WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/938 KARAR NO : 2022/1048 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 24/10/2022 KARAR TARİHİ : 25/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 07/05/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; İstanbul ili, .... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parselde bulunan taşınmazın ... Blok 14....

    nin kararlarında da icra takibine vurgu yapıldığı ancak dosyanın incelenmesinde ise davanın yapılan takipten bağımsız olarak ipoteğin irdelenmesi talebinin öncellendiği açıktır.Yani açılan davanın temelinde menfi tespitten ziyade yani açılan davadaki talebin borçlu olunmadığının tespitinden ziyade ipotek senedindeki ipotek borçlusu olan davacı ... ... ÜRÜNLERİ .... LTD. ŞTİ.'nin imzasının bulunmadığı yani mevcut halde ipoteğin hiç yer almadığı ve bu doğrultuda ipoteğin borçtan bağımsız olarak doğrudan doğruya kaldırılması talebini içerdiği anlaşılmaktadır....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

        İİK'nın 153. maddesi hükmüne göre, ipotek alacaklısının icra takibi yapmamış olması halinde ipotek konusu borç tamamen ödenirse anılan madde koşullarında ipoteğin fekki istenebilecektir. İpotek alacaklısının icra takibi yapması durumunda ise, takip konusu borç ve fer'ilerinin tamamen ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması icra takibinin doğal sonucu olduğundan, borçlunun icra müdürlüğünden, ipoteğin kaldırılması hususunda tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmasını isteyebileceği tartışmasızdır. İpotek senetleri, genel itibariyle ya kesin bir borcun (kesin borç ipoteği) ya da ileride gerçekleşmesi muhtemel bir borcun (limit, teminat veya üst sınır ipoteği) teminat altına alınması amacıyla tesis edilir. Alacağın tahsili amacıyla tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp alacağın tahsili halinde ipotek akdi de sona erer. Borçlu, dosyanın infazından sonra ipotek kaydının terkini için tapu idaresine yazı yazılmasını icra müdürlüğünden isteyebilir....

          O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden ... 49. Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı banka lehine verilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Yargılama sırasında ipotek davalı banka tarafından kaldırılmış, yerel mahkemece davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, davalı banka vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmuştur. Bu karara karşı davalı banka yalnızca hükmedilen 9.200,00 TL vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik olarak, özetle dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden bahisle kaldırılması gerektiği belirtilmek sureti ile istinaf kanun yoluna başvurmuş bulunmaktadır. Taraflar arasında, davaya konu borcun davadan önce sona erdiği ve bu nedenle ipoteğin kaldırılması gerektiğine yönelik itilaf bulunmamaktadır....

            Davacı dava dilekçesinde özetle: davalı Akfa Holding den 43 adet senet karşılığı T5 ipotekli daire satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yaptığını, TMSF ödeme emri ile Vakıf Bank a ödemelerini yapmaya devam ettiğini, kalan bakiye borcunu da dahil ettikten sonra ipoteğin kaldırılması için talepte bulunduğunu, ancak davalı tarafın ipoteğin kaldırılmasına yönelik bir işlem yapılmadığını, dairenin icra yolu ile satışa çıkarılacağını, davalı T4 yapılan ödemelere yönelik herhangi bir ihtar veya bir bilgilendirme yapılmadığını, ipoteğin fekkini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

            Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; ipotek 153 ada 36 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının davalıdan aldığı 2.000.000.TL.ye karşılık 1.derecede 30.04.1999 tarihinde ödenmek kaydıyla konulmuştur. İpotek akit tablosunda yazılan 30.04.1999 tarihine kadar ödemek kaydı, ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten bu tarihe kadar icra takibine konulamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak 30.04.1999 tarihinden sonra yapılacağı anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır....

              KARAR : Bozma sonrası Aile konutu şerhi konulması ipoteğin kaldırılması Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif tarafından davacının eşi ... adına kayıtlı aile konutu olarak kullanılan ve zmir İli, ... İlçesi, ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kredi teminatı olarak verilen ipoteğin kredi borcunun tamamen ödenip kapatılmasına ve talebe rağmen kaldırılmadığı iddiası ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu istem, Borçlar Hukukundan ve genel hükümlerden kaynaklanmakta olup, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Gerçekleşen bu durum karşısında, görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu