Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, tapu kaydının incelenmesinden, davacının taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesi kapsamında kalan davaları açma yetkisinin bağımsız bölüm maliklerine tanındığı, intifa hakkı sahibinin ancak kullandığı bağımsız bölümünü etkileyen müdahaleler yönünden dava hakkının bulunduğu kabul edilmektedir....
Lehine intifa hakkı tesis edilen davacı şirketinde intifa hakkını terkin ettirme hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça bu konuda davalı şirket yetkililerine vekaletname verilmiş ise de intifa hakkının terkin edilmemesi durumunda davacının basiretli davranıp intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerekirdi. Bu durumda mahkemece intifa hakkı terkin edilmeden dava açılamayacağı gözetilerek zamansız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle verilen bozma kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Davalı vekili savunmasında özetle; davacının intifa bedeli olan 1.017.550- TL’nin eksik ödendiği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu intifa hakkının tesisinden önce aynı taşınmaz üzerinde dava dışı Akpet Akaryakıt Dağıtım A.Ş. lehine tesis edilmiş ve süresi sona ermiş intifa hakkı bulunduğunu, müvekkili lehine intifa hakkı tesisi için söz konusu Akpet lehine tesis edilen intifa hakkının tapudan terkini işleminin yapılması gerektiğini, Akpet lehine tesis edilen intifa hakkını terkini işleminden doğan ve davacı tarafından karşılanması gereken 51.587,25- TL tutarındaki intifa terkin harcının müvekkili Lukoil tarafından ödendiğini, Harçlar Kanunu’nun 57 ve 58....
Md 1. fıkrasında intifa hakkının hisse üzerinde devam edeceğinin açıkça belirtildiğini, satışın 6306 sayılı yasanın 15/a maddesine göre yapıldığı iddia edilse de, yasanın yönetmelikten önce geldiği gerçeğiyle beraber Yönetmeliğin 15/a maddesinde kastedilen intifa hakkının süreli ve bedelli olması ve intifa hakkı sahibinin bilgisi ve rızası ile bu yönde talebi olması durumu olduğunu, Medeni Kanun 1020 ve devamı ve 2....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile imzalanan intifa hakkı, intifa hakkı tesisi ve yatırım halindeki protokole göre, akaryakıt istasyonunu kullanma ve tasarruf hakkının 07.08.2025 tarihine kadar müvekkili şirkete bırakıldığını, bu istasyonun shell akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterdiğini, ancak Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli Genel Duyurusu ile intifa hakkının grup muafiyeti kapsamında öngörülen süreyi aşan kısmının ifasının hukuken imkansız hale geldiğini, bu nedenle daha evvel ödenen ve kıstelyevm usulü ile hesap edilen tutarın ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, halen sözleşmelerinin devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamına göre, dava ön koşullarının henüz oluşmadığı ve davanın zamansız (erken) açılması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince, davalı lehine verilen maktu vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi yapılarak davalı şirkete ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini,müvekkili firmanın davalı firmaya 15 yıllık intifa hakkı tesisi nedeniyle 2.242.000 ... ödediğini, Rekabet Kurulu'nun 05.03.2009 tarihli kararı nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin beş yılı aşan kısmının geçersiz hale geldiğini,buna bağlı olarak davalı ile müvekkili arasındaki intifa sözleşmesinin 01/02/2013 tarihinde sona erdiğini, taraflar arasında 08/03/2010 tarihinde bir uzlaşma tutanağı ile anlaşmaya varıldığını, anlaşma gereği davalının bayilik sözleşmesi sonunda intifa ilişkisinin sona erdirmek istemesi halinde intifa hakkının kullanılmayan süresinin toplam intifa süresine oranı nazara alınarak müvekkilinden aldığı bayilik hizmet bedelini faiziyle birlikte iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının 01/02/2013 tarihinde bir başka dağıtım firmasıyla anlaştığını, bu nedenle davalıya...
Davacı, içinde akaryakıt tesisi ve ekleri bulunan 477 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tapu kaydında davalı şirket lehine intifa hakkı tesisi edildiğini, bayilik sözleşmelerine bağlantılı olarak kurulan intifa hakkının bayilik sözleşmesinin feshi üzerine ve Rekabet Kurulunun Tebliği uyarınca 18.9.2010 tarihinde sonlandırılması gerekirken intifa hakkının davalı tarafından 16.3.2011 tarihinde terkin edildiğini, böylece zarara uğramasına neden olunduğunu ileri sürüp 18.09.2010-16.03.2011 tarihleri arasında mahrum kalınan işletme kar kaybına yönelik tazminat istemiştir. Davalı şirket, taşınmazın davacıya ait olmakla beraber 31.03.2004 tarihli intifa resmi senedi ile taşınmaz üzerinde 11 yıllık intifa hakkı sahibi olduğunu, 16.03.2011 tarihinde intifa hakkının şirketçe terkin edildikten sonra taşınmazın davacı tarafından dava dışı şirkete kullandırıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur....
-TL harcandığını, ancak davalının giydirme taahhüdünü ve asli edimlerini yerine getirmediğini, Rekabet Kurulu kararları uyarınca intifa hakkının sona ermesinin ve taşınmazdaki teminat ipoteğinin de fesih ile kaldırılmasının gerektiğini, davacının davalıya borcunun bulunmadığını belirterek davalı ile müvekkili arasında yapılan bayilik sözleşmesinin davalının müvekkilinin ihtiyacı olan akaryakıt ürününü tedarik etmemesi üzerine haklı sebeple feshedildiğinin kabulüne, sözleşmenin müvekkili aleyhine olan hükümlerinin iptaline, davalı lehine müvekkiline ait olan taşınmazda bayilik ilişkisi kapsamında davalı lehine tesis edilen 75.000,00 TL meblağlı ipoteğin fekkine, aynı taşınmazda 10 yıl süre ile davalı lehine tesis edilen intifa hakkının terkinine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak yoksun kalınan 25.000,00 TL kazanç kaybı ile istasyona yönelik yapılan harcamalardan şimdilik 50.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ...’nın maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine 6.9.2007 tarihinde 15 yıl 6 ay süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkı bedelinin peşin ödendiğini, davalı şirket ile bayilik anlaşması yapıldığını, belirlenen sürece intifa hakkının devam edeceği inancı ile akaryakıt istasyonuna yatırımlar yapıldığını, finansal destek ödemelerinde bulunulduğunu, Rekabet Kurulu Kararı ile beş yılı aşan sürelerin geçersiz kılındığını, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak miktarın müvekkiline iadesi gerektiğini ileri sürerek toplam 1.062.478 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Somut olaya gelince; dava konusu satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilen 6618 parsel sayılı taşınmazın irtifak hanesinde "01.01.1900 başlama tarihli ... 14/240 hisseleri üzerinde kanuni intifa hakkı mevcuttur" şerhi bulunduğu ancak intifa hakkı sahiplerinin davaya dahil edilmediği, UYAP üzerinden alınan güncel tapu kaydında ise intifa hakkının başlangıç ve tesis tarihine ilişkin herhangi bir ifade bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle adı geçen intifa hakkı sahiplerine usulüne uygun dava dilekçesi tebliği ile davaya dahil edilerek intifa hakkının tesis edildiği tarih tespit edildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle intifa hakkı sahiplerinin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....