E. sayılı dosyasından devam ettiğini, bu aşamada davacının ipoteğin fekki talebinin dinlenebilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacının beyanlarıyla da sabit olduğu üzere davacı borcuna istinaden ödemeyi 04.06.2021 tarihinde yaptığını, akabinde icra dairesine ipoteğin kaldırılması talebinde bulunduğunu ve işbu talebin taşınmazın alacağa mahsuben ihale edilmiş olması ve ihalenin feshi davası açılması nedeniyle dosyanın Yargıtay’da olması sebebiyle icra müdürlüğünce reddedildiğini, icra dairesinin red kararı usul ve yasaya uygun olduğunu, öte yandan davacının, borç ödenmesine ve tarafımıza ipoteğin terkini talebiyle ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen haksız olarak ipoteğin terkin edilmediğine ilişkin beyanlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira borçlu tarafından ipoteğin fekki için Bankaya yapılan bir ödeme bulunmadığı gibi, taşınmaz (Antalya İli Muratpaşa İlçesi ... Mah. ... Ada ... Parselde kain ... nolu bağımsız bölüm) üzerindeki banka ipoteğinin Antalya 4....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaların ayrılmasına karar verilmesinin hukuki yararlarını hiçe saydığını, temliknamelerin iptal edilmesi sonucunda ipoteğin de taşınmaz üzerinde haksız olarak devam ettirildiğinin açıkça anlaşılacağını, ileri sürülen ipoteğin fekki ve temliknamelerin iptali taleplerinin sıkı sıkıya ilişkili olduğunu, yargılamalarının beraber sürdürülmesinin usul ekonomisine uygun bulunduğunu, davaların birleştirilerek görülmemesi halinde hak kayıplarının artacağını, borç son bulduktan sonra davalı banka ile şirket arasında temliknameler imzalandığını, mamelekte olmayan bir alacağın devredilemeyeceğini, bu aşamada davaların ayrılmasının adil yargılanma ve usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava Ankara 11....
Parsel B Blok 4 Nolu Bağımsız Bölüm üzerine davalı banka lehine 05.10.2015 tarih ve ...... yevmiye nolu ve 550.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, müvekkili şirketin teminata konu teminat mektubunu davalı bankaya iade ettiğini ve herhangi bir riskin bulunmadığını açıklamış, dava konusu ipoteğin fekki için davalı bankanın müşteri temsilcilerine mail atıldığı halde ipoteğin fekkinin yapılmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır. Dava dilekçesinde ipotek tesis edildiği bildirilen İstanbul İli, ...... İlçesi, ....... Mahallesi ....... Parsel B Blok 4 Nolu Bağımsız Bölüm taşınmazın tapu kaydı ve ipotek tesisine dayanak resmi senet örneği celp edilerek incelenmiş, ..........
Mahallesi ... ada....... parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine 500.000,00-TL bedelli borç ipoteği uygulandığını, ipotek senedinde borç kredi kullanımının yer aldığını ancak davalı şirketin kredi kuruluşu olarak çalışmadığını, davacı şirket ile arasında bayilik ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin gerçekte davacıya 500.000,00-TL tutarlı bir borç para vermiş olmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki ile davacı şirketin borçlu olmadığına yönelik menfi tespit talebinde bulunmuştur. 2-Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun 25/11/2021 tarih, 1232 karar nolu kararı ile "13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden" kaynaklanan davaların finans davalarına bakmakla görevlendirilmiş Asliye Ticaret Mahkemelerince görüleceği düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK'nın 4.1....
Dava menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesince davanın 'aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası' olarak nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Dava menfi tespit davası olup, aile mahkemesinin görev alanına giren işlerden değildir. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince eldeki davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken aile mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılarak, davanın ipoteğin geçersizliğine dayalı menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasını çözmesi gerekirken hatalı niteleme ile değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılan 2008/1102 sayılı icra dosyasına borçlu olunmadığının tespiti, 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki mevcut ipoteğin terkini, icra takibinin iptali ve takibin haksız ve kötüniyetle yapılmış olunması nedeniyle kötüniyet tazminatı istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın esası ile ilgili savunmada bulunmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir . 2. Dava dilekçesinde ipoteğin fekki istenmiş, ayrıca davalı bankanın icra takip dosyasında ipotek miktarını aşacak şekilde borcun tamamı hakkında takip yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek icra takibinin iptali istenmiştir....
parselde kayıtlı, 9. kat 18 nolu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, davacının hesabına iade edilen 150.000,00 TL'nin davalı .... hesabına aktarılmasına ve birleşen davadaki davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, her iki taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1- Dava, menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, yargılamanın safahatında ipotekli taşınmazın satılması nedeniyle dava, ıslah ile maddi ve manevi tazminat davasına dönüştürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-ipoteğin fekki-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar-karşı davalılar vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. .... gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/214 Esas KARAR NO : 2021/535 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/08/2018 KARAR TARİHİ : 08/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı banka nezdinde kullanılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 3. kişi adına kayıtlı ... 521. Ada 1 Parselde kayıtlı 6. Kat 318, 329 ve 345 ile 4....