WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yasal beş günlük süreden sonra 18.12.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir.Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 17.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yasal beş günlük süreden sonra 30.01.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 168/4. maddesi gereğince borçlu, imzaya itirazını, ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 05.10.2012 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yasal beş günlük süreden sonra 17.10.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür....

        Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı vekilinin, gerek yetkisizlikle gelen icra müdürlüğünde gerekse yetkisizlik üzerine gelen somut dava konusu icra müdürlüğünde borca itiraz ettiğini, fakat imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, bu nedenle borca itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmeyen borçlunun, itirazın kaldırılması davasında artık imzaya itiraz edemeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, takip dayanağı belgenin kesin borç ikrarını içeren bir belge olması bir yana, Yargıtay içtihatları gereği de İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge olarak kabul edilmesi gerektiğini, 09.01.2020 tarihli taraflar arasındaki borç mutabakat belgesindeki ilk cümlede davalının, kayıtsız şartsız 110.131,00 TL borcu bulunduğuna ilişkin kabulü ve imzası bulunduğunu, anılan belgenin 2. cümlesinde ise bu borcun davalı tarafından 13.01.2020 tarihinde müşteri evraklarıyla ödeneceğinin, yani ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını,...

        KARAR Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılmış olan icra takibi nedeniyle düzenlenen tahliye emrine davalı kiracının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 19.06.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 05.04.2015 tanzim ve 01.06.2015 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, diğer itirazları yanında tahliye emrinin eki olan tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ettiğini, herhangi bir tahliye taahhüdü vermediğini, imzalamadığını belirterek, tahliye taahhüdündeki imzaya açıkça itiraz etmiştir....

          İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken, İİK. nun 170.maddesi uyarınca itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. İcra mahkemesi, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir. Bu maddeye göre icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulması yönünde verilen karar, HMK. nun 389 ve müteakip maddeleri kapsamında olmayıp, İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş, takip hukukuna özgü bir karardır. Bu nedenle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 394.maddesinin olayda uygulanma imkanı yoktur....

            Bölge Adliye Mahkemesi 1 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte; borçluların, icra mahkemesine başvurusunda, bono üzerindeki imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürülerek imzaya ve borca itiraz ettikleri, İlk derece mahkemesi’nce, borçlulardan ... yönünden imzaya itiraz kabul edilirken, ... yönünden imzaya itirazın reddine karar verildiği, borçlu ... tarafından ... bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür....

              Sayılı imzaya itiraz dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereği hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; imzaya itiraz davası nedeniyle 02/10/2014 tarihli tensip 4 nolu ara kararında ....2. İcra müdürlüğününü 2014/27139 Esas sayılı dosyasına dosya borcunun tamamının yatırıldığı anlaşılmakla, davacı açısından takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, yatırılan paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklı tarafa ödenmemesine karar verildiği, tedbir kararı gereğince takip dosyasına yatan para imzaya itiraz davası süresince alacaklıya ödenmeyeceğinden böyle bir durumda İİK 9. Maddesine uygun bir ödemeden söz edilemeyeceği, borç ödenip dosya infaz edilmedikçe de hacizlerin kaldırılamayacağı, alacağın tamamının gerek nakdi gerek teminat mektubu yoluyla depo edilmesi dosya borcunun ödenmesi anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından, ....13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/422 D....

                Borçlunun açtığı imzaya itiraz davasında tedbir talebinin reddedildiği, yargılama sonucunda da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından bu davanın zamanaşımını kesmeyeceği açıktır. Ancak, borçlu Mecit yönünden icra dosyasında alacaklı vekilince 03/08/2009 tarihinde adres araştırması, 06/09/2011 tarihinde de haciz talep edilmiştir. Borçlu açtığı imzaya itiraz davasında da adres bildirmemiş, bu davada ödeme emrinde bildirilen adresine çıkartılan tebligat da iade dönmüştür. Bu nedenle alacaklının 03/08/2009 tarihli adres araştırması talebi de zamanaşımını keseceğinden, işlemler arasında T.T.K.'nun 749. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece borçlu yönünden zamanaşımı şikayetinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS - 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca borca itiraz ettiklerini, borcun varlığı kabul edilse dahi zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, söyleyerek takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu