Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından, Davalı idare tarafından ipotek bedelinin ödendiği iddiası da araştırılarak, ödemeye ilişkin belge sunulması halinde ödeme tarihi esas alınarak, aksi takdirde taşınmazın dava tarihindeki değerini belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiği gibi, harç ve vekalet ücretinin de nisbi olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLGİLİ MEVZUAT: Islah imar planının uygulama araçlarından birini oluşturan parselasyon işlemi açısından, 2981 sayılı Yasanın "Tapu verme" başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin c) fıkrasında "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye...
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2012/280 Esas - 2019/366 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Bulgurlu Mahallesi, 1119 ada 23 parsel ve 1108 ada 140 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava; imar uygulamasından doğan ipotek bedelinin arttırılması talebine ilişkindir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1- Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Alınan rapor karar vermeye elverişli değildir.Şöyle ki; Arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken emsal olarak değerlendirmeye alınan taşınmazların özel amaçlı olmaması, dava konusu taşınmazla benzer yüzölçümlü, mümkün olduğu kadar aynı mahalle ve satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve yakın zamanda olması gerekir....
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde; imar uygulaması sırasında davacılar murisine ait 123,00 m2 yere karşılık davalılar murisine ait 2696 ada 4 parsel üzerine 18/12/1992 tarihinde ipotek şerhi konulduğu, ancak ipotek bedeli tahsil edildiğinden ipoteğin fek edilmesinde sakınca kalmadığına dair İzmit Belediye Başkanlığının 07/06/1993 tarihli yazısına istinaden 23/05/1995 tarihinde taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin terkin edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, imar uygulamasından doğan zararının tazmini istemesinden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/10/2011. gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Rehnin kaldırılması talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İpotek borçlusu tarafından kendi taşınmazı üzerine konulan ipotek bedelinin icra dosyasına yatırdığını, konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ipotek bedelinin yatırıldığında alacaklı namına hıfsına, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Ancak; 1-Bozma ilamı öncesinde yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın 2282,57 m2'lik kısmında irtifak hakkı tesis edilmesine karar verildiği, bozma ilamından sonra alınan ve hükme esas fen bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğü belirtilerek irtifak hakkı tesis edilmesi gereken alanın imar uygulamasından sonra 1653,65 m2'ye düştüğünün tespit edildiği ve kararda da dava konusu taşınmazın 1653,65 m2'lik kısmında irtifak hakkı tesis ve tapuya tesciline karar verildiği halde, irtifak hakkı bedelinin bozma ilamı öncesinde belirtilen 2282,57 m2'lik alan üzerinden hesapladığı anlaşılmış olup; imar uygulamasından sonra oluşan yeni tapu kaydı getirtilerek yeni yüzölçümü üzerinden bedelinin hesaplattırılması ve irtifak hakkının da imardan sonra geçtiği hat dikkate alınarak tesciline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Asıl ve birleştirilen davalarda alacağın tamamına asıl dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, birleştirilen...
(Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 2016- 1884 E 4150 K) "Dava, imar ipoteğinin bedelinin arttırılması davasıdır. Davacı, 31555 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1986 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için eklenen kısmın rayiç bedelinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir....