"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:06.10.2016 DURUŞMA İSTEMLİ K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu şerhi konulması, aile konutuna dayalı ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı Antalya Merkez ... 505 parsel nolu taşınmaz üzerine, TMSF' ye devredilen ... Giyim Sanayicileri Bankası AŞ lehine doğmuş ve doğacak borçlarına teminat olarak ipotek konulduğunu, müvekkilinin bankaya olan borcunun davalı TMSF'ye devredilmesinden sonra davalının aldığı 25.05.2004 tarih 256 ve 03.11.2004 tarih 549 sayılı kararlar doğrultusunda borçların ödenerek tasfiye edildiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için davalıya ve ... Fon Bankacılığı AŞ' ye ihtarname gönderildiğini, ......
Kabule göre de; 1- Dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan ve aile konutu olarak kullanılan evin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenilmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- İpoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı görülmesi gerekirken davaların birlikte görülmesi doğru olmamıştır. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalı bankanın istinaf başvurusunun kararın esası ile davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜ ile; Malatya 2. Aile Mahkemesi'nin 21/01/2021 tarih, 2018/587 esas, 2021/53 karar sayılı kararının ipoteğin kaldırılması davasına ilişkin hüküm kısımlarının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca gerekçede belirtilen işlemlerin yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere Malatya 2....
biçimde yerel mahkemece reddedildiğini, gerek ipoteğin kaldırılması ile itirazın kaldırılması davalarında ele alınacak maddi vakıaların aynı olması gerek müvekkilin davacı tarafa yaptığı ayni ve nakdi ödemelerle borcun ifa edilmesi dolayısıyla da ipoteğin maddi olarak sona ermesi sebepleriyle ilk derece mahkemesinde görülen dava dosyasıyla olan bağlantısının aşikar olduğunu ve davanın sonucunun doğrudan müvekkilin hukuki menfaatiyle ilişkili olduğunu, bu bakımdan da, taraflarına süre verilmeyerek yerel mahkemece yanlış hüküm kurulmuş olup, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 11.11.2015 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddi üzerine eldeki davanın yargılaması devam ederken 13.10.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. O halde; ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı bankanın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği gibi davacı tarafında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
nin 25.10.2013 tarihli 2012/24670 esas, 2013/24200 karar sayılı kararı) göre, verilen red kararı, ipoteğin kaldırılması talebi bakımından açıklanan sebeple doğru bulunduğundan, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Konutla ilgili şerh konulması yönündeki isteğe gelince; Taşınmazın “aile konutu” olarak özgülendiği ve bu amaçla kullanıldığı tartışmasızdır. Tapu kütüğüne konutla ilgili konulacak şerh, hak sahibinin iradi tasarruflarını kısıtlayıcı taşınmaz üzerinde sonradan hak kazanan üçüncü kişilerin iyiniyetini dışlayıcı işleve sahiptir. Bu bakımdan ipoteğin mevcudiyeti konutla ilgili şerh konulmasına engel teşkil etmez. İpoteğin teminat altına aldığı borcun ifa edilmesi halinde de ipoteğin terkin edilmesi yasal olarak imkan dahilindedir. Böyle bir durumda da, şerh konulmaması halinde aile konutu yasal korumadan yoksun kalabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK.m.297). Hükmün tefhimi hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur (HMK.m.294/3)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/325 Esas KARAR NO : 2021/880 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 31/05/2021 KARAR TARİHİ : 30/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kızı ...'ın şirket müdür ve ortağı olduğu ... Bilgisayar İltş. İnş. Gıda Oto İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.'nin davalı banka şubesinden kredi kullandığı ve kredi sözleşmesi kapsamında müvekkiline ait ... numaralı bağımsız bölüm üzerinde 1. Derecede 120.000,00 TL tutarlı davalı lehine ipotek kurulmuş, ve ipoteğe konu kredi borcunun tamamen ödendiğini, bu sebeple müvekkiline ait ... numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı lehine kurulu 1....
Davacı, 15 parsel G Blok 1 ve 2 numaralı meskenleri 100 milyar liraya davalıdan satın aldıklarını, 40 milyar lirasını peşin kalan miktarın ise vadeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bedelden sadece 1.6.2002 tarihli senet bedelinin ödenmediğini, bununda ipoteğin kaldırılması sırasında ödeneceğini, bu hususta davalıya ihtar çekerek ipoteğin kaldırılması için önel verdiklerini ancak, satış bedelinin güvencesi olan ipoteğin kaldırılmadığı gibi ödemelerinde davalı tarafından inkar edildiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki ipoteğin fekkini istemiştir. Mahkemece, satışa konu meskenlerin bedeli için ödeme yapıldığı, ipotek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ve davalı arasında konut alışverişinden kaynaklanan bir ilişki bulunduğu çekişmesizdir....
nin ortakları iken müvekkilinin hisselerini davalılara devrederek ortaklıktan ayrıldığını, şirketin kredi borcu sebebiyle müvekkilinin eşi adına tescilli taşınmazın bankaya ipotek edildiğini, sözleşmenin 22. maddesi uyarınca bu ipoteğin 20.07.2013 tarihine kadar kaldırılacağı davalılarca taahhüt edildiği halde bu taahhüdün yerine getirilmediğini, davalıların 27.08.2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrettiklerini, bu nedenle sözleşmedeki taahhüdü yerine getirme imkanlarının da kalmadığını, taraflarca kararlaştırılan cezai şarta göre anılan yükümün yerine getirilmemesi halinde ipoteğin kaldırılması için gereken miktarı ödemeleri gerektiğini, bu miktarın sözleşmenin ifa bedeli olduğunu, müvekkil tarafından ifa bedelinin tahsili halinde ipoteğin kaldırılması için ödeme yapılacağını, cezai şartın de davalıların sözleşmeye uymamalarının yaptırımı olacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ifa bedeli olarak 10.000.- TL'nin, cezai şart olarak da 10.000.- TL'nin temerrüt...