Mahkemece; " Derdest dava esasen tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu itibarla davalı Seç İnşaat vekilinin yetki itirazı yerinde görülmemiştir. Üstelik davalılardan biri Bursa'dadır. Bu itibarla davanın Bursa Mahkemelerinde açılmasına usule aykırılık yoktur. Somut olayda temel olarak ipoteğin paraya çevrilmesinin hukuka aykırı olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Nitekim davalı tarafın ipoteği paraya çevirmeden önce bir ihtar keşide ettiği, ve ödeme için süre verdiği, davacı tarafın ödeme yapmaması üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Süren takip sırasında takibe yönelik herhangi bir dava yahut menfi tespit iddiası da söz konusu değildir. O halde davacı taraf ipoteğin paraya çevrilmesinin kötü niyetli olduğunu ispat etmedikçe tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacaktır. Esasen davacı taraf ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlu olmadığını ileri sürmüş değildir....
Maddesi gereği bu günkü TL'den ödetilmesi gerekeceğinden, bedel bu günkü TL ye çevrildiğinde, ipotek bedelinin 0,00455 TL olduğu anlaşılmakta olup, 1,00 TL'nin altında olan iş bu değer yönünden bedel deposu ve bedelin ödenmesi karşılığı fek olgusunun tartışılması cihetine gidilmemiş olup, ipoteğin güvence teşkil ettiği alacağın güncel bir karşılığının bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı tarafından açılan davanın kabulü ile ipoteğin niteliği ve ipotek bedeli dikkate alınarak, davacının bedel depo etmesine gerek olmaksızın, dava konusu ipoteğin fekkine..." şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
ın borcu için paraya çevrildiğini, davacının hukuki yararı olmadığını aksi düşünüldüğünde taşınmazda ki tüm takyidatların iadesi ve ipoteğin yeniden tesisi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemiş, yargılama sırasında vekili davalının iyiniyetli olduğunu, emlakçıdan yatırım amaçlı satın aldığını, yurt dışında yaşadığını, şirketi ve davacıyı tanımadığını, parayı banka yoluyla gönderdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEME KARARI Antalya 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.09.2015 gününde verilen dilekçe ile bedel iadesi olmadığı takdirde tapu iptali tescil talebi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; bedel iadesi talebinin reddine, tapu iptali tescil talebinin kabulüne dair verilen 24.05.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.04.2019 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraflardan gelen olmadı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-İPOTEĞİN İPTALİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ipoteğin kaldırılması davası sonunda, yerel mahkemece iptal tescil isteğinin kabulüne, ipoteğin kaldırılması isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ile davalı banka tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteklerine ilişkindir. Davacı, dava dışı ......
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili 25.11.2013 tarihli dilekçesi ile davacıya ait 8546 ada 3 parsel sayılı 1408 m2 betonarme işyeri cinsli taşınmazın davalıların eşleri olan dava dışı Fatma Fijen Güney ve Şule Gürel'e satışına ilişkin 03.06.2008 tarihli, yazılı ipotekli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını (bu sözleşmede davalılar Hamdi ve Sedat'ın eşleri Fatma ve Şule'nin vekili olarak), sözleşmenin 4. maddesi gereğince yapılan ödemelere teminat olması için 500.000,00 TL bedel ile 2. dereceden serbest yararlanmak kaydıyla teminat ipoteği verilmesinin kararlaştırıldığını, satış vaadine 8546 ada, 3 parsel üzerindeki taşınmaz üzerine davalılar lehine 04.06.2008 tarihinde 500.000,00 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, ancak satış vaadi sözleşmesinin 4. maddesindeki hükme aykırı olarak, mevcut olmayan bir borç nedeniyle davalılar lehine tesis edilen ipoteğin iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verilmesini...
Hal böyle olunca, taraflar arasındaki inanç ilişkisi gözetilmek suretiyle tespit edilen bu borç miktarının 6098 sayılı TBK.nun 97. maddesi uyarınca davalıya ödenmesi için davacıya mehil verilerek mahkeme veznesine yatırılmasının temin edilmesi, ondan sonra iptal-tescil yönünden bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından 18.000,00TL bedel mahkeme veznesine depo edildiği gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan, takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....