DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....
Maddesi gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edileceği açıklamasıyla talepte bulunulduğu, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna ---- tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığı ile verdiği 21.09.2020 tarihli Dilekçe ile; yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına, ferilerine, belgeye, belgedeki imzaya, itiraz edildiğinin belirtilmiş olduğu, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurduğu, duran takibin devamının sağlanması için iş bu davanın açılmış olduğu görülmüştür. Davalının icra takibindeki yetki itirazının soyut nitelikte ve yetkili yer icra müdürlüğü belirtilmediğinden geçersiz bulunmaktadır. Ayrıca imza itirazı da soyut nitelikte olup hangi belgedeki imzaya itiraz edildiği belirsiz olduğundan dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına davalı vekili tarafından Bilecik İcra Dairesinin 2019/5640 Esas sayılı takip dosyasının açıldığını, örnek 10 ödeme emrinin müvekkiline 27/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, senetteki ikinci ve altındaki satırdaki imzalarının müvekkilinin el ürünü olmadığını, senet aslını gördükten sonra ilk imzaya itiraz etme haklarının saklı tuttuklarını, borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, takip ve dava konusu senedin keşidecisi ve lehtarının aynı kişi olduğunu, senetteki alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştirildiğini, bu nedenle takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, senette lehtar kısmında yazılı bulunan ismin üzerinin çizildiği ve davalının kendi adını yazdığını, düzeltmede keşide eden müvekkilinin imza ve onayının bulunmadığını, senetteki tanzim ve vade tarihlerinin davalı tarafından doldurulduğunu ve iki süre arasındaki boşluğun 5 gün olduğunu, senet bedelinin 50.000,00 TL olduğunu...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2019/132 ESAS 2022/64 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2018/27048 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte çek suretinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, takibe konu çek üzerinde bulunan imzaların davacı şirketlerin yetkililerine ait olmadığını, ayrıca alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını beyanla takibe imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir....
Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu edilen tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın söz konusu icra takiplerinden 05.04.2021 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığını, tebliğ mazbatasında daimi çalışan olan ismi geçen Gülsüm Su isimli kişinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet çeke dayalı genel haciz yoluyla takipte borçlu şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe , borca, faiz oranına , işlemiş faize, işleyecek faize , masraf ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir....
Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu edilen tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın söz konusu icra takiplerinden 05.04.2021 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığını, tebliğ mazbatasında daimi çalışan olarak ismi geçen Gülsüm Su isimli kişinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet çeke dayalı genel haciz yoluyla takipte borçlu şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe , borca, faiz oranına , işlemiş faize, işleyecek faize , masraf ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir....
Davalı borçlu vekili 06.112014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, takip konusu ödemeleri yaptığını, alacaklı tarafından ödeme emrinde borca faiz yürütüldüğünü, ancak dayanak kira sözleşmesinde faiz şartının yer almadığını bildirerek borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/20669 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/11/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, süresi içinde borca ve ferilerine, çekteki imzaya ve yetkiye itiraz ettiklerini, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olmadığını, Şanlıurfa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu yönden yetkiye itiraz ettiklerini, çek altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, imzalara da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, dosyanın yetkili olan Şanlıurfa İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
%20si oranında kötü niyet tazminatına, %10 oranında ise para cezasına mahkum edilmesinin gerektiğini, imza incelemesi yapılarak davanın kabulünü, borca, imzaya, faize ve faiz oranına, borcun tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, davalının %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına ve %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı borçlu tarafından davalı alacaklı şirkete borçlu olmadığını iddia etmiş ise de senet üzerindeki imzaya bir itirazının bulunmadığı, senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiği, davacı borçlunun araç kiralama için verildiğine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı ayrıca ödeme yapıldığı olgusunun da ispat edilemediği, dava dilekçesinde faiz ve faiz oranına ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği bu nedenle mahkemece davacının itirazlarının reddi ile İİK'nın 169/a maddesi uyarınca icra takibinin yargılama sırasında durdurulmuş olması nedeniyle davacı borçlu aleyhine İİK 170/3 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatıyla, %10 para cezasının hükmedilmesine ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....