İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. Mahkemece, takipte talep edilen alacak miktarının denetlenmesi yönünden uzman bilirkişiden alınan 03/02/2021 tarihli raporda, 29/04/2018- 08/02/2019 tarihleri arası talep edilebilecek faiz miktarının 89.118,01 TL, 29/04/2018- 17/12/2020 tarihleri arası talep edilebilecek faiz miktarının 896.342,01 TL olduğu bildirilmiştir....
Somut olayda bilirkişi raporu hükme esas alınarak ilamlı takipte talep edilen işlemiş faiz alacaklarının ilama uygun olarak talep edildiği anlaşılmakla, şikayetin reddine " karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/2965 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı takipte, borçlunun ilama aykırılık şikayeti ile ilgili olarak mahkemece, kararının gerekçe kısmında; “..Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade kararının davalı tarafından ilamlı icraya konu yapıldığı anlaşılmaktadır. Takibe konu ilamın hüküm bölümünde 4 aylık ücretin ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği hüküm fıkrasının bu haliyle tespit niteliğinde olduğu, alacaklı lehine belli bir miktarın ödenmesine yönelik eda hükmü içermemektedir. Fakat ilamda davacı lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretleri bir tahsil (eda hükmünde olduğundan ) bu bölümün ilamlı takibe konu yapılması mümkündür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu tarafından kendisine gönderilen icra emrinde dayanak ilamdaki aynı anda ifa şartına ilişkin kayda yer verilmediği ve makinanın taraflarına teslim edilmeden bedelinin istenemeyeceğinden bahisle ilama aykırılık şikayetinde bulunularak takibin iptali talep edilmişse de, ilama konu makinanın teslimi için alacaklıların talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce 21/05/2021 tarihinde muhtıra düzenlenerek davacı borçluya tebliğ edildiği, davacının muhtıraya ilişkin şikayeti üzerine Kayseri 1....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi . ... ... Ltd.Şti vekilinin ... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2015/12278 Esas sayılı dosyasından alacaklı ... tarafından borçlu ...aleyhine icra takibi başlatıldığını, 15.01.2016 tarihinde işyerlerine ait "... Cad.Numara:398 ..." adresinde istihkaklı haciz ve muhafaza işlemi uygulandığını, haciz işleminin uygulandığı adresin müvekkile ait olduğunu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı ile haczedilen malların anaokulu faaliyeti kapsamında haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek haczedilmezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takip borçlusu tarafından ilama aykırılık nedeniyle açılan takibin iptali istemine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisine sahip değildir....
İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime ya da kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Şikayetçinin talebi İİK'nun 33. maddesi hükmü kapsamında bir itiraz değildir. Davacı şirket yetkilisi ilamda davalı olarak yer almadığını, yargılamasında bulunmadığını iddia etmektedir. Talep İİK'nun 16. maddesi yollamasıyla İİK.nun 41. maddesine dayalı şikayet olarak değerlendirilebilir. İlamda taraf olmayan davacıya icra emri gönderilmesi ilamlı takip hükümlerine uygun değildir. Bu doğrultuda, ilamın davalısına karşı yapılacak takipte, devralana İİK'nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebileceği gibi, ilama atıf yapılmak suretiyle ancak ilamsız takip yapılması mümkündür. Bu nedenlerle mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesi yerinde görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2000/8317 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını ve alacak taleplerinin 75.872.184,805 TL olduğunu, söz konusu takibin itiraz üzerine durduğunu, bunun üzerine aynı ilama dayalı olarak ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/3638 (yeni esas 2008/8425) Esas sayılı dosyası ile ilamlı takip başlatıldığını ve bu takipte teslimi mümkün olmayan kanaletlerin değer tesbitinin yapılarak toplam 260.690.959,485 eski TL olarak değerinin belirlendiğini, alacaklının, borçlu aleyhine daha evvel başlattığı takipte, alacaklarını 75.872.184,805 TL olarak göstermiş olması nedeniyle, bu durumun alacaklının kabulü anlamına geldiğini, ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu aleyhine alacaklı vekili tarafından, iş akdinin feshinin geçersizliğine ve işe iade ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 14.530,00TL asıl alacak ile işlemiş faizinin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı talepte bulunulduğu şikayeti üzerine, Mahkemece, şikayet tarihinden sonra borçlu tarafından takip dosyasına ödeme yapıldığı, bu sebeple İcra Dairesi'nce dosyanın infazen işlemden kaldırıldığı, davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
Somut olayda, davacı vekili öncelikle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi koşullarının oluşmadığını, bu nedenle ilamlı takip değil ilamsız takip yapılması gerektiğini belirterek şikayette bulunmuş ise de, kararın gerekçesinde sadece borca itiraza ilişkin değerlendirmede bulunulmuş ve bu talep hakkında gerekçe oluşturulmuş, davacının İİK'nın 149, 150/ı. maddeleri kapsamında icra emri gönderilemeyeceği yönündeki şikayeti yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu talep hakkında gerekçe içermediği ve hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. İİK'nın 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre; icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Buna göre, icra emrinin tebliğ tarihi olan 19/06/2017 tarihinden itibaren borca itiraz 7 günlük süresindedir....