Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan TMK’nın 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada TMK’nın 785.maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....
Davalı ... vekili, müvekkilinin bayilik ve intifa sözleşmesinin tarafı olmadığını, Rekabet Kurulu kararı ile intifa hakkının hükümsüz hale geldiğini, intifa hakkının terkin edilmesinin zorunlu olmadığını, müvekkilinin taşınmazını devrettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu sabit yatırımların 5 yıllık sözleşme süresi için verildiğini ve sürenin geçtiğini, terkin masraflarından davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 1996 yılından itibaren değişik sürelerle bayilik sözleşmeleri akdedilip, bu bayilik sözleşmeleri kapsamında davalılardan ... ile ... tarafından maliki oldukları taşınmaz kaydına davacı lehine (15) yıl süreli, 15.10.2011 tarihine kadar geçerli intifa hakkı tesis ettiklerini, davalı şirket ile en son 10.11.2006 tarihinde intifa hakkı bulunan taşınmazda akaryakıt istasyonunun (5) yıl süreyle işletilmesi hususunda bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin süre sonunda yenileneceği inancı ile 23.01.2007 günü akdedilen protokol ile intifa hakkının (10) yıl daha uzatılmasına karar verilip, intifa hakkının 15.10.2021 tarihine kadar geçerli olacak şekilde tesis edildiğini, davalılardan ...'...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait olan taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine 16/06/2004 tarihinde intifa hakkı kurulduğunu, davalı şirketin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalanamadığı ve intifa hakkının hükümsüz kaldığını, davalı şirkete çekilen ihtarnameye rağmen intifa hakkını terkin ettirmemesi üzerine liye Hukuk Mahkemesi'nde taraflarınca açılan dava sonucu mahkemece 2007/220 esas 2011/220 karar numaralı dosyası ile intifa hakkının tapu sicil kaydından silinmesine karar verildiğini, kararın 12/12/2012 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin aradan geçen uzun süre boyunca taşınmazından yararlanamadığını iddia ederek, taşınmaz üzerinde bulunan 6 adet dükkanın ve akaryakıt istasyonunun kullanılamamasından dolayı uğradığı 30.000 TL kar mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davaya cevabında, müvekkilinin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı istasyonda akaryakıt satışının yapılamadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise istasyonunun bulunduğu yerdeki yolun güzergahının değiştirilmesinin mücbir sebep olduğunu, bu nedenle akaryakıt satılamadığını ileri sürerek taşınmaz üzerinde davacı-karşı davalı lehine tanınan ve tapuya şerh edilen intifa hakkının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davaya konu taşınmazın 24.2.2009 tarihinde mülkiyetinin el değiştirdiği, üzerindeki intifa hakkının kaldırıldığının anlaşıldığı, asıl davanın konusuz kaldığı, karşı dava yönünden ise yargılamanın devamı sırasında intifa şerhinin kaldırıldığı bu nedenle talebin reddine karar verilmesinin gerektiği kabul edilerek asıl dava yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile hüküm tesisine yer olmadığına, birleştirilen dava yönünden ise talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı ......
intifa hakkının terkinine karar verilmiş olmasında da bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Tapu İşlemleri” alt başlıklı bölümünün 20. maddesinin e bendinin karşılaştırılmasından, intifa hakkının süresinden önce ivazsız terkin edilmesi halinde kayıtlı değer üzerinden binde 68,31 oranında tapu harcı alınacağı düzenlenmişken, intifa hakkının süresinden önce bedel karşılığında terkin edilmesi halinde ise belirtilen bedel üzerinden binde 20 oranında tapu harcı alınacağının düzenlendiğinin, dolayısıyla Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da kabul edildiği üzere, intifa hakkının tapu sicilinden terkini için gereken harçlara taşınmazın malikinin katlanmasının gerektiği düşünüldüğünde, taşınmaz maliki için intifa hakkının bedel gösterilerek terkin edilmesi halinin intifa hakkının bedelsiz terkin edilmesi halinden daha lehe olduğunun anlaşıldığını, başka bir deyişle, taşınmaz maliki intifa hakkının süresinden önce ivazsız terkin edilmesi halinde daha fazla tapu harcı ödeyeceğinden taşınmaz maliklerinin intifa hakkının süresinden önce terkin edilmesi hallerinde tapu müdürlüğüne intifa...
Şayet, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa bedelinin artırılmasını ve hatta kendisi için çekilmez hale gelmişse bu hakkın terkinini isteyebilir. Böylesine durumlarda intifa hakkı sahibinin bu hakkı kullanmakta direnmesi hakkın kötüye kullanılması sayılacağından korunamaz. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanunu'nun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK.m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanunu'nun 785 inci maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktirindeki hakim görüş de bu doğrultudadır (Bkz.Prof. Dr.... Hukuku ... 2004. shf.463). 6....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından, intifa hakkının 01/07/2014 tarihinde sona erdiği, davacının intifa hakkı sahibi olmadığı, intifa hakkının … Petrol şirketine ait olduğu, davacının taşınmazı kullanmasının hukuki dayanağı bulunmadığı belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
tarih ve 1034 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıya sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkilinin terkin etmek zorunda kaldığı intifa hakkının terkine yönelik tapuda işlem yapılması için gerekli vekaletnameyi davalılara gönderdiğini, davalı tarafından müvekkili lehine 18.06.2018 tarihinde bitecek şekilde tesis edilen intifa hakkının nve taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonunun davalı şirket tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işleticilik sözleşmesinin 5 yılı aşan sürelerinin Rekabet Kurumunun 13.05.2011 tarih ve 298 sayılı kararı ile geçersiz hale geldiğini, bu durumda tarafların verdikleri her şeyin sebepsiz zenginleşme kapsamında iadesi gerektiğini, bu nedenle 18.09.2010 tarihinden sonraki döneme tekabül eden bakiyelerin iadesi gerektiğini, müvekkili tarafından intifa hakkı süresi sonu olan 2018 yılına kadar işleticilik ilişkisinin devam edeceğine güvenerek kanopi yapımı için 22.400TL+kdv (04,08.2003 tarihli...