Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2023 NUMARASI : 2022/937 ESAS - 2023/159 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 16. icra müdürlüğünün 2022/21215 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını Afyonkarahisar icra dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2023 NUMARASI : 2022/531 ESAS 2023/335 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde; Konya 5. İcra Müdürlüğünün 2022/9167 Esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan senetli icra takibinde imza kendisine ait olmadığını, tebligatı 13/10/2022 tarihinde tebellüğ ettiğini, takibe, borca, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini belirtmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yukarıda açıklandığı şekildeki yöntemle incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur. Bir diğer anlatımla icra mahkemesinde değerlendirilecek olan husus yalnızca imza olup, senet üzerinde yer alan yazıların aidiyeti ancak genel mahkemede tartışma konusu yapılabilir....
DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından yapılacak incelemede davacı-müvekkilin keşidecisi göründüğü Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünün 2018/61613 E.sayılı dosyasına konu senedin makine yardımı ile yapılıp yapılmadığı husususunda inceleme yapıldığı taktirde iddiamızın doğru olduğu anlaşılacağını beyan ederek İ.İ.K’nun 168 ve 170. maddesi hükümleri gereğince iş bu İmzaya itiraz davasını açtığını ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....
SAVUNMA: Davalının cevap dilekçesinde özetle; yetkili icra belirtilmediğinden yetki itirazının geçersiz olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1252 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı çekte borçlunun yerleşim yerinin Konya olduğundan Konya icra daireleri yetkili olduğundan davacının yetki itirazının reddine, çekin unsurlarında bir noksanlık olmadığından kambiyo vasfına yönelik şikayetinin reddine, imzaya ve borca itiraz talepleri yönünden ise dava iki kere üst üste takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150 ve 320/4. Maddeleri gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
, davalının imzaya itirazı mevcut ise de gerek sözleşmedeki gerekse de ödeme planındaki imzaların davalıya ait olduğunun açık olduğunu, gerekli görülmesi halinde davalının imza örnekleri toplanarak yapılacak imza incelemesi ile imzaya itirazın da yersiz olduğunun anlaşılacağını, davalının yetkiye itirazı mevcut ise de bu itirazın da takibe konu ticari kredi sözleşmelerinde yer alan yetki şartları gereğince yersiz ve kötü niyetli olduğunu, dava dışı asıl borçlu şirket kanuni ikametgahı İzmir olan bir şirket olup davalı şirket ortağının da şirket faaliyetlerini şirket gibi İzmir'de yürüttüğünü, davalı ile imzalanan kredi sözleşmesinde uyuşmazlıkların İzmir Mahkemelerinde halli hususunda yetki şartının da mevcut olduğunu, kefiller yönünden de yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığını, yetki itirazının haksız ve kötü niyetli olup yasal dayanağının olmadığını, yetki meselesinin ön inceleme aşamasında ön sorun olarak ele alınması ve mahkemenin yetkili...
İhtiyati hacze itiraz ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre "borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder." İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir. İstinaf edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir....