İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2021/797 ESAS - 2021/1276 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 18....
Sayılı dosyasının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olmayıp genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğunu, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına sahip olmasının gerekmediğini, takip dayanağında senet, sözleşme vb. borç ikrarına havi herhangi bir belgenin takip talebi ile birlikte sunulma zorunluluğunun da bulunmadığını, borçlunun borca ve imzaya itirazını 7 gün içerisinde icra dairesine yapması gerektiğini, ne var ki somut olayda davacı/borçlu borca ve imzaya itirazlarını icra dairesine değil de icra hukuk mahkemesi nezdinde gerçekleştirdiğini, icra dairesine yasal süresinde yapılmış bir itiraz söz konusu olmadığı gibi seçilen itiraz usulünün de yanlış olduğunu, ödeme emri incelendiğinde açıkça yıllık adi kanuni faiz talep edildiğinin görüleceğini, bu bakımdan davacının bu iddiasının da hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini...
Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takipte 10.139,73 TL tutarında faiz talep ettiklerini, ancak mahkemece yapılan hesaplamada faiz alacaklarının 9.352,60 TL olarak tespit edildiğini, hesaplamanın ne şekilde yapıldığının belirtilmediği gibi hatalı olduğunu, faiz tutarının talep ettikleri şekilde 10.139,73 TL olarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faiz ve ferilere itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ilişkin itirazların da reddedildiği ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 266/1. Maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama sonucu faiz ve ferilere itiraz yönünden resen yapılan inceleme ile davacının faize ilişkin itirazların da reddedildiği ancak ulaşılan sonuç hukuki denetime elverişli ve usulüne uygun bir değerlendirme niteliğinde değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, faiz ve ferilere itiraz bakımından talep edilebilecek tutarın tespitini teminen bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, HMK 'nun 281....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 18. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2634 Esas sayılı dosyasında imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin süresi içerisinde senetlerdeki imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, imzaların müvekkiline ait olmadığını, İlk Derece Mahkemesine bilirkişi tarafından sunulan raporun hatalı olduğunu, senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını ve bu nedenle dosyanın ATK' ya gönderilmesini talep ettiğini, ancak İlk Derece Mahkemesinin müvekkilinin bu itirazlarını değerlendirmeden sadece faiz incelemesi için dosyayı ek rapor aldırılmak üzere dosyayı bilirkişiye gönderdiğini, 12. 07.2021 tarihli bilirkişi raporunda sadece faize yönelik hesaplama yapılmış olup müvekkilinin asıl itirazı olan imzaya itiraz hususunun değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkilinin abisinin söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve İstanbul 18....
SAVUNMA Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmaya iştirak etmediği ancak icra dosyasına sunduğu dilekçesinde; Alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcumuz bulunmadığı, Bu nedenle ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine açıkça itiraz edildiği, ayrıca iddia edilen borca ilişkin dayanak belge dosyaya sunulmadığı, ekinde herhangi bir dayanak belge tebliğ edilmediği, inceleme imkanı tanınmadığından belge / belgeler üzerinde bulunan imzaya ilişkin itiraz hakkımı saklı tutulduğu ifade edilerek, ödeme emrine, borca, borcun tamamına, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize, harç, ----- ücretine , takibin tüm ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Elektrik ------------esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir. Davada taraf teşkili sağlanmış, dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile örnek 7 ilamsız icra takibinde; borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu 02.12.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile taraflarına gönderilen ödeme emrini tebellüğ ettiklerini, borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep ettikleri, itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, duran takibin devamı için alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece borçlunun senetteki imzaya itiraz etmediği yalnızca borca itiraz ettiği, bu haliyle...