas senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, davalı tarafça davacının borçlu olduğuna dair başkaca bir kanıt da sunulamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenen 4.415,70 TL'nin davalıdan istirdadına, icra veznesindeki davalıya ödenmeyen diğer kesintilerin davacıya iadesine, kötüniyetli olarak takip yapıldığı kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine, karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafça düzenlenen 30.08.2008 vade tarihli bonodaki imzanın davacıya ait olmadığından, girişilen icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile icra dosyasında davacıdan tahsil edilen miktarın istirdatı istemine ilişkindir....
-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin, 1598 nolu borç senedine dayanak olarak hakkında icra takibi başlattığını, borcunun bulunmadığını, ayrıca takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, imzanın, davacıya ait olduğuna dair ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunu, davalı tarafın iddiasını ispatlayamadığı, davalı kooperatife ait 30.09.2000 vade tarihli ve 1598 nolu borç senedindeki imzanın, ...'ya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine başlattığı 2002/5593 Esas Sayılı icra takibine konu edilen bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini ve ödenen 3.500,00 TL’nin istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında; imzanın davacıya ait olduğunu, rızai ödeme ile akdi ilişkinin sonlandırıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ispat külfetinin davacıda olduğu ve davacının imzasının kendisine ait olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından icra takibine konulan kambiyo senedindeki imzayı inkar ettiğinden imzanın davacıya ait olduğunun ispatı davalı taraftadır....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazı resmi satış sözleşmesiyle ipotekli olarak devralan davacının ipotek sözleşmesinde belirtilen miktarla azami 410.000 TL ile sorumlu olduğu, davacının ipotek bedelinin davalı bankaya ödendiğini kanıtlayamadığı, davacının ipotek senedindeki bedellerin sözleşme imzalandıktan sonra doldurulduğu iddiasının ise dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Keza müvekkilimiz icra dosyasında bulunan alacaklıyı hiçbir şekilde tanımadığı gibi söz konusu bonodaki imzanın kimin el ürünü olduğunu bilememektedir. İş bu hususla ilgili olarak davalı aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde şikayette bulunacağız ve sayın mahkemeye şikayetimize dair dosya esas numarasını bildireceğiz. Kambiyo senedindeki imzanın davacı müvekkile ait olmadığına ilişkin tespitin yapılması amacıyla , davacı müvekkile ait imzanın bulunduğu kurumlarda bulunan belgelerin müzekkere ile celbi, duruşmada ya da sayın mahkemenin belirleyeceği tarih ve yerde davacı müvekkilin imzasının örnekleri alınması ile davaya konu kambiyo senedindeki imzanın davacı müvekkile ait olmadığının tespiti amacıyla adli tıp kurumunda inceleme yapılması gerekmektedir. İş bu inceleme neticesinde Konya . İcra Dairesi ... E. Sayılı takibe dayanak kambiyo senedindeki imzanın davacı müvekkile ait olmadığı böylelikle davacı müvekkilin borçlu olmadığı hususu vuzuha erecektir....
Mahalli mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerine 2015 yılında konulan ipotek yönünden açılan davanın kabulüyle ipoteğin kaldırılmasına, 2011 yılında konulan ipotek yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, karar davacı kadın ve davalı banka tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesinde yapılan inceleme neticesinde, dava konusu taşınmaz üzerine 2011 yılında konulan ipotek yönünden de davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı banka tarafından tüm yönleri ile temyiz edilmiştir. Davacı kadın yargılamada ipotekten haberdar olmadığını, bankada hiçbir belge imzalamadığını beyan etmiş, yine vekili tarafından da muvafakatname belgesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek imza inkarında bulunmuştur....