Ağır Ceza Mahkemesi 2022/42 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 170 uyarınca imzaya itiraz, İİK 169/a uyarınca zamanaşımı itirazı, senet bedelinde tahrifat iddiasına dayalı borca itiraz ve icra haciz tehdidi altında ödenen paranın iadesi davasıdır. İmzaya itiraz davası yönünden, Söke Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 04/01/2022 tarihli raporunda, davaya konu senet altındaki davacılar adına atfen atılı bulunan imzaların davacıların eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davaya konu Korkuteli İcra Müdürlüğü'nün 2020/924 esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklının davacı borçlu hakkında 250.000 TL meblağlı bonoyu takibe koyması nedeni ile davacı borçlunun borca ve senetteki imzaya itiraz ettiği nedeni ile eldeki dava ikame edilmiş ise de; Korkuteli İcra Müdürlüğünün 2020/924 Esas sayılı takip dosyası ile davalı tarafça davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davacı borçlu adına düzenlenen ödeme emrinin 05/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu suretle davanın süresinde olduğu, davacı yanın dava dilekçesinde bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiğini ve hakkında başlatılan icra takibinin iptalini talep ettiği bahsi ile eldeki davanın ikame edildiği, davacının imza örneklerinin alındığı, buna ilaveten davacının resmi kurumlardan imza ve yazı örneklerinin alındığı, dosyanın mevcut hali ile imza örnekleri için mukayese yapılmak üzere Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından "inceleme konusu...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2019 NUMARASI : 2016/429 ESAS 2019/444 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 tarih 2016/429 esas 2019/444 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 5.İcra Dairesinin 2016/7454 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, 24/06/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takip alacaklısını da tanımadığını, alacaklı ile ticari bir ilişkisi de olmadığını beyan ederek davanın kabulü ile imzaya, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi; davalı tarafça icra takibi başlatıldığı, takibe konu senetteki ve takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasındaki imzanın inkar edildiği, davacıya ait imza asıllarını ihtiva eden evrakların celp edildiği ve istiktap tutanağı ile imza incelemesi için dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından senet ve ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu, ödeme emri tebligatındaki imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından, ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin reddine, ödeme emri tebligatının 20/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın süresinde açılmadığı dikkate alındığında davacının borca ve imzaya itirazının süre yönünden reddine karar vermiştir....
mahkeme kararının kaldırılmasına, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, asıl alacağın %20'si oranında 14.160.000.000 TL tazminatın davacı borçludan tahsili ile davalı alacaklıya ödenmesine, asıl alacağın % 10'u oranında 7.080.000.000 TL para cezasının davacı borçludan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun, ödeme emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulduğunu, hacze ilişkin davetiye kağıdını 25.06.2014 tarihinde tebliğ aldığını, muhtar tarafından teslim edilmeyen tebligattan dolayı kanuni süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını, takibe konu senet üzerindeki imzaların senet keşidecisi ve murisi ...'...
Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz başvurusunda; İstinaf Mahkemesi kararının yerinde olmadığı; mahkemece rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumundan veya yetkili diğer kurumlardan rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu'nun 169. ve 170. maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 12/04/2019 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süre içinde itiraz ve şikayetlerini yaptığını, yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz ettiğini, zamanaşımı defiini ileri sürdüğünü, takip dayanağında Afyon icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, ancak Sinanpaşa İcra Dairesi'nde takibin başlatıldığını, Sinanpaşa'nın yetkisiz olduğunu, Adana'da ikamet ettiğini, yetkili yerin Adana İcra Daireleri olduğunu, davalıya borcunun bulunmadığını, davalının kendisinin imzasını kullanarak ve taklit ederek sahte senet düzenlediğini, düzenlediği sahte senette tahrifat yaptığını, düzenlenme tarihinin 2008 olarak yazıldığını, ancak daha sonra 2018 olarak tahrifat yapıldığını, tahrifat olduğundan davalı tarafından sunulan belgenin kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, davalıya borcu olmadığından borca ve faize ve diğer ferilerine itiraz ettiğini, senetlerin zamanaşımına uğradını, davalı...
Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda imzaya ve borca itirazı ile birlikte senette tanzim yeri bulunmadığını ileri sürmemiş ise de, Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınması gerekeceğinden, mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 25/04/2017 tarihli ve 2017/435 Esas-2017/612 Karar sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 5....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2021/419 ESAS - 2021/609 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 4....