"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2021 NUMARASI : 2019/513 ESAS 2021/736 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Fikri'nin oğlu Abdurrahman'a verdiği vekaletle tarafların aile konutu olan taşınmaza diğer davalı lehine ipotek tesis ettirdiğini, davacının bu işleme açık rızasının olmadığını ve bilgisinin bulunmadığını tarafların yurt dışında yaşamakla beraber Türkiye'ye izne geldiklerinde bu konutta kaldıklarını konutun Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre aile konutu vasfında olduğunu belirterek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Fikri cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmiştir....
kabulü ile müdürlüğün ret kararının kaldırılmasına, ipotek şerhinin kaldırılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin kaldırılması isteminin yargılamayı gerektirdiği, alacağın haricen tahsil bildirimi sonucunda icra müdürüne kanunla verilmiş ipoteğin kaldırılması yetki ve görevi bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili ve davalı istinaf dilekçelerinde; ipotek tarihinde dava konusu taşınmazda fiilen ikamet edildiği, aile konutu olarak kullanıldığı, komşu tanıkların beyanları ile de 2016 yılı yaz ayında taşınıldığını ve bir takım eksiklikler ile taşınmazı kullanmaya başlanıldığının sabit olduğunu, mernis adresinin geç bildirilmesinin ve yine doğalgaz aboneliğinin geç alınmasının taşınmazın aile konutu olduğunu değiştirmeyeceğini, yine bankaca alınan eksper tarihi ile ipotek tarihi arasına 17 günlük bir zaman dilimi olup gayet tabi bu tarih arasında taşınma işlemlerinin de gerçekleştirilebileceğini, bankanın burada ipotek tarihinde taşınmazın aile konutu olmadığını ispatlaması gerektiğini, kaldı ki eksper raporuna bakıldığında ev içinde tamamlanmayan kısımları oldukça da az olduğunu, yaşamaya engel bir durum söz konusu olmadığını, tanık beyanlarının da bu doğrultuda olduğunu, taşınmazın eksiklikler ile birlikte aile konutu olarak kullanılmaya başlandığı ve ipotek tesis tarihinde...
Değerlendirme 1.Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı; rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı ... vekili; ipotek tarihinde taşınmazın aile konutu olmadığını kaldı ki davacının bilgi sahibi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar vermiştir....
alınmadığını,ipoteğin kaldırılmasına,aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....
Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194) ve ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Davacı, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş ve vermiş olduğu tek taraflı yazılı muvafakatnamesinin manevi baskı, zorlama ile imzalanan bir belge olduğunu, özgür iradesi ile imzaladığı belge olmadığını, dolayısıyla bu belgenin geçersiz olduğunu iddia ederek, ipoteğin terkini ve kefaletin geçersizliğini talep etmiştir....
Bu nedenle, yalnızca aile konutu olarak kullanılan bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir, dolayısıyla aile konutu olarak belirlenen yere ilişkin ipoteğin kaldırılması yönünde yeniden hüküm kurmak gerekmiş, kararın tamamının kaldırılmasına karar verilmiştir....