Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, ilk kararda hükmolunan 305.000.- TL sabit yatırım bedeline ilişkin karara yönelik tarafların tüm temyiz itirazları reddedildiğinden kesinleştiği, geçersiz kalan süreye tekabül eden intifa bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmaksızın, olduğu haliyle davacıya ödenmesi gerektiğine bozma ilamında işaret edildiği, bilirkişi raporunda açıklandığı şekilde intifa hakkının süresinden önce 27.09.2010 tarihi itibariyle terkin edildiği, toplam intifa bedelinin 792.674.- TL olup, intifa süresinin 16 yıl belirlendiği, ödenen bu bedelin intifa hakkının 16 yıl devam edeceği düşüncesiyle yapıldığı, ancak 16 yıllık süre dolmadan 27.09.2010 tarihinde intifanın terkin edildiği, bu tarihten sonra kalan sürenin 3.397 gün olduğu, güncelleme yapılmaksızın geçersiz kalan süreye isabet eden intifa bedelinin 460.765,50 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle sabit yatırım bedeli talebi hakkında yeniden hüküm verilmesine...
Davalı, intifa hakkının yargılamalar sırasında 26.12.2011 tarihinde terkin edildiğini, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmolunmasını istemiştir. Mahkemece, intifa hakkının yargılama aşamasında terkin edilmesi nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur. Karar, davalı vekili tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Dava, intifa hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulurken, davanın açılmasına sebebiyet veren taraf aleyhine resmi akit tablosunda belirlenen intifa hakkı bedeli üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Mahkemece bu yön nazara alınmadan, taşınmazın değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki intifa hakkının ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 6459 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1/13 arsa paylı 3 numaralı mesken kaydında davalılardan ... lehine mevcut intifa hakkının ve intifa hakkı üzerindeki Vergi Dairesi Müdürlüğü lehine konulan haciz şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Mahkemece anılan bağımsız bölümdeki intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, Vergi Dairesi lehine olan intifa hakkı üzerindeki haciz şerhi ile ilgili istek hakkında hüküm kurulmamıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalıya ait taşınmaz üzerinde de müvekkili lehine 16/07/2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 19 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, bunun için davalıya toplam 600.000,00 TL ödeme yapıldığını, bayiilik sözleşmesinin de davalı ile yapıldığını, ancak Rekabet Kurulu'nun 2009 yılındaki bildirimi gereği bayiilik sözleşmesinin ve intifa hakkının 5 yılı aşan kısımlarının geçersiz hale geldiğini, davalının bayiilik sözleşmesinin ve intifa hakkının sonlandırıldığını müvekkiline bildirdiğini belirterek intifa hakkı için davalıya ödenen toplam bedelin sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden kısmının güncelleştirilmiş tutarı olan 714.839,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen bayiilik sözleşmesiyle ......
sağlanan muafiyetin 5 yıl ile sınırlandığını, bu karar nedeniyle intifa hakkı ile müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve protokollerin 18.09.2010 tarihini aşan sürelerin geçersiz kılındığını ve intifa hakkının terkin edildiğini belirterek, davalıya ödenen peşin intifa bedelinin geçersiz kılınan intifa süresine (18/09/2010-16/03/2026) tekabül eden kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncellenen değeri karşılığında 131.908,37-TL'sinin davalı ...'...
hisselerinin yarı intifa hakkının ...'a ait olduğunu belirten şerh vardır. Davacılar açmış oldukları bu dava ile dava konusu taşınmazın paydaşlığının satış yolu ile giderilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı ... vekili 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 700. maddesine göre intifa hakkının bedel üzerinde devamına karar verilmesini istemiştir. Olaya uygulanması gereken 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 700.maddesi " bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder" hükmünü taşımaktadır....
- K A R A R - Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi yapılırken tesis edilen intifa hakkının tapudan terkin harcı ve masraflarının davacı tarafından yapılması nedeniyle, yapılan 13.985 TL'lik bu masrafın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının, intifa hakkının kurulumuna ilişkin 07.05.2012 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı, intifa hakkının terkin edildiği gayrimenkul davalı şirkete geçtiğinde davacı ile davalı arasında yapılmış bir intifa hakkı sözleşmesi bulunmadığı, davacının, davalı ile intifa hakkı sözleşmesi yapılmadan ivazsız ve karşılıksız olarak feragat ettiği, bu nedenlerle buna ilişkin terkin masraflarını isteme hakkının da oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İzmir Bornova Belediyesi inşaat Altyapı Ticaret Anonim Şirketi sermaye artırımı yapılması düşüncesi ile 5 (beş) ve 10 (on) yıllığına intifahakkının ve kullanım (işletme) hakkının tespiti talep edildiği, Ayni sermaye olarak işletme/ intifa hakkı konulmak istenen 28 adet dava konusu taşınmaz, üst sayfalarda hava fotoğraflarında ve keşif fotoğraflarında gösterildiği, kamuya terkli alanda kalıp kalmadıkları, tapulu alanda kalanların tapu kayıt bilgileri tespiti ile işletme hakkının değeri hesaplanarak aşağıda belirtildiği, 1-Ergene Mahallesi Gediz Caddesi No:23/B Bornova İZMİR adresinde bulunan dükkan, tapu kaydı yok, kamuya terkli alan, 5 yıllık intifa işletme hakkı bedelinin 500.000,00-TL, 10 yıllık intifa işletme hakkı bedelinin 1.000.000,00-TL olduğu, 2- İnönü Mahallesi Şehit Mustafa Caddesi No:19/l Bornova İZMİR adresinde bulunan büfe, tapu kaydı yok, kamuya terkli alan, 5 yıllık intifa işletme hakkı bedelinin 100.000,00-TL, 10 yıllık intifa işletme hakkı bedelinin 200.000,00...
Davada intifa sözleşmesinin muvazaalı olarak kurulduğu ileri sürüldüğünden, intifa hakkının lehtarına yararlanma yetkisi sağlama vasfı itibariyle intifa ile ilgili haklarda Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi ve muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma yeri bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
, anılan nedenlerle davacı şirketin intifa süresinin tamamını nazara alarak peşinen ödediği intifa ivazının, geçersiz ve davacı şirket tarafından kullanılamayacak intifa süresine karşılık gelen 352.837,75 TL kısmının davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda TCMB'nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV'si ile birlikte davalılardan müştekeren ve müteselsilen tahsiline, ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalılar yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde ve yine taşınmaz üzerindeki intifa hakkının süresinden 15 yıl önce hükümsüz hale gelmesinden dolayı davalıların elde ettiği tüm semerelerin ve davacı şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 149.558,74 TL'nin KDV'si ile birlikte dava tarihinden itibaren TCMB'nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranında faizi ve faizin KDV'si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet...