Her ne kadar Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılmaz ise de, somut olayda alacaklı tarafından esasen ilama dayanılmadığı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine şufa bedeli olarak yatırılan teminat mektuplarının faizinin talep edildiği, kaldı ki alacaklı tarafından daha önce aynı ilama dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibinin ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/168 E.- 2021/370 K. sayılı kararı ile takip dayanağı ilamda eda hükmü bulunmadığı nedenle ilamlı takip yapılamayacağından bahisle iptaline karar verildiği, şikayete konu icra takibinde ilamın icrası istenmeyip mahkeme dosyasına sunulan teminat mektubunun faizinin talep edildiği ve bunun ilamsız takip yoluyla yapılmasının herhangi bir usul ve yasaya aykırılık teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin, müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takibin dayanağı olan ilamın tespite ilişkin olduğunu, eda hükmü içermeyen tespit hükümlerinin ilamlı icra konusu olamayacağını ileri sürerek müvekkili aleyhine başlanılan icra takibinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemce şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İlamlı icrada, borçlu, ilam aleyhine olan, yani ilama göre borçlu olan kişidir. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net ve likit olması, ayrıca eda hükmünü içermesi gerekir....
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte; borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; boşanma ilamı kesinleşmeden tedbir nitelikli nafaka alacağının ilamlı icra takibiyle istenemeyeceğini, ilamsız takibe konu edilebileceğini açıklayarak takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İtiraza uğramadan kesinleşen kat ihtarı ile takipte istenilen faiz miktarının/nisbetinin doğru olmadığı ise ilama aykırılık şikayeti olup 7 günlük şikayet müddetine tabi değildir....
İlamlı icra takibinde, takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru, İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tâbidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Alacaklının ilamlı icra yolu ile başlattığı takipte borçlu olarak gösterilen "Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Sincan Çocuk Yuvası", Başbakanlığa bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından taraf (pasif husumet) ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti ile ilgili olan bu husus kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir ve mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. O halde mahkemece taraf (pasif husumet) ehliyeti yokluğu nedeniyle şikayetin kabulüne ve taleple bağlı kalınarak icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. Kabule göre de; borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ilama aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
İlamlı icra takibinde, alacak kalemlerinin brüt olarak istendiği ve yasal kesintilerin yapılmadığı yönündeki şikayet ilama aykırılık niteliğinde olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) Bu durumda Mahkemece gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Dairesi'nin 2020/1070 esas sayılı dosyasında takip konusu mahkeme kararına aykırılık oluşturacak şekilde ve farklı bakiyelerle icra takibi başlatılması ve genel haciz yolu ile takipte ilam kesinleşmeden icra takibi yapılamayacak iştirak nafakalarının tahsilinin talep edilmiş olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince takibe konu edilen tutarlar bakımından bir hata bulunmadığı nafaka isimlerinin düzeltilmesi ile takipte hukuka aykırı bir durum olmadığına karar vermiş; Bölge Adliye Mahkemesi' nce ise alacaklının istinaf istemi kabul edilerek davanın 7 günlük şikayet süresinde açılmadığından bahisle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Borçluya gönderilen icra emri kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri)....