WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece 02/02/2021 tarihli celsede HMK 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı - borçlu vekilince 02/02/2021 tarihinde dosyanın yenilendiği, 15/06/2021 tarihli celsede davanın takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun yetkiye itirazı ya da kambiyo vasfına ilişkin şikayetinde, geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta aynı Kanun'un 320/4. maddesi uyarınca da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmez; taraflar gelmese bile davaya devam edilerek karar verilmesi gerekir. Mahkemece öncelikle borçlunun yetki itirazının incelenmesi ve bu itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....

Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece tensip tutanağı dahi düzenlenmeksizin taraflarına hiç bir tebligat yapılmaksızın karar verilerek savunma ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, senet borçlularının senedin tanzim tarihinde tacir olup, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, bu nedenlerle ilk derece kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo takibinde yetkiye, imzaya, borca itiraza ve takibe yönelik şikayete ilişkindir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder....

ESAS YÖNÜNDEN: Borçlunun imza itirazı ile birlikte alacağın esasına da itiraz etmiş olması halinde, icra mahkemesinin önce imzaya itirazı incelemesi gerekir. İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verir ise, artık borca itirazın incelenmesine gerek kalmaz. Buna karşılık icra mahkemesi, imzaya itirazın reddine karar verir ise o zaman borca itirazı incelemeye başlar. Davacı vekili tarafından takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve borcu bulunmadığını süresi içerisinde ileri sürmüş, Mahkememizce şikayetçinin bildirdiği yerlerden imza örnekleri toplanmış ve imza incelemesi yaptırılmıştır....

Mahkemece istemin incelenmesi sırasında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş, inceleme sonunda usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, imzaya itirazın reddine hükmedilmiştir. İmzaya itirazın reddi kararı borçlular tarafından temyiz edilmiş, istemin reddine karar verilmesi sebebiyle alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talep kabul edilmiştir. Borçlular tarafından, imzaya itiraz incelemesi sırasında icra mahkemesince verilen takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararının HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca aksi karar verilmediğinden karar kesinleşinceye kadar devam edeceği belirtilerek hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/87 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/12343 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Başakşehir'de bulunduğunu, borçlu görünen diğer iki kişinin adresinin Küçükçekmece'de olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Küçükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, asıl itiraz konusunun imzaya itiraza ilişkin olduğunu, senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, beyanla yetki itirazının kabulünü, borca ve imzaya itirazımızın kabulünü takibin iptaline karar verilmesini, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denmiştir. Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bir çok kararları karşısında, yetki itirazında bulunan borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini de bildirmesi gerekmekte olup, aksi halde yetki itirazı geçerli sayılmaz. Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2023 NUMARASI : 2022/630 2023/92 DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, lehdara hiç bir zaman bono vermemesi ve davaya konu bonodaki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması nedeni ile icra takibi ve dayanağı ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, müvekkili bu işlemler ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık eylemlerine maruz kaldığı nedenlerle, yetki itirazlarının dikkate alınarak yetkisiz İcra Müdürlüğü’nde açılan takibin iptalini, mahkeme yetki konusunda aksi kanaatteyse takibe dayanak senetteki imzanın müvekkile ait olmaması sebebi ile imzaya itirazlarının cihetinde davalarının kabulü ile takibin müvekkili yönünden durdurulmasına ve iptaline,dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren İstanbul 20 İcra Müdürlüğü’nün 2022/15649E. sayılı icra takibinin açıklamaları doğrultusunda öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde...

    Bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HMK'nun 7. maddesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda, ikametgah adresi ....olan ve yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu Yakup Kodaman'a ödeme emri 10.02.2015 tarihinde ....adresinde tebliğ edilmiştir. Adı geçen borçlu yetki itirazında bulunmadığından ....İcra Dairelerinin yetkisi kesinleşmiş olup, muteriz borçlu, diğer borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra 18.02.2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. O halde mahkemece yetki itirazının reddi ile borçlunun imzaya itirazının esası incelenmesi gerekirken yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

        Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu