Bu nedenle Mahkemece, yukarıda da açıklandığı üzere borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu süreye tabi olmayan çocuğun takipte taraf ehliyeti olmadığına yönelik şikayeti ilama aykırılık niteliğinde şikayet olup, her zaman mahkeme önüne getirilebileceğinden, bu şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2017/1053 esas 2018/5592 karar) Davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazını ipotek ettiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmış olmakla; Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, davacının meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Adana 5....
İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde İcra Dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz. İlamlı takibe yasada belirtilen nedenlerle ancak itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir....
Yardımlaşma Kurumu Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazıda “...borçlunun emekli olması halinde alacağı her türlü ikramiyenin %25'inin haczine... ” karar verildiğini, iş bu müzekkerenin dayanak ilama aykırı olduğunu açıklayarak ... tarihli işlem için şikayet başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme’ce şikayetin 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin, ... tarihli İcra Müdürlüğü işleminin dayanak ilama aykırı olduğu yönündeki şikayeti, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun ... sayılı kararı)....
aleyhinde limit ipoteği ve hesap katı ihtarına dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, örnek 6 numaralı icra emri borçlu ... Tebligat Kanununun 21. maddesine göre 03.09.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu yasal 7 günlük süreyi geçirerek 05.12.2012 tarihinde icra mahkemesine şikayete gelmiştir. İİK.nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33.maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı şikayeti dışındaki şikayetler yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin fazla faiz talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca İİK'nun 366/3.maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesine başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilama göre müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından müvekkili aleyhine takip başlatılmasının doğru olmadığını ve talep edilen faizin fazla olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin duruşmalı olarak incelenmesine karar verildiği, 06.11.2014 tarihli celsede borçlunun mazeretsiz olarak hazır bulunmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, 05.03.2015 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2020/56 ESAS- 2020/215 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2020/69 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı ilama göre davacı yalnızca birleşen davada taraf olmasına ve asıl dava olan işçi alacağı davasında taraf olmamasına rağmen takipte davacıdan asıl davaya ilişkin alacak kalemlerinin istenildiğini, oysa birleşen davaya yönelik kısmın Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2019/23116 Esas sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu, bu takipte yalnızca davacının borçlu olarak gösterildiğini ancak asıl davaya yönelik takipte davacının yer almaması gerektiğini bildirerek, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....