İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A1) ve (A2) ile gösterilen kısımlarının kesinleşen orman tahdidi içinde orman sayılan yerlerden olduğu ve ormanlar üzerinde ipotek ve haciz şerhi bulunamayacağından mahkemece ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı tarafça açılan davada; uyuşmazlık ipotek sözleşmesinin tarafları arasında olmayıp davacının ipotek borçlusunun alacaklısı olduğu ve alacağın engellenmesi amacıyla muvazaalı olarak ipotek tesis edildiğini ileri sürerek genel muvazaaya dayalı dava açtığı ve talebin TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2022 tarihli kararı gereğince; "TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.-9.-40. Hukuk Dairelerinin görev alanındadır....
Görüldüğü üzere dava, karz ipoteğine dayalı davacılar murisi lehine tesis edilen ipotek alacağının uyarlanarak, taşınmaz akit tablosu tesciline ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne dair 03/05/2016 tarihli kararı uyarınca " Karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile " Mülkiyet hakkına dayalı olup, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapuda yazılı şerhin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ın inceleme görevi 7. Hukuk Dairesine bırakılmakla, ihtilafın istinaf inceleme görevinin dairemiz görev tanımında kalmadığından, dairemizin görevsizliği ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2013 NUMARASI : 2011/570-2013/200 Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı Kemal gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi 'nın raporuokundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin tahsili veya taşınmazın bedeli ipoteğin bedeli ile oluşan kamu zararını karşılamadığı takdirde tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek bedelinin tahsili, olmadığı takdirde tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Davacı vekili, mülkiyeti davalılara ait 1308 ada 7 parsel sayılı taşınmazda müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, tesis edilen bu ipotek bedellerinin ödenmediğini fakat ipoteklerin usulsüz olarak terkin edildiğini, davacı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/980 KARAR NO : 2023/370 DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 25/04/2018 KARAR TARİHİ : 02/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı ...Ş arasında 31.03.2014, 01.05.2014 ve 30.05.2014 tarihli 3 ayrı ...Vaadi Sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmelere istinaden davalı ...Ş tarafından A5 blokta 3 ve 4 nolu A6 blokta 1 nolu bağımsız bölümlerin müvekkiline satıldığını, müvekkili tarafından sözleşme ekinde yer alan ödeme planı doğrultusunda tüm ödemelerin yapıldığını ve davalı tarafından bağımsız bölümlerin fiili olarak müvekkiline teslim edildiğini ve müvekkil tarafından kiraya verildiğini, ancak davalı şirketin tapuda resmi devir işlemlerini yapmadığını, diğer davalı bankanın ise davalı şirkete kullandırdığı kredilere karşılık 3 ayrı sözleşme ile müvekkiline...
ilam ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu ve gönderilen İcra Emrinin bu sebeple de iptalinin gerekli olduğunu, ayrıca geçerli olarak tescil edilmiş bir ipotekte, ipotek süresi içinde doğmuş veya doğacak alacaklar ipotek güvencesinden yararlanacağı için zamanaşımına uğramayacaklarını ve icra takibinde zamanaşımı itirazının ileri sürülemeyeceğini, ancak, muacceliyet tarihinden başlayarak üç yıl geçtikten sonra alacağın faizlerinin ipotek güvencesinden yararlanamayacağını (TMK m. 875, I, b. 3), üç yıllık sürenin dolmasıyla birlikte faiz alacakları için zamanaşımı işlemeye başlayacağını, buna karşılık, ipotek süresi dolduktan sonra doğmuş veya doğacak alacaklar ise, zaten ipotek güvencesi kapsamında yer almadıklarından, bunlar hakkında zamanaşımı süresinin işleyeceğini, bu sebeple bilirkişi raporundaki zamanaşımı itirazı dikkate alınarak yapılan hesaplamanın esas alınması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne...
Ancak ana taşınmazdaki ipotek yükü kat irtifaklı bağımsız bölümlerin değerlerine ya da arsa paylarına göre dağıtılmamış, tam tersine her bir bağımsız bölüme ayrı ayrı 27.000.000,00 TL ipotek kaydı aktarıldığını, bu durum usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer yandan davalı Akbank; kredi alacağının tamamını tahsil etmediği halde çoğu bağımsız bölümdeki ipoteği kötüniyetle fek etmiş, böylece kredi borcu ve ipotek yükü az sayıdaki müvekkil gibi iyiniyetli üçüncü kişilerin üzerine yıkmaya çalıştığını, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 5. Maddesine; "Anagayrimenkulde kat mülkiyetinin kurulmasından önce o gayrimenkulun kütükteki sayfasına tescil veya şerh edilmiş olan haklar kat mülkiyetini de, kaide olarak arsa payı oranında, kendiliğinden kayıtlar.” denildiğini,“Anataşınmaz mal üzerinde kat mülkiyeti kurulmadan önce ipotek gibi haklar varsa kat mülkiyeti kurulunca her bağımsız bölümün kıymetine göre bölümlere pay edilir.” (Ali Haydar Karahacıoğlu, yargıtay 5....
Diğer bir deyişle, ipotek tesis edilen taşınmaz borçlunun olabileceği gibi üçüncü bir kişi de borç için taşınmazı üzerinde ipotek tesis edebilir. Bu durumda aksi kararlaştırılmamışsa üçüncü kişi borçtan kişisel olarak sorumlu olmayıp taşınmaz ile sorumludur. İpotek tescil ile doğar ve ipoteğin temin ettiği alacağın varlığına ilişkin delil teşkil etmez. İpotekte alacağın varlığı tescil ve ipotek belgesi dışında kalan delillerle ispat edilmelidir. Zira ipotek belgesinin görevi alacaklı lehine bir ipoteğin tescil edilmiş olduğuna delil teşkil etmektir. Alacağın varlığı tescil veya ipotek belgesi dışında kalan delillerle ispat edilmelidir. İpotek doğmuş bir borç için konulmuş ve ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içeriyorsa ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılabilir. Buna karşılık ipotek kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa o zaman başvurulacak yol ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takiptir....
Diğer bir deyişle, ipotek tesis edilen taşınmaz borçlunun olabileceği gibi üçüncü bir kişi de borç için taşınmazı üzerinde ipotek tesis edebilir. Bu durumda aksi kararlaştırılmamışsa üçüncü kişi borçtan kişisel olarak sorumlu olmayıp taşınmaz ile sorumludur. İpotek tescil ile doğar ve ipoteğin temin ettiği alacağın varlığına ilişkin delil teşkil etmez. İpotekte alacağın varlığı tescil ve ipotek belgesi dışında kalan delillerle ispat edilmelidir. Zira ipotek belgesinin görevi alacaklı lehine bir ipoteğin tescil edilmiş olduğuna delil teşkil etmektir. Alacağın varlığı tescil veya ipotek belgesi dışında kalan delillerle ispat edilmelidir. İpotek doğmuş bir borç için konulmuş ve ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içeriyorsa ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılabilir. Buna karşılık ipotek kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa o zaman başvurulacak yol ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takiptir....