İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/157 ESAS- 2022/38 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün 2021/2008 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takip dayanağı çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını beyanla; imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili duruşmada alınan ifadesinde; davanın takibi sürüncemede bırakmak için açıldığını beyanla reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 17....
Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2022/9815 esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, davalı vekilince kira kontratına itiraz edilmediğini tahliye taahhütnamesi üzerindeki imzaya itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek itirazın kaldırılmasını ve davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu (kiralayan) vekilin davaya cevap dilekçesi ile; müvekkilinin eksiksiz bir şekilde kira bedelini ödediğini, tahliye taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafından kira sözleşmesindeki imzaya bakılarak taklit edilmeye çalışıldığını, davacının haksız olan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur. İcra mahkemesi icranın durdurulması yönündeki tedbir kararını teminat şartına bağlı vermiş ve borçlu teminat yatırmamışsa tedbir kararı yürürlüğe giremeyeceğinden dolayısıyla takip durmayacağından tazminata karar verilmesine yasal olanak yoktur. Somut olayda, icra mahkemesinin tedbir kararı teminat karşılığında verilmiş ve borçlu teminat yatırmamış olup takip durmamıştır....
GEREKÇE: Dava İİK'nun 170. maddeleri uyarınca uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itiraz ve 16, 21 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yöneliktir. Dava dilekçesinde açıkça takibe dayanak senetteki imzaya itiraz edilmiş olup, daha sonra yargılama aşamasında ve istinaf başvuru dilekçesinde davacının borca itiraz ile ilgili ileri sürdüğü hususların dar yetkili icra hukuk mahkemesinde değerlendirilmesi usulen mümkün değildir. Yine imzaya itiraz yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterlidir. Kaldı ki davacı da duruşmada alınan beyanında imzasını ikrar etmiştir. Bu itibarla dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine gerek yoktur. Davacının buna ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir....
ait olmadığının tespitine,imzaya itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına,imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklının senede dayanan takip konusu borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların hem imzaya hem de yetkiye itiraz ettiklerini, öncelikle mahkemece tefrik kararı verilmesi gerektiğini, takibe konu çek arkasına karşılıksızdır kaşesi vurulduğunu, bu nedenle aranacak değil götürülecek borç niteliğinde olduğunu, müvekkili alacaklının ikametgahındaki icra müdürlüğünün de yetkili olduğunu, diğer borçluların takibe itiraz etmediğini, bir borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra diğer borçluların yetki itirazında bulunma haklarının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış yetki itirazı ve İİK'nun 170.maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır....