Bankasına ipotek bulunmakta olup, tapu temlik tarihinden bir gün öncesine tekabül eden 16/01/2014 tarihi itibarıyla mevcut ipotek bedeli-borçların tamamı ile ipotek kaldırma ücreti olan 525,00 TL'nin davacı tarafından tamamen ödendiğini ve taşınmaz satış işleminin bundan sonra gerçekleştiğini, ipoteğin fekki talebinin bankaya iletildiğini, fek bedelinin de bankaya yatırılmış olmasına rağmen ilgili banka tarafından fek yazısının ilgilisine ve tapuya gönderilmediği gibi ayrıca daha önce lehine ipotek tesis edilen ... isimli kişiye bu tarihten sonraki tarihlerde aynı ipotek senedi dayanak alınmak suretiyle yeniden bankaca kredi verildiği ve davacının sahip olduğu daire üzerindeki ipoteğin davalı bankaca kaldırılmadığı gibi davacının da dolaylı olarak bankaya borçlandırıldığını, davalı banka ve davalı ...'...
ada 9 parsel üzerindeki ipoteğin fekki gerektiğini, ihtarname kendisine tebliğ edilmediği için faiz istenemeyeceğini, sözleşmede kefalet sınırı 3.000,00 TL gözüktüğü için ancak bu miktar üzerinden adına takip yapılabileceğini ileri sürerek davalı bankaya borcunun bulunmadığının tespitine, ipoteğin fekkine, % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ... 'nın doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak iki ayrı tarihte taşınmazını toplam 57.240,00 TL bedelle ipotek ettirdiğini, asıl borçlunun davalı Bankaya yaklaşık 105.000,00 TL borcu olduğunu, sözleşmelerdeki kefaletin ve limitlerini işbu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiple ilgisinin ve öneminin bulunmadığını, davacı kefil olmasa bile aynı tutarda ipotek takibinden sorumlu olduğunu, dayanaksız davanın reddi gerektiğini savunarak % 20 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2014/28-2014/462 Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, 06/02/2013 tarihinde davalı şirketten üzerinde bankaca tesis edilmiş ipotek bulunan taşınmazların müvekkilince satın alındığını, davalı şirket tarafından ipoteğin ilgili olduğu kredi borcu ödenmesine ve bankaya gönderdikleri ihtara rağmen ipoteklerin yine de fekkedilmediğini belirterek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davaya konu taşınmaz ile ilgili düzenlenen resmi senedin unsurları itibariyle TMK’nun 881.maddesinde düzenlenen ipotek olduğu, kaldı ki davacı tarafın davasını açarken ipoteğin fekkini talep etmiş olmakla resmi senedin ipotek olduğunun kabul edildiğini, ıslah dilekçesi ile borçsuzluğunu talep etmiş ise de, dava dilekçesinde davaya konu olmayan bir talebin ıslah yolu ile dava kapsamına alınmasının mümkün bulunmadığı, ipoteğin ortak sıfatıyla verilen bir teminat olmadığı, resmi senedin düzenlenmesinde kullanılan vekaletnamede de ipotek tesis etme yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipoteğin fekki talebi içinde esasen menfi tespit isteminin de yer almasına ve akdi ilişkinin devam etmesi nedeniyle ipoteğin teminat niteliğini koruyacak olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) KARAR Şikayete konu ipotek akit tablosunun eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2022/199 Esas 2022/333 Karar sayılı dosyası ile icra takibine ilişkin ipoteğin fekki davasının halen Yargıtay incelemesinde devam ettiğini, bu dosya ile ipotek takibinin durduğunu ve dava konusu taşınmazda hiçbir işlem yapılamadığını, ipoteğin fekkine karar verilmesi halinde ipoteğin otomatik olarak kalkacağını, bu durumda huzurdaki davanın açılmasında hiçbir hukuki yararın bulunmadığını, Sivas 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerine davalı bankadan kullanılan kredilerin teminatı olarak ipotek konulduğunu, borcun ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kredi borcunun dava dışı şirket tarafından ödendiğini, ipoteğin dava dışı şirketin oluru alınmadan kaldırılamayacağını, ayrıca davacı şirketin iade edilmeyen çekler nedeniyle riskinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı iflas idaresi vekili, davacının borcunu ödediğine dair resmi bir belgenin dosyada bulunmadığını, müflis şirketin defter kayıtlarında da ödemeye ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların mevcut ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 26442 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 19.09.2002 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ...'ün 197/206 payı mevcut iken yapılan intikaller sonucunda bu payı tapudan başkalarına devrettiği, halen tapuda payı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar müteselsil kefil olan davacı ... tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de ipotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak taşınmaz malikleri tarafından ipotek lehtarına husumet yöneltilerek ipoteğin kaldırılması istenebilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/16649 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, dava dışı Zekeriya Bulut'un borçları için davalı bankaya ipotek veren taşınmaz malikleri davalılar Seçkin ve T7 iradeleri kefalete yönelik olup ipotek kefilleri olduklarını, kefalete yönelik olarak tesis edilen ipotek işlemlerinde davalı T6'un eşi davacı T2 ve davalı T7 eşi davacı T1 rızaları alınmaksızın tesis edilen ipoteklerin hukuka aykırı olduğunu, davacı eşlerin rızası alınmadan tesis edilen ipotek kefilliğinin Türk Borçlar Kanununun 581. ve devamı maddelerince öngörülen şartları taşımaması sebebiyle geçersiz olduğunu, bu sebeple Adana ili, Karataş ilçesi, İskele mahallesi, Kızıldağ mevkii, 108 ada, 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki'ne karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Şikayetçi ipotek borçlusunun icra mahkemesine başvurusunda; ipotek bedelini icra dosyasına depo ettiklerini, icra müdürlüğünce ipotek alacaklısına ipoteğin kaldırılması için muhtıra tebliğinin talep edildiğini, gönderilen muhtıranın tebliğine müteakip ipotek bedelinin teslim alınmadığını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin güncel bedel tespiti yapılması gerektiğini ileri sürerek itirazda bulunduğunu ancak müvekkilinin taşınmazı ipotek konulduktan sonra devir aldığı hususu gözetildiğinde ipotek alacaklısının itirazının haksız olduğunu belirterek ipoteğin fekki talebinde bulunduğu, mahkemece, Dairemizin kaldırma kararından sonra duruşma açılarak yargılamaya devam olunduğu ve İİK,'nun 153. maddesi şartlarının oluşmadığı, güncel ipotek bedelinin tespitinin yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmektedir....