Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydına arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması -Satışın İptali-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı malik olmayan eş aile konutu olan ve davalı malik eş Tümay adına kayıtlı taşınmazın, kendisinin açık rızası olmaksızın, davalılardan ...’a devredildiğini ve Atilla tarafından kullandığı kredi nedeniyle diğer davalı banka tarafından taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini belirtmek sureti ile satışın iptalini, ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasın talep etmiştir....
Kat 10 Nolu meskende kayıtlı taşınmaz üzerinden 16/10/2017 tarih ve 7516 yevmiye numarası ile konulan ikinci dereceden FBK süre ile 150.000 TL'lik ipoteğin kaldırılmasına, Aile konutu şerhinin konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının ipotekten haberdar olduğunu, yerel mahkemenin eksik ve hatalı inceleme ile bu kanaate ulaştığını, yeterli araştırma ve bilirkişi incelemesi yapılmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; ipoteğin kaldırılması (TMK madde 194) talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı şirket vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Değerlendirme Davacı vekili, aile konutu olarak kullanılan ... ili ... ilçesi 198 ada, 9 parsel H blok Kat 6, 22 numaralı dairenin üzerine 11.05.2017 tarihinde davalı ... lehine davalı malik olan eş tarafından davacının bilgisi ve rızası dışında ipotek tesis edildiğini belirterek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş; davalı Banka vekili tesis edilen ipotek için eş rızası alınmasına gerek bulunmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince taşınmazın 2012 senesinden bu yana aile konutu olarak kullanıldığı ve ipotek tesis edilirken eş rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı Banka vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Banka vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Bir kısım davalılar 5 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin terkin edilebileceğini ancak arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesindeki yüklenici edimleri bütünüyle yerine getirilmediğinden 8 numaralı bağımsız bölüme ilişkin talebin reddi gerekeceğini savunmuştur. Mahkemece, 01.08.1994 günlü ipotek akit tablosunda yazılı bedel davacılara depo ettirilerek ipoteğin terkinine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı, davacı malik olmayan eşin ölümü halinde aile konutuna sağlanan korumanın devam edip etmediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 194 üncü maddesi, 1023 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194) ve ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkindir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı, davalı eşinin malik olduğu aile konutu üzerine diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, bu işleme rızasının bulunmadığını belirterek ipoteğin kaldırılarak taşınmazın davalı eşi adına tescilini istediği, ipoteğin 24.10.2014 tarihinde tesis edildiği, ipotek tesis edilen taşınmazın yapılan takip sonucu ihale ile cebri icra sonucu davalı bankaya satıldığı, taşınmazın mülkiyetinin cebri icra ile satılmakla davalı bankaya geçtiği, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin işlevini yerine getirdiği, davanın konusunun kalmadığı, davanın konusu kalmadığından tarafların haklılık durumlarına bakıldığında, ipotek tesisi sırasında davacının rızasının bulunmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığından iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği, davacının dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle yargılama giderleri...
Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....
Somut olaya gelince; tapu kaydından anlaşılacağı üzere taşınmazda 1/3 pay sahibi ...’ün payı üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipotek işlemi için eş rızasının usulünce alınmadığı, ...’in eşi ... tarafından, taşınmazın aile konutu olup, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek açılan ipoteğin terkini davasında da ...’in haklı olduğunun belirlendiği ve anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, ne var ki; yargılama aşamasında taşınmazın ipotek borcu sebebiyle başlatılan icra takibi sonucu yapılan ihale ile alacağına mahsuben davalıya geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; ...’in payı açısından, ipoteğin haksız ve hukuka aykırı şekilde tesis edildiği anlaşıldığına göre bu ipoteğe dayanılarak yapılan icra takibi sonucunda temlik sebebi olan ihaleye bu pay ( ...’e ait pay) açısından geçerlilik tanımak mümkün değildir. 3.3.5....