İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davacı vekilinin ipoteğin kaldırılması talebi yönünden yapılan değerlendirme; Davalı bankadan dava konusu kredi sözleşmesinin ekleri ve eş muvafakatnamesinin onaylı bir sureti istenmiş, gelen cevap yazısı içerisinde davacı T1 tarafından 24/04/2014 tarihinde davaya konu edilen taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine eşinin dilediği şart miktar ve derecede ipotek etmesine muvafakat ettiği ve altında davacı T1 imzası olduğu görülmüştür. Davaya konu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilerek dosya içerisine alınmış, incelenmesi neticesinde taşınmazın halen T6 adına kayıtlı olduğu, banka uhdesine geçmediği anlaşılmıştır. ''...Davacı, aile konutu üzerinde davalılardan Türkiye Vakıflar Bankası lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Bu istek ayni hakla ilgili olduğundan nispi harca tabidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ ; İpotek bedelinin rehin sözleşmesinde kararlaştırılan koşullarda ödenmesi halinde ipoteğin terkini gerekeceğini ancak ipotek bedelinin ödenmediğini, T2 bilinemeyen ve bulunamayan biri olduğundan haklarının T6ne devrolduğunu, usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE : Dava Burhaniye İlçesi, Pelitköy, Köyiçi Mevkii, 115 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 04/08/1930 tarihli 2. derece ipotek kaydının terkini talebine ilişkindir....
Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydına arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydına bahçeli kargır ev olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle ve davalı eşin hissesiyle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda; davacılar, 471 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 29 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut 28.02.2008 tarihli ipotek şerhinin dava dışı ...'ın vekalet görevini kötüye kullanması sonucu tesis edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemişlerdir. Dosya içerisindeki dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde; davacılar ..., ..., ...'ın 90/480'er paya sahip oldukları, 17.02.2009 tarihinde vefat eden anneleri ...'ın 120/480 payı, dava dışı kardeşleri ...'ın ise 90/480 payının bulunduğu görülmektedir. Mahkemece dava konusu 29 numaralı bağımsız bölümün maliklerinin paylarının tamamı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava dışı ... tarafından açılmış ipoteğin fekki davası olmadığı halde, tapu kaydındaki payı üzerinden ipoteğin kaldırılması doğru olmamıştır. Bununla birlikte paylı maliklerden ... dava tarihinden önce 17.02.2009 tarihinde vefat etmiş olup hissesi elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 13.04.2012 tarihli ipotek tesis edilirken davacı eşin rızası alındığı halde dava konusu ipotek tesis işleminde alınmadığını, davalının işlemden önce tapu sicil müdürlüğüne gönderdiği 23.05.2013 tarihli yazıda 6098 sayılı Kanun'un 581 ila 603 üncü maddeleri kapsamında belirtilen hususların yerine getirildiği belirtildiği halde muvafakat alınmadan ipotek tesis edildiğini, böylece bankanın kefalete ilişkin hükümlerin uygulanacağını kabul ettiğini, bankanın bu yazısı olmasaydı ipotek tesis edilmeyeceğini, ipotek işleminin kefaletten ayrı düşünülmesinin 6098 sayılı Kanun’un 584 üncü maddesine aykırılık taşıyacağını, zira Kanunun ailenin mallarını korumayı amaçladığını, ipoteğin kefalet niteliği de taşıdığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılması, tapu sicilinden terkini istemine ilişkindir. 2....
davacının dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi açısından talebin hukuki yarar yokluğu ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; ipoteğin kaldırılması talebinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması talebinin ise usulden reddine karar verilmiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı, istinafa konu davada menfi tespit, ipoteğin kaldırılması ve %20 icra inkar tazminatı talep ettiği ve ancak olayların ve davanın geçmişi eskiye dayanıp, hakkında değişik davalar olduğu, olayın özü T3'na dava dışı Ömer Karaoğlu'nun taşınmazı üzerine ipotek koydurduğu, davadan 4 yıl sonra davacı Hikmet'in kocası Hüseyin'e karşı Dikili Aile Mahkemesi'nde 2011/309 Esas sayılı dava dosyasından tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhinin konulması davasını açtığı, davanın kabul edilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bu kez davacı Hikmet'in ipotek alacaklısı T3'na karşı Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 17.01.2013 tarihinde ipoteğin terkini davası açtığı, davanın reddine karar verildiği, davacının temyizi...
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı kadın, eşi adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası alınmadan, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek eşi ve lehine ipotek tesis edilen banka aleyhine, ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması için dava açmıştır. Yerel mahkeme 12.09.2013 tarihli kararıyla, "davanın kabulüyle ipoteğin kaldırılmasına ( fekkine), taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına" karar vermiştir. Karar davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Davalı eş Mehmet' in 18.04.2013 tarihinde ölmesi nedeniyle, gerekçeli karar ile temyiz dilekçesi, ergin mirasçılara ve ergin olmayan mirasçı Melih' in kayyımına tebliğ edilmiştir....
DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi olan davalının 05/09/2013 tarihinde T4 Tarafından kredisi kullandığını, kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkilinin ve eşinin müşterek çocukları ile birlikte yaşadıkları ve davalı eşe ait taşınmaz üzerine müvekkilinin bilgisi ve muvafakati dışında banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı banka tarafından Samsun ili, Atakum İlçesi, Çatalçam Mah. 107 ada, 47 parsel sayılı taşınmazın satışı için İstanbul Anadolu, 25. İcra Müd. 2019/34830 Es sayılı dosyası ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini ve geçildiği tarihte eşinin ipotek verdiğini öğrendiğini, bu nedenle Samsun ili, Atakum İlçesi, Çatalçam Mah. 107 ada, 47 parsel üzerinde bulunan taşınmaza aile konutu şerhinin konulmasını, İstanbul Anadolu, 25....