Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ilamlı icrada borçlunun ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişi olduğu, bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmaması gerektiği, ilam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerektiği, takibe dayanak, ilamın incelenmesinde, işbu dava dosyası davalılarının davacı, davalıların ise Murat Tosun, Rahman Görücü ve Doga Sigorta A.Ş. şirketi olduğu, davacı şirketin ilamda ihbar olunan sıfatının bulunduğu ve ihbar olunan sıfatı ile davacı borçlu hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı, ihbar olunan sıfatında bulunan davacı şirket hakkında takip yapılamayacağı gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İcra dairesinin 2020/2611 esas sayısına kayden yürütülen ilamlı takipte asıl alacağın 19.407,67 TL olduğu anlaşıldığından 2.592,33 TL yönünden icranın geri bırakılmasına, davacı borçlu vekilinin icra emrinin icra takibinin ve tebligatın iptali talebinin reddine, yasal şartları oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Somut olayda; ilamlı takipte, takibe dayanak yapılan ... 2. Vergi Mahkemesi ilamında; “davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, aşağıda dökümü yapılan 113,50 TL yargılama gideri ile ...Ü.T. uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak, davacıya ödenmesine” hükmedildiği, borçluya gönderilen icra emrinde, asıl alacak ve işlemiş faizi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri olmak üzere toplam 91.954,19 TL alacağın tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Takibe dayanak yapılan idare mahkemesi ilamı, dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrasında likit bir alacak bulunmamakta ve eda hükmü içermemektedir. Bu durum ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesince resen inceleneceğinin kabulü gerekir. Bu hali ile ilam, yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında, asıl alacak yönünden ilamlı icra takibine konu edilemez....
Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 esas 2019/10912 karar) Davaya konu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, davacının bu takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararda hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin Adana 4....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4578 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Bodrum İş Mahkemesinin 06/10/2020 tarihli, 2017/460 Esas, 2020/434 Karar sayılı işçi alacağına ilişkin ilamına dayanılarak ilamlı takibe başlandığı, borçlunun tüm alacak kalemlerine uygulanan faizin hatalı ve fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu görülmüştür. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı Kararı). Mahkemece takip dayanağı ilamda yer alan alacak kalemlerinin ve işlemiş faizin tespiti için hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi raporu uyarınca hüküm tesis edilmiştir....
Sözü edilen bu itiraz ilama aykırılık nedenine dayalıdır. HGK.nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan incelenmesi süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan ilamlı takipte; borçlu vekili takipte istenen alacak tutarı, faiz miktarı ve faizin işlemeye başladığı gün kalemlerinin yanlış hesaplandığını, toplam alacak miktarının 20.489,85 TL, icra vekalet ücretinin 432 TL olması gerektiğini belirterek, icra emrine itiraz etmiştir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz ve alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne her zaman getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde Mahkemece,borçlu vekilinin asıl alacak ve faiz kalemlerinin ilama aykırı olarak fazla talep edildiği iddiaları hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı yasanın 33. maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı dışındaki şikayetler ve itirazlar yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda borçluya İİK'nun 149.maddesi kapsamında icra emri 07.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük yasal süreyi geçirerek 27.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olup, borçlunun ipotek limitinin aşıldığına dair bir şikayeti de bulunmadığına göre borçlunun süresinde şikayet etmediği anlaşılmıştır.Ayrıca aynı takiple ilgili olarak borçlu tarafından İcra Hukuk Mahkemesine yaptığı başvuru mahkemenin 2014/75 Esas, 2014/620 Karar sayılı ilamı ile süreden reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece şikayetin ayrıca kesin hüküm nedeni ile de reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İİK'nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Yasanın 33. maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı dışındaki şikayetler ve itirazlar yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Borçlular her ne kadar limit aşımı şikayetinde bulunmuş ve limit aşımı şikayeti süreye tabi değil ise de, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5510 Esas sayılı dosyasında, takip talebinde, alacağın ipotek limitine ulaşıncaya kadar talep edildiği yine limitin aşılmamış olduğu anlaşılmıştır....