WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 148/a maddesinde; “İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur. Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda hesap özetinin ipotek veren ...'e ipotek senedindeki “... adresine gönderildiğine ve borçlu tarafından adres değişikliği konusunda tapu sicil müdürlüğüne bir bildirimde bulunulduğu ileri sürülmediğine göre, ... 26. Noterliğinin 28.08.2017 tarihli ihtarnamesinin borçlu ... 'in ipotek senedindeki adresine ulaştığı 29.08.2017 tarihinin hesap özetinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir....

    - K A R A R - Davacı, davalı banka tarafından aleyhine girişilen icra takibinin dayanağı tarımsal krediler ikraz sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya yönelik beyanda bulunmamıştır. Mahkemece borç senedindeki davacıya atfen atılı imzanın davacı eli mahsulü olmadığının Adli Tıp raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2015 NUMARASI : 2011/693-2015/478 Uyuşmazlık ve hüküm; davaya konu çek üzerindeki imzanın sahteliğinin tesbiti ve menfi tesbit talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, kambiyo senedindeki imzanın sahte olması nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması kapsamında imza incelemesine ilişkin alınan bilirkişi raporu ile yetinilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, HMK'nın 211. vd. maddeleri uyarınca sahtelik iddiası ile ilgili olarak imza incelemesine esas olmak üzere senet tanzim tarihi ve/veya öncesine ait davacı tarafından ibraz edilecek ve ilgili yerlerden getirtilecek belgeler toplanmak ve davacının da usulüne uygun olarak imza örnekleri alınmak suretiyle yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ipotekli gayrimenkulü satın aldığını, yeni malikin ipotekli borçtan sorumluluğunun taşınmaz değeri ile sınırlı olduğunu (M.K. 796/2. m) önceki malik ...' in davalı bankadan aldığı kredinin teminatı olarak 60.000.000.000 TL üzerinden ipotek senedi yapıldığını, ipotek borçlusu adına davalı bankaya çeşitli tarihlerde toplam 61.150.000.000 TL ödeme yapıldığını, gayrimenkul maliki müvekkilinin borçtan sorumluluğunun ipotek senedindeki limit ile sınırlı olduğunu ileri sürmüş ve borç ödendiği için ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen 27.11.2006 tarihli son bilirkişi kurulu raporuna göre davacının halen borçtan dolayı sorumluluğu bulunduğu için davanın reddine karar verilmiş, hüküm gerekçe yönünden davalı vekilince temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, vekaletnamedeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, ayrıca davalı tarafçada vekaletnamenin sahteliğinin kabul edildiği, vekaletnamenin sahte olduğunun tespiti açısından ceza yargılaması sonucunun beklenilmesinin gereksiz olduğu, devir işleminin bu vekaletname kullanılarak gerçekleştirildiği,davalı ...'in iyi niyetli sayılamayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, sahte vekaletname ile edinen ...'in ilk el olup, sicilin alenilirliği güvenilirliği ilkesi uyarınca TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağına, iyiniyetli olması neticeye etkili olmayacağına göre; davalı ...'...

              Davalı vekili, müvekkilinin resmi belgeye dayalı olarak ipotek sözleşmesi düzenlediğini ayrıca davacının eşinin de ipotek tesisine muvafakat ettiğini, iyiniyetli olan müvekkilinin korunması gerektiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. İhbar olunan vekili, vekaletnameyi noter olarak düzenleyen müvekkilinin iğfal kabiliyeti olan sahte kimliğe güvenerek düzenleme yaptığını belirtmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre, davalı banka lehine ipotek tesis edilmesine dayanak olan ... tarafından düzenlenen vekaletnamede imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve ipoteğin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve ihbar edilen vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı talebi doğrultusunda kendisine dava ihbar edilen ...'...

                nun murislerinin imzasını taklit ederek senedi oluşturduğunu ileri sürerek, senet sebebiyle müvekkillerinin borçları olmadığının ve senedin sahteliğinin tespitine, tazminatın tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ... Kurumu İhtisas Dairesinin raporuna göre, senedin keşide edildiği tarihte keşidece kök murisin fiil ehliyeti olmadığı, 6102 sayılı TTK.'nun 582 ve 589 maddeleri uyarınca ehliyetsizlik itirazının kambiyo ilişkisinin tüm taraflarına karşı ileri sürülebileceği, kök murisin fiil ehliyeti ve imzanın sahteliğinin tespitinin yargılama yapılmasını gerektirdiği, davalının kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacıların menfi tespit talebinin kabulüne, borçlu olmadıklarının tespitine, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, takibin 15/08/2018 tanzim 15/08/2019 vade tarihli kambiyo senedine dayandığı, davacının senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği (imza inkarında bulunduğu), yapılan tetkik ve alınan kriminal raporuyla takibe konu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespiti ve iddianın doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı tarafça müvekkili aleyhine Van 2....

                  Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılmasına (TMK m. 194) ilişkindir. Davalı eş, aile konutu olan taşınmaz üzerinde ipotek tesisi sırasında, davacı eşin rızasının alınmadığını kabul etmiş, davalı banka ise ipotek tesisi sırasında davacı eşin muvafakatinin alındığı gerekçesi ile davanın reddini savunmuş, davacı vekili ise banka tarafından sunulan muvafakatnamedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunmuştur. Mahkemece, kriminalistik uzmanı bilirkişiden muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı konusunda rapor alınmış, bilirkişi tarafından doküman inceleme cihazı regula video scope cihazı ile gerekli tetkikler yapılmış, inceleme konusu 03/02/2016 düzenleme tarihli ve "muvafakatnamedir" başlıklı belge altında bulunan imzanın, mukayese imzaları tevdi edilen davacı tarafından atılmadığı kanaatine varıldığı rapor edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu