"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, intifa hakkının kullanılmasın imkansız hale gelen kısmı için yapılan ödemenin iadesi ve intifa hakkının uygulanması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Davacı vekili, tapuda davacı adına kayıtlı taşınmazda akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak akdedilen intifa hakkı protokolünde akaryakıt istasyonunun kullanma ve yararlanma haklarının 15.10.2025 tarihine kadar müvekkiline bırakıldığını, akaryakıt istasyonunun intifa hakkına istinaden imzalanan bayilik sözlemesi tahtından halen akaryakıt istasyonu olarak faaliyet gösterdiğini, ancak sonrasında Rekabet Kurumu'nun 12.03.2009 tarihli genel duyurusu ve kararları ile intifa hakkının 5 yılı aşan süresinin geçersiz hale geldiğini, geçersiz hale gelen döneme isabet eden süreye kıstelyevm usulü ile hesaplanacak tutarın davacıya iadesi gerektiği gibi, iadesi gereken bedelin güncellenerek güncellenmiş bedelin iadesi de gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak intifa hakkının ifası hukuken ve fiilen imkansız hale gelen kısmı için ödenen ve kıstelyevm usulü ile hesaplanan 361.797.00 USD'nin 3095 sayılı Kanun'un 4.a maddesi uyarınca faiziyle tahsiline ve bu tutarın “Denkleştirici...
-KARAR- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 16.5.2006 tarihli bayilik akdi imzalandığını, sözleşme uyarınca üzerinde benzin istasyonu bulunan taşınmazın intifa hakkını davalıya devir edip ayrıca teminat ipoteği verdiklerini, ancak davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine akdin fesih edildiğini, davalının fesih ihtarına rağmen teminat ipoteğini ve intifa hakkını tapudan terkin etmediğini iddia ederek ipotek ve intifa hakkının tapudan terkini ile 7.000.00.-TL. maddi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacının aldığı akaryakıt bedeli nedeniyle borçlu olup, teminat ipoteğinin terkin edilemeyeceğini ve intifa hakkının kaldırılması için ise TMK.nun 796.maddesi koşulları oluşmadığı ayrıca davacının akdi tek yanlı fesih hakkı bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Davanın dayanağı olan intifa hakkının terkinine ilişkin resmi senet ve belgelere göre davacı yararına tesis edilen intifa hakkının terkininin, hak sahibi şirketin vekaletnameyle yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 09.03.2015 tarihinde yapılmış olup, resmi senette açıkça ''yapılan istem'' in; ''yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/ olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ ederiz'' şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Tapu müdürlüğünce bu beyan sonunda intifa hakkı 09.03.2015 tarihinde terkin edilmiştir. Buna göre intifa hakkı sahibi davacının talebi ile tapudan bedelsiz olarak terkin edildiği anlaşılmakla bakiye intifa bedelinin istenmesinin mümkün bulunmadığı, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/10304 E. 16489 K. Sayılı 18.11.2014 tarihli, aynı dairenin 2015/12031 E. 2016/5461 K....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki Otogaz Bayilik Sözleşmesinin imzalandığı tarihte gayrimenkulün intifa hakkının ...de olması, ...nin ... ile yapmış olduğu 01.04.2001 tarihli sözleşme uyarınca bayilerinin ...’den otogaz temin ettiklerini, bu durumda Rekabet Kurulu Kararı da göz önüne alındığında ... ile davalı şirket arasındaki Otogaz Bayilik Sözleşmesinin ... ile ... Şirketi arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi ve onunla bağlantılı intifa hakkından oluşan dikey anlaşma bütünü içerisinde yer aldığı ve söz konusu dikey anlaşmanın süresine tabi olduğu, dava dışı ...’...
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Muğla Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının paydaş olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davalının kısıtlı olup kısıtlı lehine tesis edilen intifa hakkının terkinine ilişkin davada HMK.nin 4/1-ç maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın malvarlığına ilişkin bir dava olup Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini belirleyen HMK.nin 4. maddesinde sayılan davalardan olmadığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK.nin 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanı sayılarak sınırlandırılmıştır....
Sosyal Tesislerinin Bornova Belediyesi Personel AŞ'ye sermaye artırımına esas olarak 5 ve 10 yıllığına intifa hakkının ve işletme hakkının verilmesinin düşünüldüğünü, bu nedenle intifa hakkına esas taşınmazların, taşınmazlar üzerindeki binaların, tesislerin birlikte ve ayrı ayrı değerlerinin ve 5 ve 10 yıllık intifa hakkı ve kullanım hakkının değerinin tespitini talep ve dava etmiştir. Talep; Ayni sermayenin değerinin tespitine ilişkindir. Mahkememiz tensip zaptı 5 nolu bendi uyarınca davacı vekilince ayni sermaye olarak konulması talebine konu taşınmazların kendilerinin mi yoksa işletme hakkının mı ayni sermaye olarak konulmak istendiğini açıklamak üzere ve 6 adet taşınmazın tek tek bulunduğu tapu kayıt bilgilerinin, kamuya ait alanda olup olmadıklarının, kamuya ait alanda iseler hangi nitelikteki (yol, park, vs.) kamuya terkli alanda kaldığını bildirmek davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekilinin 15/03/2022 tarihli dilekçesi ile; ayni sermaye olarak konulması talep edilen ......
-KARAR- Davacı vekili, davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 18.07.2007 tarihli sözleşme kapsamında 13.03.2024 tarihine kadar intifa hakkı verilip, tapu siciline tescil edildiğini, taşınmazda Total markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirildiği, Rekabet Kurulunun kararı gereğince intifa hakkının 11.09.2012 tarihi itibariyle sona ereceğini davacı lehine tesis edilen intifa hakkının 13.03.2024 tarihine kadar süreceği düşüncesi ile intifa hakkı bedeli ödenip, taşınmazda kalıcı teknik yatırımlar yapıldığını, davacının ödediği meblağlar yönünden davalının sözleşmenin geçersiz kılındığı süre olan 11.09.2012 tarihi sonrası dönem için sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını belirterek, 395.538,00 TL’nin 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a satış yoluyla temlik ettiğini, aynı taşınmazın intifa hakkını ise eşi olan davalı ...'a verdiğini, yapılan işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların alım güçlerinin bulunmadığını ileri sürerek miras payı oranında tapunun iptal ve tescili ile taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasını istemişlerdir. Davalılar, satışın gerçek satış olduğunu ve alım güçlerinin bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakan tarafından davalı ...'a yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapunun davacıların miras payı oranında iptal ve tesciline, davalı ... aleyhinde açılan intifa hakkının terkinine yönelik talebin ise danışıklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle redine karar verilmiştir....
Şahsi irtifak haklarının düzenli şahsi irtifak hakları ve düzensiz şahsi irtifak hakları şeklinde iki türü bulunmakta bunlardan düzenli olanı da, kendi içerisinde oturma hakkı ile intifa hakkı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Bu tanımdan anlaşılabileceği gibi intifa hakkı, hak sahibine mülkiyet hakkından sonra en çok kullanma imkanı sağlayan ayni bir haktır. Taşınmazlarda intifa hakkının tesisi için resmi senet ile tapuya tescil gerekmekte olup, tesisinden sonra intifa hakkı kaydının terkin edilebilmesi yasal birtakım sebeplere dayanmalıdır....