, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 9 nolu parselde iki Blok, 10 nolu parselde bir Blok, 1 nolu parselde dört adet zemin kat daire ve birinci normal katta 9 nolu daire, 7 nolu parselde bir Blok, 6 nolu parselde bir blok ve 5 nolu parselde iki bloktan oluşan toplam 7 bloktaki dairelerin mülkiyetinin davalı yükleniciye aidiyetinin tespiti ile tapudan davalı arsa sahibi adına olan arsa payının iptali ile davalı yüklenici adına tescilini talep ve dava etmiştir....
Yasası'nın 42 maddesi hükümleri dikkate alındığında, kararların yürütülmesinin tedbiren durdurulması şartlarının bulunduğu ve yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı anlaşıldığından, mahkemece bu maddeler yönünden tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2 bendi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davacıların tedbir talebinin kısmen kabulü ile genel kurulun 10 ve 12 nolu kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına, davacıların diğer maddelere yönelik genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Kredinin bağlı kredi olmadığı anlaşıldığı takdirde kredi verenin sorumlu olmayacağı gözönüne alınarak kredinin nitleği ve kredi verenin hukuki durumu araştırılmadan hüküm kurulmasıda usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 14.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a ait iki adet çeki ele geçirip, çeklerden birini 06.11.2008 keşide tarihli ve 7.000 TL bedelli olarak, diğerini ise 27.11.2008 keşide tarihli ve 9.000 TL olarak hamiline tanzim ettikten sonra,.. Bankasından çekeceği krediye teminat olması amacıyla bankaya ciro ettiği, bankanın çekler hakkında 03.11.2008 tarihinde ödemeden men talimatı verildiğini belirlediği, bu suretle sanığın tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın ifadesinde, çekleri arkadaşı olan katılan ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 1.642 TL borçlu olunmadığının tespiti ve icra takibinin tedbiren durdurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava konusu edilen anataşınmazda (... Mahallesi 1108 ada 14 parsel) dava tarihi itibari ile kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu olup olmadığı, kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu ise tüm bağımsız bölüm ve maliklerini gösterir tapu kaydının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili; müvekkillerinin 2018 yılından beri davalı şirketin %50 oranında ortağı olduğunu,davalı şirketin 10.03.2021 tarihli çağrısız genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, şirkette ait gemilerin yönetim kurulu üyesi tarafından yine kendine ait şirkete satılarak müvekkillerinin pay sahipliği haklarının zarar gördüğünü,kayyım atanması gerektiğini, ayrıca butlanı istenen genel kurul, yönetim kurulu seçimini içerdiğinden, kararların icrası geri bırakıldığında şirketin yönetim organından yoksun kalacağını belirterek, kararın kaldırılarak, davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanmasına, yeni yönetim kurulu seçimi için genel kurul çağrısı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Talep, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti davasında, davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanması ve genel kurul çağrısı yapılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir....
Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki 16.02.2015 tarihli sözleşmede kullanılan ‘tarafımca’ ve ‘tarafınca’ ifadeleri sözleşmedeki borçlar yönünden tereddüde yol açmaktadır. Bununla birlikte sözleşmeyi ... ‘borçlu’ sıfatıyla imzalamıştır. Sözleşmedeki 2 kredinin asıl borçlusu ise banka kayıtlarına göre ...’dır. Bu vakıa aslında ...’ya ait kredi borcundan bir kısmının ... tarafından ödenmesinin taahhüt edildiğini ve bonoların da bu ödemenin teminatı olarak düzenlendiğini göstermektedir. Tanık ...; ...’nun nakde sıkışması nedeniyle ...’nın ... Bankasından ve ... Banktan kredi çekerek bunların bir kısmını ...’na verdiğini, sözleşmeye göre ... Bankasından çekilen kredinin kalan borcunun ... tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını beyan etmiştir. Bu verilere göre sözleşmedeki hatalı ifade ile “ ......
Maddesi ile ilgili olarak sadece ---- tüm kararın iptaline karar verilmesini; tedbiren de dava konusu---------- geri bırakılmasını,----- karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalılar .... ve Dava Konusu Haberi Yayınlayan Türkiye Çapındaki Tüm Yayın Kuruluşları ve İnternet Siteleri aleyhine 17/08/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle yayının hukuka aykırılığının tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı .... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Diğer yandan talep olmamasına rağmen İİK'nun 72/3.maddesi kapsamında tedbir kararı verilmiş ise de, talep edilenden daha azına hükmedilmiş olması ve bu hususun istinaf nedeni yapılmamış olması, davacı iddialarının yargılamayı gerektirmesi ve henüz yaklaşık ispat koşulunun sağlanamamış olması nedeniyle karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 10....