Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. Mahkemece uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, borçlunun duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibarı ile uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senette tanzim edenin imzasının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece senetteki imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığı hususunda huzurda imza örnekleri de alınmak suretiyle yöntemince bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile borçlunun okur yazar olmadığı nedenle imza atamayacağından bahisle sonuca gidilmesi yerinde değildir....
Duruşma tutanağındaki imza eksikliğinin 5271 sayılı CMK.nun 219/1 ve 232/4. maddelerine aykırı davranılması, 5271 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 308. maddesinde sayılan mutlak bozma nedenlerinden biri değildir. Bu itibarla her imza eksikliği hükmün bozulmasını gerektirmez. Mevcut imzaların tutanağa yeterli güveni sağlayıp sağlamadığı, tutanağın diğer sayfalarında imza eksikliği bulunup bulunmadığı, eksik imzalı tutanaktaki işlemlerin imza eksikliği bulunmayan başka tutanak veya kararlarla ve var ise UYAP'taki kaydı ile uyumlu olup olmadığı, güvenli elektronik imza kullanılmasına rağmen gerekmediği halde el ile imza atılıp atılmadığı, tutanaktaki kararların oybirliği ile ve ilgilerinin istemlerine uygun olarak alınıp alınmadığı, tutanağın içeriğine yönelik bir itiraz olup olmadığı gibi hususlar gözetilerek mevcut imza eksikliğinin hükmün bozulmasını gerektirecek nitelikte usul ve yasaya aykırılığı teşkil edip etmediği belirlenmelidir....
Şirket kaşesinin bulunması ve kaşeye itirazın olmaması ortaya bir karine çıkarmakta ise de imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı yönünde itiraz mevcut olduğu, bir ticari işletmenin bazı işlemlerini yürütebilmek için ticari vekil atayabileceği, imza incelemesi teknik bilgiyi gerektirdiğinden inkar olunan imzaların davacı şirketi bağladığının kabulü için imza incelemesi yaptırılması gerekmektedir. İmza incelemesi hakimin hukuki bilgi ile çözüme varabileceği bir husus değildir....
Davacının imza itirazı ile ilgili olarak imza incelemesine esas olmak üzere davacının tatbik imza örnekleri alınmış; imzasına itiraz edilen senetlerin tanzim tarihine yakın tarihlerde atılmış imzaları içerir belgeler dosyaya getirtilmiş ve dosya takip konusu senetler asılları ile birlikte Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmiş, yapılan inceleme sonunda Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarının 25/05/2022 tarih ve 2022/963 sayılı raporu ile; İnceleme konusu senedin ödeyecek hanesinde T1 adına atfen atılı bulunan imzalar ile T1 mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; İmzaların genel şekli ve işleklik derecesi, İmzaların başlangıç hareketlerinin yapılışı, İmzalardaki dönüş hareketlerinin yapılışı, İmzaların buklesel hareketlerinin yapılışı, imzalardaki noktalama işaretinin yapılışı ve konumu, İmzaların bitim hareketlerinin yapılışı, Kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden benzerlikler görülmüş olup, inceleme konusu senedin ödeyecek hanesinde atılı...
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile yetki itirazının kabulü ile takibin yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, borçlu şirketin iki imza ile temsil edilmesi nedeni ile düzenlenen çekte tek imza bulunduğundan takibin vekili yönünden iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne, İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2019/23454 Esas sayılı icra dosyasında takibin itiraz eden davacı borçlu T1 yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusu, şirketin çift imza ile temsil edildiği, senette ise tek imzanın bulunduğu iddiasına ilişkin olup, başvuru bu haliyle İİK.'nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 169/a-6. maddesi ile borçlunun itirazının kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu oluşturulduğunu, Mahkemece davacının imza örneklerinin toplanmadığını, sadece huzurda asilden imza örnekleri alındığını ve bu doğrultuda rapor oluşturulduğunu, bilirkişi raporunda mukayese belge olarak sadece "İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesi tarafından huzurda alınan imza örnekleri" ibaresi kullanıldığını, söz konusu davalarının niteliğinin imzaya ve borca itiraz olduğunu, dilekçeleri ekinde davacının keşideci olduğu çek suretlerini dilekçe ekinde ibraz ettiklerini, bu iki çek görüntüsünde de imzaların birbirinden farklı olduğunu, keşideci olarak imza attığı iki adet çekteki imza ile cirolayıp imzaladığı davaya konu çeklerinde ki imzaların da farklı olduğunu beyan ederek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Başvuru İİK.'...
67/3.maddesinde; "İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötüniyetin sübutuna bağlıdır" hükmü yer almaktadır.Somut olayda, imza itirazında bulunanlar mirasçı olup, kötüniyetle imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde, mahkemece borçlular aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile... 14....
ın senetler altındaki imzaların kendilerine ait olmadığı iddiasıyla icra takibine itiraz ettikleri, bunun üzerine kooperatif tarafından yapılan şikayet ile müştekilerin kardeşi olan sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, müştekilerin soruşturma aşamasında verdikleri ifadelerde, senetlerden evlerine haciz geldiği esnada haberdar olduklarını, belgelerdeki imzaların kendilerine ait olmadığını ve kimin bu imzaları attığını bilmediklerini beyan ettikleri, sanığın ise senette kendi adına atılı bulunan imzaların kendisi tarafından atıldığını ancak kardeşleri yerine imza atmadığını savunduğu, müştekilerin mahkeme aşamasında verdikleri ifadelerde ise sanığın işleri aksatmamak adına yerlerine imza attığını, imza atmadan önce telefonla arayıp sorduğunu, kendilerinin izin vermesi ile söz konusu imzayı attığını söyledikleri, sanığın da mahkemede verdiği savunmasında onların rızası ile imza attığını beyan etmesi karşısında, müştekilerin mahkemede verdikleri ifadelerin...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilgili senedin imza tarihinde müvekkilinin şehir dışında olduğunu, senedi imzalama gibi bir ihtimalinin bulunmadığını, senet üzerindeki imza ile cironun üzerindeki el yazısı ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza örneklerinin getirtilerek bilirkişi incelemesi yapıldığında imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, ilgili senette tahrifatın söz konusu olduğunu, İİK'nun 170. maddesi ve devamında düzenlemelerin mevcut olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak haksız olan davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....