DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ilama aykırı faiz ve faiz oranı talep edildiği iddiası ile ilama aykırılık şikayetidir. İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2021/6325 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan takipte İzmir 6. İş Mahkemesinin 2017/752 Esas, 2021/243 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen işçilik alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama gideri işlemiş faizleri ve takip tarihinden sonra kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden en yüksek banka mevduat faiz oranı ve diğer alacak kalemleri yönünden ise yasal faizi ile tahsili talep edildiği, şikayetin niteliği itibariyle süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmıştır....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; TBK'nun 146. maddesine göre her alacak için on yıllık zamanaşımı ön görüldüğünü, İİK'nun 39. maddesine göre de ilama müstenid takibin on yılda zamanaşımına uğrayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme gerekçeli kararında özetle; takibin dayanağını oluşturan Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/2011 tarih ve 2010/186 E, 2011/349 K kararı ile asıl alacak ve bunun faizi ilama bağlandığı, ilamın karar tarihinden itibaren onuncu yılın dolacağı son gün takibe konulduğu, bu itibarla faize yönelik zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesi ile "İlamlı icra takibinde zaman aşımı itirazının REDDİNE" karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/92 Esas ve 2014/121 Karar sayılı ilamının bir kira tesbit kararı olduğunu, kira farkı alacaklarının bu ilama dayanılarak ilamlı takipte istendiğini, tespit kararlarının ilamlı takibe konu edilemeyeceğini, bu sebeple takibin iptalini talep etmiş, Mahkemece; şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibinin dayanağı olan....... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 13.02.2014 tarih ve 2013/92 Esas, 2014/121 Karar sayılı ilamı ile "...... ... Cad...Sok. No.... ../ ..... adresindeki 180 m2 mağaza nitelikli taşınmazın aylık kirasının 15.10.2011 tarihinden itibaren 11.250,00 TL olarak tesbitine," karar verildiği, hüküm fıkrasının bu haliyle alacaklı lehine belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediği görülmektedir. Bu nedenle anılan ilama dayanılarak kira bedelinin tahsili istenemez ise de; ilamda hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ilamlı takip yapılması olanaklıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/12/2020 tarihinde kesinleşen, 30.03.2018 Tarih 2017/143 E., 2018/154 K. sayılı ilamına dayanarak ilamlı icra takibi yapılmış, davacı borçlu asıla ödeme emri 05.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 10.01.2022 tarihinde açılan dava ile faize itiraz edilmiş, mahkemece şikayetin kabulüne takibin iptaline karar verilmiştir. Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16. maddeleri)....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilama aykırılık şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ticari krediden kaynaklanan ipotek bulunduğu ve borcun ödenmediği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, işçilik alacağı konulu ilama dayalı olarak, borçlu kurum aleyhine başlatılan ilamlı takipte, şikayetçi/borçlu; takip dayanağı kararın Yargıtayca bozulması üzerine, anılan bozmadan sonra mahkemesince verilen kararın ise tekrar icra takibine konu edilerek aleyhe mükerrer takip başlatıldığı şikayeti ile mükerrer olan takibin iptaline karar verilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece; tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların tek bir takip üzerinden tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip...
K A R A R Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, kesin mehil içerisinde talep edilen belgeler sunulmadığından HMK’nun 119/2. maddesi uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmiş gerekçeli kararda ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İlamlı takipte tazminata ilişkin hüküm bulunmadığından alacaklı vekilinin tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; T.C. Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı; yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. HMK’nun 298/2. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir....
KARAR Borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipte; talep edilen 7000 TL alacağın ilamdaki hangi alacağa ilişkin olduğunun ve işlemiş faizin hangi tarihten itibaren istendiğinin belirtilmediğini, iştirak nafakası talep edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiğinden takip tarihinden itibaren iştirak nafakası istenemeyeceğini, ayrıca alacaklıya yaptıkları ödemeler bulunduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesince, davacının İİK'nin 43.maddesi uyarınca ilama dayalı takip yolunu iflas yolu ile takiple değiştirdiği, davacının ilama dayalı takipte toplam 167.975,52 TL talep etmesine rağmen, iflas yolu ile takipte işlemiş faizi de ekleyerek takip miktarını 252.538,12 TL olarak bildirdiği, İİK'nin 177/4. maddesine de dayanılmadığı, mahkemece verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23....